• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Zekeriya Say
Zekeriya Say
TÜM YAZILARI

Böyle aşkın ızdırabını…

16 Ocak 2025
A


Zekeriya Say İletişim: [email protected]

Böyle aşkın ızdırabını…

ZEKERİYA SAY

Avrupa’nın sembol kentlerinden Paris’in ilk kadın belediye başkanı seçilen Anne Hidalgo, Paris’i ‘Aşk şehri’ yapma vaadinde bulunmuştu. 

Çünkü destekçilerinin gözünde tam bir “aşk kadını”ydı. 

Tıpkı Yeşilçam yıldızları gibi kariyerini içinden geçtiği yataklara borçluydu. 

İki kez evlenen ve “Siyasi Arenada Bir Kadın” başlıklı bir de “kahramanlık” kitabı olan Hidalgo, “öteki kadın” olarak isim yapmıştı. 

Dört çocuk babası olan eski Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile ilişki yaşadığı, hatta bu ilişkiden bir de “çocuk” peydahladığı bile ileri sürülmüştü.

Hidalgo, yerel seçimlerde kazandığı zaferle bir anda tüm dünyanın dikkatini çekti.

Dünyanın muhtelif kentlerinde seçilen çiçeği burnunda belediye başkanları, Hidalgo ile iletişim kurmak için can atıyordu.

Bunların arasında 2019 seçimlerini kazanan Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş ve Tunç Soyer de vardı. 

Görevdeki 5 yılını heykel açarak, dans ederek geçiren ve bu yüzden bir daha aday gösterilmeyen İzmir’in bir önceki Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, kendisini tebrik eden Hidalgo’nun, “Arkadaşlık ve dayanışma dolu sıcak mesajı” karşısında duyduğu memnuniyeti Fransızca yazdığı mesajla dile getirmişti.

İmamoğlu ise gecikmeli de olsa İBB Başkanlığı koltuğuna oturur oturmaz, Hidalgo’dan; “Paris’in dostluğundan şüpheniz olmasın” mesajını almıştı.

Mansur Yavaş anketlerde olduğu gibi bu mesajlaşma yarışında da İmamoğlu’ndan bir adım ileri giderek, “Paris Belediye Başkanı Sayın Anne Hidalgo ile görüştük. Kardeş şehirler ve teknik işbirliği konularında mutabık kaldık” diyerek, işi kardeşliğe kadar taşımıştı.

CHP’lilerin gözünde insanüstü bir varlığa dönüşen Anne Hidalgo, esen rüzgâra aldanarak 10 Nisan 2022’de yapılan Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday oldu. 

Bu kez tebrik için acele eden İmamoğlu, “Arkadaşım ve meslektaşım Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo’ya, Fransa cumhurbaşkanı adayı olarak yeni yolculuğunda başarılar diliyorum” şeklinde mesaj gönderdi.

Fakat başarı dilemekle başarılı olunmuyordu. 

Hidalgo, Macron ve Le Pen gibi faşist liderler karşısında sadece yüzde % 1.7 oy alarak, tarihi bir hezimet yaşadı. 

Çünkü “Aşk şehri” yapmayı vaat ettiği Paris, çöp toplayıcılarının süresiz grevi yüzünden pislikten geçilmiyordu.

Kenti çöp dağları ve fareler, Fransa’nın başkentini resmen istila etmişti.

Kente tatile ya da gezmeye giden turistler, yaşadıkları hayal kırıklığı hissi yüzünden “Paris Sendromu” adlı yeni zuhur eden hastalığa yakalanıyordu. 

Bir kültür şoku çeşidi olarak tanımlanan bu hastalığa en çok yakalananlar ise titizliği ve temizliğiyle dikkat çeken Japonlardı. 

*

“Çöp kente” dönen Paris felaketi yaşarken, zaten lağım kokan İzmir’in ardından İstanbul ve Ankara da benzer bir sona adım adım yaklaşıyor.

Kasada para kalmadığı için SGK borcu ödenmeyen ve taşınmaz satışları yüzünden adeta emlak ofisine dönen Başkent Ankara temizlenmeyen mazgallar yüzünden en ufak yağışta göle dönerken…

Yerel seçimler öncesi iki rekât namaz kılmak için iki seccadeyi üst üste koyan CHP’li Ekrem İmamoğlu yüzünden İstanbul, resmen çeyrek asır geriye gitti. 

Verilen namus sözlerine rağmen ekmeğinden olan binlerce personel şöyle dursun…

“Her şey çok güzel olacak” denilen İstanbul’da her şey çok daha kötü oldu.

Haliç lağım kokmaya başladı…

Marmara’yı müsilaj kapladı…

Toplu ulaşım felç oldu…

Trafik yoğunluğu sınıra dayandı…

İBB’nin bütçesi sıfırlandı… 

Borçları dörde katlandı…

Kentin yeşili katledildi… 

Sosyal tesislere içki geldi…

LGBT’li sapkınlar belediyede istihdam edildi…

Personele zorunlu olarak eşcinselleri tanıma dersleri dayatıldı..

Feshane homolara, Süleymaniye Camii avlusundaki tarihi dükkânlar lezbiyenlere peşkeş çekildi. 

İstanbul’u sivrisinekler bastı, insanlar ilaçlara karşı bağışıklık kazanan bir uyuz belasının kucağına düştü…

SGK borcu yüzünden ilk defa İBB’ye haciz geldi.

Musluk suyu fiyatı damacana ile yarışırken, Halk Ekmek “lüks ekmek” oldu.

Daha fenası!

Uğur getirsin diye atkısını takıp, “Göreceksiniz bu dokunuştan sonra Malatyaspor çok daha başarılı olacak” dediği Yeni Malatyaspor takımı bile küme düştü.

Daha ne olabilir derken… 

Şimdi de…

Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün açıklamasına göre, İBB’ye bağlı İSKİ’nin su havzası içerisinde bulunan Düzce’de yapması gereken yatırımları yapmadığı ve İstanbul’a su sağlayan derelerin temizliği ile ilgili yükümlülükleri yerine getiremediği için İstanbulluların içtiği suya lağımın karıştığını söyledi…

İçmediğimiz bir çiş kalmıştı, o da tamam oldu!

Demem o ki!..

Fransa halkı, “aşk şehri” yapmasını bekledikleri Paris’in “çöp şehre” döndüğünü görür görmez, bizim CHP’lilerin “kankası” Anne Hidalgo’ya gereken dersi vermişti.

Fakat!

Eğer “Her şey çok güzel olacak” diyerek seçildikleri halde, ele geçirdikleri belediyeleri adrese teslim ihalelerle ve vurgunlarla talan eden ve buna rağmen hâlâ cumhurbaşkanlığı için can atarak erken seçim çağrısı yapan CHP’nin çapsız forvetleri maazallah başarılı olurlarsa…

İşte o zaman milletçe tadarız, bu saçma aşkın ızdırabını!..

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Akrep

Biz alışığız zira dünyanın en pahalı hizmetkarı bizde boşuna yormayınız kendinizi millet her şeyi kabul ediyor

Hamza

Pışık Ekrem, büyük ihtimal yazdıklarınızı Emirgan korusunda mevcut üçüz villalarinin terasında en büyük, en yakışıklı narsist aynasına bakarak okurken, sahte diploma, kule kule paralar, balik-raki, tamirci remzi, Makarios heykelini açış merasimi, Türkiye olamazsa acaba hangi ülkenin Cumhurbaşkanı olabilirim halüsinasyonlari içinde terlemektedir.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23