3 aylar, gafletten gayrete çıkaran büyük bir fırsattır...
3 aylar, gafletten gayrete çıkaran büyük bir fırsattır...
ŞEVKİ YILMAZ
Bismillahirrahmanirrahıım
Bizleri; Yeryüzünün en üstün ve en şerefli varlığı insan olarak yaratan, akıl nimetiyle donatan, sayısız nimetlerinin en üstünü Müslümanlardan kılan, kurduğu Dünya ve diğer Âlem sofrasında sayısız nimetleriyle yaşatan ve tüm nimetlerinin hesabını hepimize bir nefes yakın olan ölümümüzle başlayan Kabir Hayatımızdan itibaren Ahiret ’in büyük buluşma ve duruşma gününde soracak olan Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza hamd ve Eşsiz Önderimiz, Sevgili Resulümüz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Resul Efendilerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Hocalarımıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan Mümin kardeşlerimize, Din ve Vatan muhafızı Şehid ve Gazilerimize salât ve selam olsun!
Kur’an ve rahmet ayı Ramazan-ı Şerif’in müjdecisi mübarek üç ayların başlangıcı olan Hicri 1447 yılının Receb Ayı’na (21 Aralık) Pazar günü, “Ey Allah’ım! Bize Receb ve Şaban ayını mübarek eyle! Bereketli kıl! Ve bizi Ramazan-ı Şerif ayına kavuştur” duasıyla gireceğiz İnşallah!
(25 Aralık) Perşembe akşamı (Cuma Gecesi) ise “rağbetler, gayretler, yönelimler, arzlar, talepler, istekler” manasına gelen Regaib Gecemizi de sohbet ve dualarla ihya edeceğiz İnşallah!
Müslümanın sadece; her senesi, her ayı, her haftası, her gün ve her gecesi değil!
Her ânı kıymetlidir!
Bu yüzden ehl-i tasavvuf; Müslümanı ‘’ibn’ul vakt’’ yani (geçmiş ve gelecek kaygısından kurtulmuş ve şu ana, şimdiye odaklanan!) olarak tanımlamıştır!
Ân’ın, yani verilen sayılı nefesin kıymetini bilen, üzerine düşen kulluk ve insan olma sorumluluklarını ihmal etmeyendir Müslüman.
Ama heyhat ki büyük gafletlere duçar olduk!
Dünyaya meylederek yaratan, yaşatan ve yöneten Rabb’imizi unutmadık mı?
An’larımız, saatlerimiz, aylarımız gaflet içinde akıp giderken; İlahi bir takvimle, kullarına 5 vakit namazla, vakt-i Cuma’yla, Şehrullah Receb-i Şerif’le, Şa’ban-ı Şerif’le, üç aylar ve Ramazan’larla, Kurban’la Hac’la kendini ve bize kul olduğumuzu hatırlatan Allah’ımız, bizleri gafletten gayrete çağırmaktadır.
İşte böyle bir demde!
Dünyevileşmenin bizi çepeçevre kuşattığı bu ahir zamanda, Gazze kan ağlarken, mazlum coğrafya kan ve gözyaşıyla sulanırken, büyük bir umutla cümle küffara inat, imanın nuruyla bilenmek için “Hoş Geldin ey Şehrullah Receb” diyoruz.
Gafletle akıp giden ömrümüze “Kur’an’ın nurunu taşıyan Ramazan’ı müjdeledin! Hoş Geldin!” diyoruz.
Kardeşlerim!
Akıp giden vakitlerimiz, Müslümanlar için daima Allah’ımıza kulluk şuuruyla mübarekleştirilmelidir!
Çünkü insan mübarektir!
Ve her bir insan; şu tam manasıyla mahiyetini bilemediğimiz kâinatta Allah’ımızın kudretinin delillerinden olan bir Ayet değil midir?
İnsan öyle bir ayet ki; eşrefi mahlûkat ve “ahsen-i takviym” olarak (yaratılanların en güzeli ve şereflisi) olabilecekken, diğer yandan “belhum adal” ikazıyla hayvandan bile aşağı, “esfele safiliyn” olmak tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Bu nedenle biz Müslümanlar bu günleri fırsat olarak görmeli ve kendimize çeki düzen vermeliyiz.
Daha şimdiden bedenen, ruhen, zihnen Ramazan-ı Şerif’e hazırlanmalıyız.
