• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hasan Aksay
Hasan Aksay
TÜM YAZILARI

Siyasi macera milli felakettir

23 Haziran 2018
A


Hasan Aksay İletişim: ,

Darbe, siyasi maceradır. 

Siyasi iradeyi parçalayıp kaosa düşürmek siyasi maceradır.

Tanımadan, lafına bakıp rey vermek siyasi maceradır. Neyzen, “Reyini verdiğin şahsın, kim olduğun bilmezsen, kendi düşmanını kendin seçmektir” der.

Tanımak, özellikle de siyasi tanıma için, söz ve görüntü yetmez. Asgarisini, Hz. Ömer, şöyle ifade ediyor: Sahabe arkadaşına, “Falanı vali tayin etmek istiyorum. Tanıyor musun? –Tanıyorum çok iyi. –Komşuluk yaptın mı? –Yok. Ticaret? –Yok. –Yol arkadaşlığı? –Yok. –Vali tayin edeceğim diyorum. Tanımadığın kimseye, “Tanıyorum” derken, Allah’tan korkmuyor musun? diyor.

Nasreddin Hoca da, deneme gereğini şöyle ifade ediyor: Yolcu, Hoca’ya, “Falan köye kaç saatte giderim?” Hoca, “Yürü!” diyor. Yolcu, “Sorumun cevabı değil?” derken, Hoca yine, “Yürü!” diyor. Biraz sonra Hoca arkadan sesleniyor, “O köy iki saat ama, bu gidişle dört saatte zor varırsın”.    

Allah’a şükür milletimiz, her seçimde, Hakk’a riayetle, mümkün olanın en iyisini seçmiştir. Önemli olan da budur. Bu seçim ve önümüzdeki bir kaç seçim de daha çok önemlidir. Bahçe sahibi fidanları dikmiş, sele gitmiş başka. Bahçe yetişmiş, meyveye davranmış dikkatsizlikle harap edilmiş başka? Siyasi yıkımlar, yeniden dirilişleri ciddi şekilde zorlaştırır. Sisi darbesi, Mısır’ı, bir senelik Mursi döneminin çok daha gerisine götürmüştür. Yıllar alacak tahribat yapıyor. Borç batağına sokuyor.

Milletimiz, son derece önemli bu seçimde Allah’ın lütfuyla, aileden biri kadar yakın tanıdığı bir Cumhurbaşkanı ve kadrosunu seçecektir. MNP Hareketinden başlayıp, belediyeden, hükümet hizmetlerine, yeni bir diriliş ve medeniyet hamleleriyle, tanıdığı, bildiği, milletvekili adaylarını teşkilat olarak yarıştırdığı kadroyu oylayacaktır.

Osmanlı Paşası, “Tereddüt ettiği işte, düşman elçisine sorar, tersini yaparmış. Üstat Necip Fazıl, “Ey düşmanım sen benim, ifademsin, hısımsın. // Gündüz geceye muhtaç, sen de bana lazımsın” der.

Bu seçimde, tüm dünyada, İslam düşmanlarının, ekonomik, sosyal, siyasi her tür gayret ve fitneleriyle, Erdoğan ve Ak Parti düşmanlığı ilan etmişlerdir. Yani İslam düşmanlarının ittifakla düşmanlıklarını, küçük bahanelerle görmezden gelmek, kendi vicdanını aldatmaktır. Son pişmanlık fayda vermez. 

Diğer bir ikaz da, dünya Müslümanları 16 yıldır Türkiye’yi dualarında görüyor. Hatta vicdan sahibi önemli kimseler, kendi toplumuna ters düşme pahasına, Erdoğan’ın hizmet ve uluslararası gayretlerini takdirle karşılıyor.

Milletimiz, 25 Haziranda, Erdoğan ve TBMM’de AK Parti diyecek ve şimdi yapılan tahminlerin en iyisi dahi, sandık neticelerinin gerisinde kalacaktır.

Şimdi son söz olarak, ithal malı olduğunda hiç şüphe olmayan bir ihanet projesine bakalım. Bu proje, GEZİ darbe teşebbüsü gibi incir çekirdeği doldurmayacak bahanelerdir. GEZİ olayları gibi organize ve karanlık bir şeydir. 

Gezi darbesinde ne demişlerdi? Akşamdan başlayıp tencere ve kapağını çalalım. Gürültü yapıp mahalleyi uyutmayalım? Ne olacak? Sonra görürsünüz! 

Bu gürültü, ne akla, ne vicdana bir şey söylemiyordu ama? Meğer düşman, Mısır’ın başına Sisi’den önce; Türkiye’nin başına bir sisi getirmek istiyormuş! 

Şimdi ne diyor? Cumhurbaşkanlığında Erdoğan! TBMM’de AK Parti muhalifleri! Yahu bu kaostur! “Erdoğan olmasın da” derken, Erdoğan yandaşlığı? Yani, “Oy Erdoğan’a!” deyip, tuzağınızı mı örtüyorsunuz? Milleti kör mü sanıyorsunuz?

TBMM’de muhalefete vereceğiz de, ne olacak? Fatura kime çıkacak?

Erdoğan’a oy veriyor; “Hizmete devam” diyorsun. Milleti de, İslam dünyasını da sevindiriyorsun. Dönüp, yola, köprüye, Erdoğan’ın istisnasız her işine, her projesine karşı çıkan, tek birleştikleri şey, “Erdoğan karşıtlarından” meclis kurup, “Siz kanun yapın Erdoğan uygulasın” diyorsunuz! Öyle mi? Ne bu dört partinin birleşip kanun yapabilmesi mümkün. Ne de Cumhurbaşkanının yaptıklarını yıkması. Bu, düşman sevindirmektir!

İbret için, Müslümana, şu tecrübe yeter: 

TBMM’de komisyonlar, partilerin güçleri oranında milletvekili ile teşekkül eder. Ak Parti, “Mecliste grubu bulunan 4 parti olarak eşit sayıda milletvekilleriyle bir komisyon kurup, yamalı bohçaya dönen darbe anayasasından kurtulalım” dedi. İki sene çalıştılar. Dönem bitti. Anayasa bitmedi. AK Parti, “Dört partinin ittifakla kabul ettiği maddeleri olsun, kanunlaştıralım” dedi. Ona da, “Hayır!” dediler.

Bu devleti işlemez hale getirmek, kaosa sokmaktır. 

Kendi devletine ders vermeye kalkışan milletler, yanıltılarak, aldatılarak olsa da, Allah göstermesin, devletsiz kalırlar. Dünyada, çoğu devletten büyük, 68 milyon 500 bin sığınmacı var. Bunların önemli bir kısmı, devlet ve bir olma nimetine körlüğün, nankörlüğün, düşman teşvikine kapılma gafletinin neticesidir. 

Elhamdülillah, milletimiz düşman sevindirecek bir millet değildir.

Hamd Allah’a! 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23