• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hasan Aksay
Hasan Aksay
TÜM YAZILARI

Yeni Zelanda vahşeti, insanlığı kendi ile hesaplaşma çağrısıdır

22 Mart 2019
A


Hasan Aksay İletişim: ,

Ahlaki gücün zaafı, sosyal, siyasi ekonomik dengelerde hayati yıkıntılar doğurdu. Temel insani değerlerden yardımlaşma ve fedakârlık, yerini açgözlülük, zulüm, soygun ve fırsatçılığa bırakıyor. Onurlu yaşama, tehdit, gurur, kibirle, zayıfı ezip, hakkını yiyerek, ön alma tamamen ters yönde bir davaya dönüşme yolunda ilerliyor.

Sanayi devrimiyle başlayan silah üstünlüğü işgalle sömürdü. Devam edemez hale gelince, ülkeleri parçaladı. BM Beşlisi, tatbikatta adeta, “İmtiyazlı ve Pazar ülke” olarak dünyayı ikiye böldü. 5’in lideri İngiltere idi. 1945’de ABD oldu. İmtiyazlarına rağmen bu ülkelerin sokaklarında soğuktan donanlar, açlıktan ölenler az değil.

5’li yönetim, “Biz, teröristi silahlandırırız. Siz, savunmanız için silah alamazsınız” diyor. Ülkelerin kalkınamaması için engeller kurmuş.Bu ağlardan önemlileri: 1) Fitne, terör, kriz ve savaş. Ermeni terörü idi. Oldu PKK. Şimdi sınırda 2) Sisi ve Guaido türü münafıklığı teşvik her ülkede.İşgal, darbe, terör, tehdit, kriz yedekte. 3) En önemlisi Loca. 168 ülkede imtiyazlı derneklerinin biri 32 000; diğeri 42 000 şube. (İnternette)

Yeni Zelanda vahşetinde cani, 1. camide 42, 2. camide 7 kişi şehit ediyor. Camiden Afganlı Abdül Aziz kardeşimiz fırlayıp, “Gel buraya” diyor. Mücadele ve Tarrant kaçıyor. Aziz, silahsız, sopasız kovalıyor. Mesajı getiren caninin hali bu!

“Düşman, sinek de olsa zayıf görmemeli” atasözümüzü, Elhamdülillah unutmayız. Kimse de, Müslüman’a, dürbünün tersinden bakma gafletine düşmemeli. Bu vahşet, yalnız Müslümanı değil, insanlığı uyandırmalıdır. Meseleinsanlık meselesidir. Yılların tahrikiyle, düşmanlık körüklendi. Bu düşmanlıktan, yalnız Allah için, yani, iyi, güzel, hak hukuk için şehit olanlardan başkalarının, bütün kin ve çıkarcılara, yıkım, acı ve gözyaşından başka bir pay düşmez. Çünkü hain ve zorbaların iyilikten nasibi olamaz.

Bu düşmanlık ve vahşete vasıta yapılan ırk ve din gerekçesinin de akıl, ilim ve gerçekle, tek ilişkisi, zıtlıktır. 

Ebedi Risalet’le Allah’ın öğrettiği dinler, insanların fıtratta kardeş olduğunu söyler. Biz, peygamberler arasında fark görmeyiz. Hep aynı vazife. 

Darwin, “İnsanın yaratılışını arıyorum” iddiasıyla yola çıkmış. Sonra, “Buldum! İnsan maymundan dönüşmüş” demiş. Hedefi yaratılışı bulmak olan araştırıcının, buldum diye dönüşüm dediği şeyi takdim etmesi, akıl ve mantık fukaralığı değilse sahtekârlıktır. Niçin maymunun yaratılışını araştırmıyor? Maymun mu kendi kendini yaratmış? Maymun kendi kendini yaratıyor da; insan niye kendi kendini yaratmamış? Bu safsatalar, sadece Ebedi Risalet’le Allah’ın bildirdiği temel bilgileri inkâr etmek için çırpınan inkârcıların, mantıksız ve zavallı duruma düştüklerini göstermekten başka işe yaramaz. Bu, ispat yolunu uzatarak ve karıştırarak, sofistik bir budalalıkla, aptal aldatmaktır. Bir de, Kur’an-ı Kerim’e bakın! Şurada da şu mantıksızlık var denemez! Bulamazsınız! Çünkü yaratanın hükmünden güzel hüküm yoktur, olamaz.

