CHP, demokrasi düşmanlarından kurtarılmalı…
CHP, demokrasi düşmanlarından kurtarılmalı…
MEHMET KOÇAK
CHP’nin emanetçi genel başkanı Özgür Özel’in demokrasinin evrensel değerlerine ihanet derecesinde cümleler kurması, tek kelimeyle siyasi bir kepazeliktir.
Silivri’den aldığı talimatlar yönünde dengesiz ve seviyesiz çıkışlarıyla ülke gündemini meşgul eden emanetçi Genel Başkan Özgür Özel hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “tehdit” suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulması doğru ancak hukuken eksik bir girişimdir.
Çünkü, TCK m. 32/1’e göre, bir kişinin akıl hastalığı sebebiyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalması hâlinde, o kişiye ceza verilmez.
Zira, CHP’nin emanetçi genel başkanı Özgür Özel, işlediği suçların sonuçlarını algılayamıyor ve de davranışlarını yönlendirme yeteneğinden yoksundur.
Yani o, bir beyin ishali yaşıyor ve durumu bir klinik vakadır.
Önce bir akıl hastalıkları uzmanına tedavi ettirilmeli, sonra hakkında suç duyurusunda bulunulması daha doğru olacaktır.
•
Akli melekeleri yerinde olan bir siyasetçi, ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanını ölçülü ve seviyeli bir şekilde eleştirebilir ancak, hakaret veya tehdit edemez.
Suç işlemeye alenen tahrik, kamu görevlilerine görevleri nedeniyle hakaret ve “tehdit” etmenin bir suç olduğunu bilir ve bu suçu işlemez.
Eğer, Özel’in akli melekeleri yerinde olsaydı (ki, ben sanmıyorum) suç olan tehditkâr ve provokatif ifadeler kullanmazdı.
Hatırlatmak isterim ki; sorumlu siyasetin ve demokrasiyi içselleştirmenin gereği uzlaşı ve hukuka saygıdır.
Ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanına parmak sallayarak, “Sokağa davet edeceğim günü ben bilirim. Bana bu milleti sokağa davet ettirme. Televizyondan izlersiniz meydanları, Mısır’daki gibi” cümleleri ise hem Türk siyaseti hem de CHP adına bir utançtır.
Nitekim, Mısır’daki meydanlarda darbe karşıtları vardı ve canları pahasına seçtikleri Cumhurbaşkanlarını sahiplenmişlerdi.
Sonuçta dış mihrakların yönlendirmesiyle meydanlarda demokrasi isteyen binlerce insan katledildi ve 14 Ağustos 2013 sabahı Rabia Meydanında bir insanlık faciası yaşandı.
Özgür Özel, aklını kullanan ve demokratik değerleri içine sindiren bir siyasetçi olsaydı, Mısır sokaklarında yaşanan siyasi cinayet ve terörü örnek göstererek tehditlerde bulunmazdı.
Demokratik hakları kullanma yerine Mısır örnek gösterilerek, halkın sokağa çıkması tehdidinde bulunulması ise siyasi bir tepki değil, eşkıyalıktır, küstahça bir girişim, haddini aşan bir seviyesizliktir.
•
CHP, hırsızları, demokrasi düşmanı seviyesizleri koruma partisi değildir ve de olamaz.
Hükümetin yanlışlarını eleştirmek elbette muhalefetin görevidir. Ancak, yapıcı ve sorumlu muhalefet ise sadece eleştirmek değil, aynı zamanda doğru olanları hatırlatma adına siyasi projeler geliştirerek, hükümete önermekle mükelleftir.
Demokratik hukuk devletinde “siyasi muhalefet, iktidar kadar ülkenin yönetiminden sorumludur” gerçeğini benimseyen bir ‘yeni CHP’ye ihtiyaç vardır.
Bunu gerçekleştirmek için vatansever CHP’lilere önemli görevler düşmektedir.
Bugün, CHP, 23 yıllık iktidara rağmen halka hâlâ güven verememesinin sebebi; siyaseti halkla beraber yerine, halka rağmen yapma yanlışındaki ısrarıdır.
Şu bir gerçek:
Bu milleti millet yapan değerlerle barışık olmayan hiçbir siyasi hareket bu ülkede meşru iktidarın sahibi olamadı ve de olamaz..
CHP’liler, hırsızlardan, siyasi ihtiraslarına ulaşma adına CHP’yi basamak olarak kullananlardan partilerini kurtarmalıdır.
Ülke ve millet adına demokrasi ve milletin değerleriyle barışık, yeni kadrolara CHP mutlaka kavuşmalı ve yapıcı muhalefet görevini üstlenmelidir.
Eğer bu başarılırsa; işte o zaman CHP milletin partisi olacak ve işte o zaman CHP’ninbahçesinde demokrasi gülleri açmış olacak…