Önümüzdeki 3 ayı, manevi bir kampa çevirerek, nefsimize ve neslimize disiplinler kazandırmalıyız.
Eşhur’ul Hurum (Hürmet edilen aylardan) olan Receb Ayında, her gün ve he ayda Salât (Namaz ve Salavat-ı Şerif’e) ve sadakalarımızla, hayır ve hasenatımızla, zekât, zikir ve tesbihatlarımızla, tövbe, istiğfar, sohbet ve dualarımızla azgın nefislerimizi ıslah ederek geçmiş günahlarımızı sildirtmeliyiz!
Seyyiatlarımızı (günahlarımızı) hasenata döndürtmeliyiz! Günahlarımızın çokluğu sebebiyle Allah’ımızdan ümidimizi asla kesmemeliyiz!
Halimize hamd ederek, şikâyet ettiklerimizin nice mazlumlar için bir nimet olduğunu tefekkür edip, içinde bulunduğumuz nimetlerin artması ve mazlumlara da ulaşması için gayretkeş olmalıyız.
Şeytan ve avanesinin insanoğluna kurduğu tuzaklara karşı uyanık olup, insanlığın uyanması için çalışmalıyız.
Dinsizlik cereyanlarının etkisiyle imana yapılan saldırılara karşı uyanık olmalıyız.
Deizm, Ateizm, Gnostizm, Agnostizm gibi modern şirk felsefelerine karşı, sanal kumara, deccal medyaya, uyuşturucuya, LGBT lobilerine karşı neslimizi muhafazaya daha çok çalışmalıyız.
Ve bu mübarek ayda zikirlerimizi ve dualarımızı çokça artırmalıyız.
Bilhassa Allah’ımızın aşağıdaki İlahi Mesajları sadece Mübarek Üç aylar’da ve mübarek kılınan gecelerde değil, her günümüzün duaları olmalıdır;
“Rabbimiz, biz ikimiz kendi nefislerimize zulmettik. Eğer bizi, mağfiret edip bağışlamazsan ve bize acıyıp merhamet buyurmazsan mutlaka hüsrana (en büyük zarara) uğrayanlardan oluruz” diyerek (Araf Suresi 23)
“Ey Rabbimiz bize dünyada devlet, iyilik ve güzellik, sağlık, emniyet, salih-sâliha eşler ve sâlih ve saliha evlatlar ver. Ahirette de güzel mükâfatlar ver. Cennetini ver, rızana ulaşma mertebesine erenlerden eyle. Bizi ateşten, Cehennem azabından da koru.” (Bakara Suresi 201)
“Rabbim, beni (huzur ve şuurla) namazda (ve İslam’a bağlılıkta) sürekli kıl, soyumdan olanları da (iman, istikamet ve ibadetten ayırma). Rabbimiz, duamı kabul buyur (amacımı ve ihtiyacımı gerçekleştir.)” “Rabbimiz, hesap için (mahşere) kalkılacağı o dehşetli gün, beni, anne-babamı ve mü’minleri bağışla (ve cennetine eriştir).” ( İbrahim Suresi 40-41)
“Ey Rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra, akıllarımızı, gönüllerimizi haktan ve hakikattan ayırma. Bize kendi katından rahmet ihsan eyle. Şüphesiz bol ihsan ve ikram sahibi olan sadece Sensin” (Ali İmran Suresi 8)
Rahman’ın lütfu ve inayetiyle cümle hayırların sağanak sağanak yağdığı günlere bir kez daha bizleri kavuşturan Allah’ımıza sonsuz şükürler olsun.
Hayırlar fetholsun, şerler ve şerliler defolsun! Kalbimiz imanla, hanelerimiz bereketle dolsun. Mazlumların gözyaşları dinsin, zalimler kahrolsun inşAllah.
Âmin.
(25 Aralık) Perşembe akşamı Saat 20.00’da Akit Tv’den canlı olarak yayınlanacak olan “Regaib Gecesi” sohbetimizde ve dualarımızda buluşmak üzere Allah (c.c)’a emanet olunuz!
Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi”nin uygulanması, Mukaddes Mescid-i Aksa’mızın, Filistin’imizin, Osmanlıcamızın özgürlüğü, tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun.
Selam, sevgi ve duayla...