• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Rasim Bolbol
Rasim Bolbol
TÜM YAZILARI

Kasnak yuvarlandı elek oldu, “eski kaşarlar” melek oldu

12 Nisan 2018
A


Rasim Bolbol İletişim: [email protected]

Doğan Medya Grubu’nun Demirören Grubu’na satışının ardından bir devir teslim töreni düzenlendi.

Peki ne oldu körlerin ve sağırların birbirini ağırladığı bu törende?

Ne olsun? 

Aydın Doğan, “Milliyet’i satarken çok heyecanlanmıştım. Artık heyecanlanmıyorum. Artık biraz kaşarlandık” diyerek malumu ilam etti. Yani açık açık “eski kaşar” olduğu itirafında bulundu.

Aydın Doğan’ın yancıları ise tıpkı bugüne kadar olduğu gibi, giderayak yine patron yalakalığı yaptı.

Mesela, Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila, bir yandan gelene selam çaktı, öbür yandan da gidene mavi boncuk dağıttı. Erdoğan Demirören ve ailesini, köşesinden “Hürriyet Dünyası’na hoşgeldiniz” diyerek karşılarken, eski patronuna da son bir kez güzellemelerde bulundu. “Gelene ağam, gidene paşam”cı Fikret, “Aydın Doğan’ın demokrasimize katkısı her zaman özel bir yer tutacaktır” bile diyebildi.

Fikret böyle atıp tutar da onun selefi Sedat Ergin hiç boş durur mu?

Tabii ki durmaz.

O da sazı eline aldı ve “Aydın Doğan’ın demokratik hayatımızın en önemli şahsiyetlerinden birisi olduğunu” söyledi.

Evet evet, yanlış okumadınız.

Fikir namusundan nasipsiz bu iki gazeteciye(!) göre, ismi demokrasi tarihimize kara bir leke olarak kazınan Aydın Doğan, meğer “demokrasi hayatımızın en önemli şahsiyetlerinden birisi”ymiş.

Eee, ne demişti Aydın Doğan?

“Artık kaşarlandım” dememiş miydi?

Kasnak yuvarlanıp elek oluyorsa, “eski kaşar”lar da işte böyle melek olur.

Niye şaşırıyorsunuz ki?

¥

“YENİLEN PEHLİVAN” KILIÇDAROĞLU

ERDOĞAN’I “ER MEYDANI”NA ÇAĞIRIYOR 

Bu Bay Kemal, CHP için hakikaten büyük talihsizlik...  

Ne zaman konuşsa, kendisinden laf değil, gaf sadır oluyor...

Baksanıza, bu defa da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Er meydanına er olanlar gelir” sözüne, “Er meydanını tespit et, gelmeyen şerefsizdir” diyerek cevap vermiş.

İlahi Kemal Bey!

Bu ülkede “er meydanı” kavramını ağzına alacak son kişi sensin.

Öyle ya, sen, CHP’nin başında 8 defa “er meydanı”na çıkıp, her defasında da mağlup olmuş bir adamsın.

Sen, “sürekli yenilen, ancak güreşmeye bir türlü doyamayan” sahte bir pehlivansın.

“Şerefsiz” çıkışına gelince...

İstersen, tıpkı “er meydanı” gibi, “şerefi-şerefsizliği” de diline fazla dolama.

Dolama ki, biz de sana “Şerefli bir adam, ‘Yüzde 30 alamazsam koltuğu bırakırım’ deyip, hedefini tutturamamasına rağmen koltuğa yapışmaz. ‘Yüzde 40’a ulaşamazsam çeker giderim’ diye efelenip, yüzde 26’da kalmasına karşın işi pişkinliğe vurmaz” demek zorunda kalmayalım.

¥

MAHÇUPYAN HİÇ Mİ MAHCUP OLMAZ?

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’na danışmanlık da yapmış olan bir eleman var...

Adı Etyen Mahçupyan...

Soyadına bakıp da aldanmayın sakın!

Öyle mahcup falan değil, utanmaz bir eleman bu! 

İşte o utanmaz eleman, yine utanmadan sıkılmadan “Bugün Türkiye’nin gerçekten de bir beka sorunu var. Ama bunun nedeni PKK, IŞİD, FETÖ, ABD, Rusya vs değil. Kendisi” herzesini yumurtlamış.

Hazrete göre, “Türkiye kişiliksizleşmiş, özgüvenini yitirmiş, böbürlenme dışında fikriyatı kalmamış bir ülke”ymiş.

Sen kalk, bir yandan “kişiliksizlik”ten bahsedip, “fikir yoksunluğu”ndan dem vur, öbür yandan ise önüne gelene “zekâsızlar, ergen dünyasına muhtaç amigolar, bilgisizler, kıt akıllılar” diye hakaretler savur.

Ne güzel değil mi?

“İnsanda biraz utanma olur” diyeceğiz ama, bu Mahçupyan’da o da yok.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23