Allah’ın Nizamı İslâm (2)
Allah’ın Nizamı İslâm (2)
YUSUF ÖZERTÜRK
ALLAH KATINDA TEK DİN İSLÂM’DIR
*Allah indinde (Allah nezdinde) Hak Din tektir ve bunun adı İslâm’dır (*). İslâm’ın özü, ‘Tevhid inancına dayanır (Allah’ın varlığına, tek otorite olduğuna ve hiçbir şeye benzemediğine inanmaktır.) İslâm, son Peygamber Hz. Muhammed (sav) ile başlamamıştır. İlk Peygamber Hz. Âdem (a.s) ile başlamış ve Hz. Muhammed (sav) ile tamamlanmıştır. İslâm başlangıçtan beri temel niteliğini (Tevhid, Temel ahlâkî kurallar, Ahiret inancı) muhafaza etmiştir. İslâm, Hz. Muhammed’in (sav) tebliğ ettiği Din’in özel ismi olmasının yanında, özünün ‘Tevhid inancı’ olması sebebiyle, önceki Peygamberlerin tebliğ ettikleri dinin de adıdır. Nitekim bu gerçek, Kur’ân da şu şekilde belirtilmiştir; “Nuh, onlara şöyle dedi; ‘Eğer benim söylediklerimden yüzçevirirseniz, ben de sizden bir ücret istemedim. Benim ücretim ancak Allah’a aittir. Ben, O’nun birliğine boyun eğen Müslümanlardan olmamla emrolundum’ demişti” (Yunus-72). Aynı şekilde Hz. İbrahim (a.s) içinde şöyle buyruluyor; “Kendini bilmeyenlerden başka, İbrahim’in dininden kim yüzçevirir? Gerçekten Biz (Allah) dünyada O’nu seçtik. O, Ahiret’te de gerçek sâlihlerdendir. Hani Rabbi, O’na (İbrahim’e) ‘benim emrime teslim ol’ buyurmuş, O da ‘Âlemlerin Rabbine teslim oldum’ demişti. İbrahim bunu oğullarına ve Yakûb’a vasiyet etti. ’Ey oğullarım! Hiç şüphe yok ki, Allah, bu Din’i (İslâm’ı) sizin için seçmiştir. O halde siz Müslüman olarak can verin’ dedi”(Bakara-130, 131, 132). Kur’ân da, İsrâiloğulları (Yakûboğulları) peygamberleri ‘İslâm’ kelimesiyle eş anlamlı olan ‘Allah’a teslim olmuş kimseler’ olarak takdim edilmektedirler. “Gerçekten Biz (Allah) Tevrât’ı (İsrailoğullarına) indirdik. O’nda bir hidâyet, bir nur vardır. (İsrailoğullarından) Allah’ın emrine uyan peygamberler, O’nunla hüküm verirlerdi…” (Mâide-44).
*Tevhid Dininin hükümleri yoldan çıkan insanlar tarafından tağyir edildikçe ve devirlere göre insanların anlayışları, kültür seviyeleri ve ihtiyaçları değiştikçe, Allah’ın taktiri ve iradesiyle Din’de bazı değişiklikler yapılarak yeni hükümler (şeriât) indirilmiştir. Tevrât’tan sonra İncil’in, O’ndan sonra da Kur’ân’ın indirilmesi böyle olmuştur. Neticede, Din (İslâm) en mütekâmil (en gelişmiş) haline son Peygamber Hz. Resulellah’a inen Vahiy ile ulaşmıştır. Ve artık Hz. Resûlellah’tan (sav) sonra ne peygamber gelecek ve ne de Vahiy gelecektir. Nitekim bu husus Kur’ân da söyle ifade edilmektedir; “… Bugün sizin için Dininizi (İslâm’ı) kemâle erdirdim (tamamladım) ve üzerinizdeki nimetimi tamamladım. Size Din olarak İslâm’a razı oldum(seçtim)…” (Mâide-3). Allah, Hz. Resûlellah’a, Ehl-i Kitabı (Yahudiler ve Hristiyanları), Arapları İslâm’a davet etmesini emretmiştir. Allah, Kur’ân da bu hususu şu şekilde bildiriyor: “…. Resûlüm! kendilerine kitap verilenlere (Yahudi ve Hristiyanlara), okuma bilmeyen Arap müşriklerine ‘Siz İslâm’ı kabul ettiniz mi?’ (İslâm’a davet et.) diye sor. Eğer İslâm’ı kabul ederlerse, muhakkak doğru yolu bulmuşlardır. Yok yüzçevirirlerse, Sana düşen ancak tebliğ etmendir. Allah, kullarını hakkıyla görür (onların ne yapacaklarını bilir.)” (Âl-i İmrân-20). Bu ayetten de anlaşılıyor ki, Allah katında tek Din, İslâm’dır.
*Rabbanî Yahudilik Hz. Musa’nın (a.s) MÖ 1391-1271’de yaşadığını iddia etmektedir. Yahudilerin kutsal kitabı Talmud iki ayrı kitap olarak (Kudüs ve Babil Talmudu) MS 450-550’de Aramice olarak yazılmıştır. Tevrât’ın (Torah) indirilişinden yaklaşık 700-800 sene sonra hahamlar tarafından yazılan Talmud’un, Tevrât’ın (Torah’ın) aslını muhafaza ettiğini iddia etmek gerçeklerle bağdaşmaz. Üstelik Tevrât’taki 10 emir, 613 emir ve yasağa yükseltilmiştir.
*Hz. İsâ(a.s) MÖ 4-MS 30/33’de yaşamıştır. Hz. İsâ’nın yaşamı, öğretileri hakkında anlatılanlar ve Aziz Pavlus’un mektupları derlenerek, ‘Yeni Ahit’ (İncil) oluşturulmuştur. Hz. İsâ’dan (a.s) sonra çok sayıda İncil ortaya çıkmıştır. Daha sonra bu İnciller, Matta, Markos, Luka ve Yuhanna adıyla 4 İncil’e indirilmiştir. Bu İnciller Hz. İsâ’nın (a.s) ölümünden yaklaşık 70-110 yıl sonra yazılmıştır. MS 325’de Doğu Roma İmparatoru Konstantin İznik’te 1. Hristiyan Konsülünü toplamıştır. Bu konsülde Hz. İsâ’nın ‘Baba’nın (Tanrı’nın) oğlu olduğu, dolayısiyle Hz. İsâ’nın da ‘Tanrı olduğu’ kararı alınmıştır.
*Görüldüğü gibi hem Tevrât, hem de İncil’in asılları tahrif edilmiştir. Tevrât ve İncil’in hakikati (Tevhid mânâsı) Kur’ân’da ifadesini bulmuş ve onların hükümleri kaldırılmıştır. Dolayısiyle İslâm tamama erdirildikten sonra artık ne Yahudilik ve ne de Hristiyanlık Hak Dindir. İslâm’dan başka Din aramak ve bu günkü Yahudilik ve Hristiyanlığı Hak olarak görmek dalâlettir, sapıklıktır. Devam edecek…
Kaynakça
(*): “Hiç şüphe yoktur ki, Allah indinde Din, İslâm’dır…”(Âl-I İmrân-19).
1-Gürkan, S. Leyla. , Yahudilik, TDV Ansiklopedisi;43 cild, 187-197
2-Ömer Faruk Harman, Vahiy geleneği içinde İslâm. TDV İslâm Ansiklopedisi; 23. c. sy:2-5.
3-Necmettin Gökkır, Kur’ân-ı Kerîm açısından İlâhî Kitapların tahrifi meselesi. İÜ İlâhiyat Fak. D. (2);221-226.