Şimdi Yeni Zelanda’da camide, hiçbir şeyden habersiz,hiçbir suç ve eyleme karıştı iddiası dahi bulunmayan 49 masum insanı, taammüden öldüren alçağa, caniye, istenen cezaya bak! Ve bunu savunan alçaklara bak. 

Alçaklar, sizin 15-20 yaşlarındaki okul öğrencisi bir kıza verdiğiniz ceza hayat boyu! Bunları, bu cinayetin arkasındakiler, yahut onları alkışlayan, bir taraftan Müslümanlık iddiasında bulunup diğer taraftan İslam düşmanlığı yapanlar için yazmıyorum. Utanmadıktan sonra serbestsiniz. “Benim vicdanım var diyen, henüz Müslüman olmamış bütün fıtrat kardeşlerime “Dikkat!” demek istiyorum.

 Maymun, insanla savaşırsa, ne olur? Bugün, ilme ve gerçeğe uygun saf ırk o da kaldıysa, dağda bayırda kalmış kabilelerdedir. Onlar da soyağacı çerçevesindedir. Gitse gitse Hz. Nuh’a, daha ileri giderse Hz. Adem’e varır. Ve orada bütün insanlık birleşir.

Ebedi Risalet’le gelen dinlerin kaynağı gibi, değerleri de birdir. Yalnız, ilahi hikmet, Kur’an-ı Kerim’e kadar, sağlıklı kayda geçen tek kitap yoktur. Onun için kısa zamanda tahrif edilmekte ve ümmetler yeni peygamberle yola devam etmektedir.

Bu vahşet, İslam düşmanlığı telkininde bulunanları da uyandırarak, insanlığı, kendini hesaba çekme sorumluluğuna çağıran acı bir feryattır. Globalleşen dünya, ötekileştirme ve düşmanlıkların, kör bir gidiş olduğunu görme imkânlarını artıran bir zaman ve coğrafyadır. Bu önemli bir fırsattır ve insanlık, dayanışıp birleşmekte bu fırsatı kaçırmamalıdır. İnsanlık olarak, bir ve beraber, çözüm üretip dayanışmaya, Hakta, hukukta, edepte, hayâda anlaşıp, insana ve insanlığa güven duymaya, bu yolda fedakârlıklarda bulunmaya mecburuz.

Şimdi ırkçılık ve din istismarıyla yapılmak istenen çıkarcılık, Kur’an-ı Kerim’i ve insanlığı hedef almaktadır. Bütün ümmetin, iyilik, Hak, hukuk taraftarlarının bu soygun, zulüm ve vahşet cephesine karşı, Hilafet vahdetini gönüllerinden sahaya indirerek insanlık davasına katılması zaruret haline gelmiştir.

Ebedi Risaletlerden beri zulme ve kötülüklere karşı direnen, iyiliği, dostluğu, kardeşliği yaşatmak için çalışırken şehit düşmüş bütün kardeşlerimize ve Yeni Zelanda şehit ve gazilerimize rahmet dileği ve ümmetin bu acısının, bütün insanlık için rahmete dönüşmesini, Allah’tan niyaz ediyorum.

Hiçbir Müslümanın terörist olmadığını, olamayacağını bütün insanlığa öğretmekle sorumluyuz. Yeni Zelanda teröristine karşı, Afganistanlı Abdülaziz kardeşimiz, çocuklarını camide bırakıp, cinayeti önlemek için, hayatını tehlikeye attı. Müslümanın işi bu! Türk halkı da, FETÖ darbesine karşı, böyle bir fedakârlıkla ülkesini korumuştu. Uzun zamandır sürdürülen iftiralarla, kökleşen İslam düşmanlığı yanlışlarını sökmek için, henüz Müslüman olmamış, vicdan sahibi fıtrat kardeşlerimizden de, bize yardımcı olmalarını rica ediyorum. 

Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye Cumhurbaşkanı, BM’den sonra en büyük Devletler topluluğu, İslam İş Birliği dönem başkanı olarak bu vahşeti ve gereklerini yakından takip edip, neticeye ulaştıracağında şüphe yok. Bunun dışında BM’den, gönül coğrafyamızdan, dünyadan, ilgi ve destek bekliyoruz.

Hamd Allah’a!

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23