• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Prof. Dr. Yusuf Özertürk
Prof. Dr. Yusuf Özertürk
TÜM YAZILARI

Yaratılış ve Yaratıcı (27)

23 Ekim 2025
A


Prof. Dr. Yusuf Özertürk İletişim:

Yaratılış ve Yaratıcı (27)

Prof. Dr. Yusuf Özertürk                                             

İNSANIN MUHTEŞEM YARATILIŞI                                   

TEK BİR ZİGOT HÜCRESİNDEN KIRK TRİLYON HÜCRELİK İNSANA 

Fallop tüpünde Zigot ana hücresi çoğalmaya başlıyor 

*Zigot ana hücresi oluştuktan 24 saat sonra mitoz bölünme (eşeysiz) ile çoğalmaya başlar. Bölünmeyle oluşan her bir hücreye ‘Blastomer’ (içi boş hücre küresi) adı verilir. Blastomer oluşumu döllenmeden hemen sonra başlar ve bir hafta devam eder. Blastomer safhasında hücre farklılaşması gerçekleşmediğinden, her bir blastomer yeni bir canlıyı oluşturabilecek yetenektedir. Şayet bu blastomerler bir arada tutulmayıp, birbirlerinden ayrılacak olurlarsa, her biri yeni bir bebek oluşturur ve böylece çoğul gebelik meydana gelir.


Oluşan yavruların genetik özellikleri aynı olur (Tek yumurta ikizleri). Ayrıca bu safhada Zigotun dış zarı tüpte yuvalanmasını engeller. Şayet bu zar olmasaydı zigot tüpte yuvalanacak ve Rahim’e ulaşmadan dış gebelik olacaktı. Fakat tüpte Rahim gibi Zigota uygun ortam olmadığından embriyo büyüdükçe tüpü yırtacak ve bebek öldüğü gibi anne hayatını da tehlikeye atacaktı (Tüpte, Rahim’e ulaşmayı engelleyen bir durum olursa (tıkanıklık zigot tüpte yerleşir ve dış gebelik oluşur. ). 


SORU: Zigotun etrafındaki zar koruma kalkanını tasarlayıp dış gebeliği kim önlemektedir? Zigot 8-32 blastomere ulaştığında ‘Morula (latince morus-duta benzediğinden) adını alır. Morula safhasında Zigot artık embriyo (Embryo-tohum) adını alır. Döllenmeden 5 gün sonra dut şeklindeki Embriyo hücre topluluğundaki hücreler (yaklaşık 100 kadar) bir tarafa toplanarak içi sıvı dolu bir kese halini alır.


Embriyonun bu haline ‘Blastula (Blastosist)’ adı verilir. Döllenmeden 6-7 gün sonra blastula safhasındaki Emriyo hücreleri kist boşluğuna doğru göç ederek kıvrılır ve çift duvarlı (iç-dış) bir kese oluştururlar. Bu safhaya Gastrulasyon, bu şekildeki Embriyo’ya da ‘Gastrula’ adı verilir. İç tabakadaki hücreler (Embriyoblast) Embriyonun (yeni canlının) tüm hayatı boyunca sahip olacağı hücreleri oluşturacaklardır. Dış tabakadaki hücreler (trafoblast) ise bebeğin doğumuna kadar (9 ay) anne karnındaki yaşamına yardımcı olacaklardır.                                          

Rahim-Uterus (Bebek için en güvenli yer-Ana Rahmi)

*Rahim (Uterus), kadınlarda kaslardan yapılmış, içi boş, sağlam duvarları olan ters armut şeklinde bir organdır. Uzunluğu 7.5 cm. genişliği 4.5 cm ve 3 cm derinliğindedir. Normal hacmi 60-70 ml (mm3)’dir. Bu büyüklük bir bebeğin gelişmesi için elbette yeterli değildir. Bu yüzden hamilelikte hacmi, bebeğin gelişmesine paralel olarak artacaktır.



Hamileliğin sonunda hacmı 1-5 litreye kadar çıkabilir (ikiz gebelikte 10 lt. kadar ). Gebelikte uterusla beraber kan-lenf damarlarında da büyüme olur. Rahim, bebeğin doğumuna kadar, barınma, beslenmesini sağlar ve atıklarını boşaltır. Rahim, iki leğen kemiği arasında bulunmakla da bebeğin dış tehlikelerden korunmasında emniyetli bir sığınaktır. Bu durumu Allah, Kur’ân’da şöyle bildiriyor; “…Sonra onu (zigot-Nutfe) sağlam bir yere (Rahim’e) yerleştirdik” (Mü’minun-13). 

Embriyo Rahim’e (Uterus’a) yerleşiyor 

. *Döllenmeden 7-8 gün sonra Embriyo Rahim’e ulaşır. Embriyonun sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için Uterus’ta uygun bir yere tutunup yerleşmesi gerekmektedir. Aksi taktirde Uterus boşluğuna düşer ve dışarı atılır. Bu sebeple öyle bir yer seçilmelidir ki, bu yer hem emniyetli, korunaklı olmalı ve hem de 9 ay beslenmesine imkan tanıyacak annenin kan damarlarına yakın olmalıdır. Bu iş için en uygun yer şüphesiz ki, Rahim duvarıdır. Fakat nasıl rahim duvarına tutunacaktır? Embriyonun bir tutunma aparatı mı var? İşte burada da, ‘görünmeyen bir el’ devreye girmektedir.


Şöyle ki, Embriyo Rahim duvarında kan damarlarının yoğun olduğu bir bölge seçer. Bu bölgede Embriyonun dış tabakasındaki hücreler ‘Hiyaluronidaz’  (hyaluronidaz) adı verilen bir enzim salgılarlar. Bu enzim Rahim duvarındaki bütünlüğü sağlayan hiyaluronik asit moleküllerini parçalayarak Rahim duvarında bir gedik açarlar. Embriyonun dış tabakasındaki hücreler bu gedikten Rahim duvarı içine girerler ve Rahim duvarına gömülürler. Embriyonun dış hücreleri, tıpkı toprağa atılan tohum gibi davranırlar. Nasıl tohum bir yandan toprağın derinlerine doğru kök salar, bir yandan da filizlenirse, aynen onun gibi dış hücreler de bir taraftan Rahim duvarına gömülür ve bir taraftan da kan damarlarına nüfuz ederler (kanalcıklar yaparlar). 


SORU ŞU; Şuursuz Embriyo Uterus’un duvarına tutunmayı nasıl akıl ediyor? Embriyo normal yer çekimine göre Uterus boşluğuna düşmesi gerekirken, nasıl Uterus duvarına tutunuyor? Embriyo Hiyaluronidaz enzimini nasıl yapıyor (kimya ilmi mi öğrenmiş) ve bu enzimin Uterus duvarını eriteceğini nasıl biliyor? Soruları daha da uzatabiliriz. Bu şuursuz, ilimsiz hücre yığını elbette bunları ne bilebilir, ne de yapabilir. Bütün bunları tasarlayan, yapan Âlim-i küllüşey olan Allah’tan başkası olamaz! Devam edecek…                                            


Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23