• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Zekeriya Say
Zekeriya Say
TÜM YAZILARI

30 yıldır küfrediyor, 4 yıl ceza ne ki?

27 Kasım 2025
A


Zekeriya Say İletişim: [email protected]

30 yıldır küfrediyor, 4 yıl ceza ne ki?

ZEKERİYA SAY

Asgari nezakete sahip değil...

En ufak eleştiriye dahi nasıl mukabele edilmesi gerektiğini bilmiyor.

Fikir kabızlığı çektiği için sürekli ağzını bozuyor. 

Kendisi de “küfürbaz” olan Neyzen Tevfik’in; “Fikir olmayan kafada, küfür olur” sözünün en canlı örneği...

Kimden mi bahsediyorum?


Tabii ki adeta “bulaşma özürlü” gibi davranan Fatih Altaylı’dan!


Altaylı, sözde “gazetecilik” adı altında; kişi, kurum fark etmeksizin önüne gelene hakaret etmesiyle biliniyor.

Şimdilerde atıldığı cezaevini çok sevdiği belirtilen, bol bol kitap okuyup, spor yaptığı öne sürülen Altaylı, özellikle 28 Şubat sürecinde, en az cuntacılar kadar “insafsız”dı.

Kendisi gibi düşünmeyenlere her türlü hakareti savuruyordu.


Hedeflerinin arasında, “Şu Fatih Altaylı da adam gibi adam’ diye anılmak” olduğunu söylediği halde “nefret üretme merkezi” gibi davranan Altaylı, hiçbir zaman verdiği söze uygun hareket etmedi.


Mütedeyyin kesimin üzerine “karabasan” gibi çöken 28 Şubat darbesi sırasında kaleme aldığı “Yeni vatandaşlık görevim” başlıklı yazısında, “Bundan böyle kılık kıyafet kanununa aykırı olarak dolaşanları, kolundan tuttuğum gibi karakola götüreceğim. Evlerini polise göstereceğim. Otomobilde görürsem plakalarını alıp bildireceğim. Yapılan işlemi savcılığa kadar takip edeceğim” diyen Altaylı, adeta darbenin “medya ayağı”nın başat aktörlerinden biriydi. 

Polisin gözaltına aldığı Aczmendiler, vakit namazlarını nezarette eda ettikleri için;

“Kim ulan bunlara izin veren alçak? Hangi Emniyet Müdürü?  Hangi şerefsiz?” sözleriyle devletin Emniyet personeline küfretti. 


Radyo D’de yaptığı Bab-ı Ali Yokuşu isimli programda Marmara Üniversitesi önünde bekleyen başörtülü öğrencilere, “Fahişeler, aşağılık şerefsizler. Bunlar kevaşe” şeklinde rezil küfürler savurdu.

“Klozet imalatçılarına öneri” diyerek, Refah Partisi’nin merhum lideri Necmettin Erbakan’ın fotoğraflarının klozetlere basılmasını istedi.


Yetmedi…

7 Ekim 1996’da “Erbakan’dan nefret ediyorum’’ başlıklı yazısında Hoca’ya açıkça hakaret etti.


Yine o dönem BBP’nin merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’na hakaret ettiği için tazminata mahkûm edildi.

Tansu Çiller’den, Mesut Yılmaz’a, Meral Akşener’den Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit’e kadar, neredeyse tüm siyasilere karşı küçük düşürücü ifadeler kullandı.

Abdüllatif  Şener, “Köşe yazarlığı dünyanın hiçbir yerinde Türkiye’de olduğu gibi ahlaksızlaştırılmamıştır. Altaylı’nın yaptığı, Hollywood’un müptezellik konulu filmlerinde bile görülmemiştir. Bu tutumuyla Altaylı benzetmek yerindeyse, AIDS’li gibidir” sözleriyle Altaylı’yı eleştirdi.

Dönemin YSK Başkanı Tufan Algan’dan, eski Londra büyükelçisi Korkmaz Haktanır’a…


Dışişleri Bakanlığı çalışanlarından “Ahlaksız bir iş yapıyor” dediği Reha Muhtar’a kadar, belki de binlerce kişi Altaylı hakkında dava açtı. Ettiği hakaretler sebebiyle adeta “davakolik” olan Altaylı’ya;

TBMM eski Başkanı İsmail Kahraman, İFAM Kurucu Başkanı Dr. İhsan Şenocak, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve eski patronu Aydın Doğan bile dava açtı.

Öyle ki..

Devleti dolandırdıktan sonra firar eden Cem Uzan dahi ettiği hakaretler yüzünden Fatih Altaylı’dan tazminat kazandı.


İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi eski Başkanı Eren Keskin, “Ben bu Eren Keskin’i ilk gördüğüm yerde cinsel tacizde bulunmazsam namerdim” dediği için,  Altaylı hakkında “Cinsel taciz”den suç duyurusunda bulundu. 

Uluslararası Af Örgütü, Altaylı’nın rezil sözlerini “insan hakları ihlali” saydı.

Hepsi bir yana…

İslam’a ve Müslümanlara yönelik hakaretlerin eksik olmadığı “Ekşi Sözlük” bile “Ekşimiş ruhların buluşma yeri” başlıklı yazısı sebebiyle Altaylı’ya açtığı hakaret davasını kazandı.


Yıllarca hazırlayıp sunduğu “Teke Tek programını” izleyen kendi seyircilerine bile “beyin özürlü” diye hakaret eden…

Siyonist işgal altındaki Gazze’ye yönelik destek mitinglerine katılan binlerce vicdanlı, haysiyetli, onurlu insana; “alçaklar”, “şerefsizler” ve “aşağılık herifler” diye küfreden…

Bir dönem toz kondurmadığı CHP’nin devrik lideri Kemal Kılıçdaroğlu için “KAKA” şeklindeki iğrenç bir hakaret türeten eski “kalemşör” yeni “Youtuber” Fatih Altaylı….

*


21 Haziran’da yaptığı bir canlı yayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan ifadeler kullandığı için gözaltına alındı. Tam 158 gündür Silivri Cezaevi’nde tutuklu olan Altaylı, dün İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’inde görülen karar duruşmasında, “Cumhurbaşkanını tehdit” suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Mahkeme, yıllardır insanlara en ufak bir iyi niyet göstermeyen Altaylı’ya “iyi hal indirimi uygulasa” da, cezasının infaz edilmesi için tutukluluk halinin devamına hükmetti.

Kimileri, eskinin “kalemşörü” yeni dönemin “Youtuber”ı Fatih Altaylı’ya verilen cezanın “basın özgürlüğünün ihlali” olduğunu savunuyor ve elindeki dosyaları havaya fırlatmasından sitayişle söz ediyor. 


Ben ise bu kararı, ülkede adalet olduğunun bir nişanesi olarak değerlendirdim.

Zira tam 30 yıldır toplumun tüm kesimlerine hakaret eden Altaylı’ya ilk kez anladığı dilden bir ceza verilmiş oldu!

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23