Dünyadan izole yaşamlar
Dünya hızla gelişip şehirler büyürken, bazı insanlar şehirlerden, kasabalardan hatta köylerden bile uzakta, izole yaşamlar sürüyor.
Bu yerlerdeki yaşamlar, adeta dünyanın geri kalanına meydan okurcasına, zorlu coğrafyalara ve hava koşullarına rağmen devam ediyor.
Peki, bu insanları böylesine uzaklarda yaşamaya iten motivasyon ne?
Bazıları doğdukları yerden kopamıyor, bazıları ise kalabalık şehirlerden, modern dünyanın koşuşturmacasından kaçmak için buraları tercih ediyor.
Ama kesin olan bir şey var: Bu hayatlar, çoğumuzun hayal bile edemeyeceği bir izolasyon içinde sürüyor.
Rusya'nın Sibirya bölgesindeki Oymyakon köyü, dünyanın en soğuk yerleşim yeri olarak biliniyor.
Bu köyde yaşamak, her gün donarak ölme riskini göze almak anlamına geliyor.
Eksi 60 derecelere kadar düşen hava sıcaklıkları, Oymyakon halkının hayatında sıradan bir gerçek.
517 kişilik küçük bir nüfusa sahip bu köyde, hayatta kalmak başlı başına bir mücadele.
Araçların motorlarının donmaması için kontağın asla kapatılmaması gerektiği bir yer düşünün.
İşte Oymyakon, böylesine zor şartlarda yaşayan insanların memleketi.
Bu zorlu hava koşullarına rağmen köy halkı burada yaşamaktan vazgeçmiyor.
Avcılık, özellikle ren geyiği avcılığı, buradaki temel geçim kaynağı.
Oymyakon’da yaşamak, dünyanın geri kalanından tamamen kopmuş olmak demek.
Grönland’ın ücra köşesinde yer alan Ittoqqortoormiit, adı kadar yaşamı da zor bir yer.
Buzullar arasında sıkışmış, 363 kişilik küçük bir kasaba olan bu yer, aynı zamanda Eskimoların yaşadığı nadir bölgelerden biri.
Kasaba, rengârenk evleriyle dışarıdan bakıldığında masalsı bir görünüm sunsa da burada yaşamak hiç de kolay değil.
Kutup ayıları, foklar ve balinalarla iç içe bir hayat süren kasaba halkı, avcılıkla geçimini sağlıyor.
Birçok insan için bu kadar izole bir yaşam düşüncesi bile korkutucu olabilirken, Ittoqqortoormiit halkı için bu, hayatın doğal bir parçası.
Tristan da Cunha, belki de dünya üzerinde en izole yerlerden biri.
Paranın geçerli olmadığı, hastalık ya da savaş gibi modern dünyanın dertlerinden uzak bir ada.
Anakaraya en uzak ada olma özelliği taşıyan Tristan da Cunha’ya ulaşmak, okyanusta geçirilen altı günlük bir gemi yolculuğunu gerektiriyor.
Adada yaşayan 275 kişilik topluluk, kendi kendine yeten bir sistem kurmuş durumda.
Tarım ve hayvancılık ile geçimlerini sağlayan ada halkı, modern dünyanın karmaşasından tamamen uzak bir hayat sürüyor.
Kanada’ya bağlı olan Alert Köyü, dünyanın en kuzeyindeki yerleşim yeri olarak biliniyor.
Kışın eksi 42 dereceyi bulan soğuklarla başa çıkmak zorunda kalan bu küçük köyde kalıcı bir nüfus yok.
Geçici olarak orada bulunan birkaç görevli dışında, köyde sürekli yaşayan kimse yok.
Dünyanın en kuzey noktasında, tamamen izole bir hayat sürmek, belki de bazıları için özgürlüğün en saf hali.
Alaska’da bulunan Whittier şehri, izole yaşamın farklı bir yüzünü gösteriyor.
Buradaki tüm nüfus, tek bir binada yaşıyor.
265 kişilik bu küçük topluluk, Begich Towers adlı 14 katlı bir binada bir araya gelmiş durumda.
Şehirdeki her şey; market, okul, hatta ibadet yeri bile bu binada yer alıyor.
İzole bir hayatın ilginç bir örneği olan Whittier, insanlara bir yandan da şehir hayatının farklı bir boyutunu sunuyor.
Her ne kadar bir şehir olarak anılsa da, aslında burası izole bir kasaba hayatının içindedir.
Ekvador’un Galápagos Takımadaları’nda yer alan Floreana adası, sadece 100 kişilik bir nüfusa sahip.
Ada, korsanların geliştirdiği posta sistemiyle ünlü ve bu sistem hala kullanılıyor.
Floreana’da bir yaşam sürmek, doğayla tamamen iç içe olmayı gerektiriyor.
Adada iletişim imkânları oldukça kısıtlı.
Sadece bir telefon hattı var ve ona da adanın tek otelinden ulaşılabiliyor.
Teknolojiye, modern hayata dair neredeyse hiçbir şeyin olmadığı bu adada, insanlar adeta doğayla bütünleşmiş bir hayat sürüyor.
Türkiye’de de izole yaşamın ilginç bir örneği var: Aksaray’daki Gözlükuyu Köyü.
Su olmadığı için terkedilen bu köyde, Selami Salman, yıllardır tek başına yaşıyor.
Köyde eşiyle birlikte yaşamış olan Salman, eşinin ölümünden sonra köyde tek başına kalmış ve burada yaşamaya devam ediyor.
Modern dünyadan kopmuş bu hayat, zorluklarla dolu olsa da Salman, köyünü terk etmeyi hiç düşünmemiş.
Bu da gösteriyor ki, bazen izole yaşam, kişinin en değerli hazinesi olan “ev” duygusuyla bütünleşiyor.
İzole hayatlar, modern dünyadan kaçışın bir yolu gibi görünebilir.
Ancak bu hayatları seçenler ya da zorunda kalanlar için bu, özgürlüğün ve kendi kendine yetebilmenin bir göstergesi.
Dünya hızla değişirken, bu izole yerlerde yaşayan insanlar, kendi düzenlerini kurarak, modern dünyadan tamamen bağımsız bir yaşam sürdürmeye devam ediyor.
Allah'a emanet olun ...