• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hasan Aksay
Hasan Aksay
TÜM YAZILARI

Seçimimiz hayırlı olsun Ufkumuzda ne var?

25 Haziran 2018
A


Hasan Aksay İletişim: ,

Allah Resulü, “Milletler layık oldukları idareye kavuşur” diyor. Milletimiz, bütün seçimlerde mümkün olan en isabetli seçimi yapmıştır. Olumsuzluklar genellikle, “Dünya Hali” denen şartlardan. Yani, şairin, “‘Dertsiz biriyim ben’ diyeceksen, olamaz ki; // Günsüz, gecesiz bir yeri insan bulamaz ki” dediği hallerden.

Oyunu verdiği insanları tanımak, seçicilerin büyük şansıdır. Bu seçimdeki tanıdıklık, son 16 seneyle de sınırlı değildir. Bu, tarih tanıklığına kadar varır.

Bu bakımdan, sandık açılmasını beklemeden yazıyorum. Aday ve propaganda ekiplerinin görev zarureti hariç; dost-düşman, gören herkes, “Sayın Erdoğan” dedi. Millet, meydanlara sığmadı. Onun için, İslamofobik düşmanlık,ülkeyi kaosa sokmanın, iktidarı güçsüz bırakmanın tek çaresi, TBMM’yi muhalif kılmaya çalıştı. Hem de, ne projeler? “Ben Ak Partiliyim. Ama Mecliste muhalefete vereceğim” fitnesinden, ödünç milletvekili ve oy transfer satışlarına kadar gittiler. Oy vicdanlardan koparılmak istendi. Bu dış gayretler, seçimleri, millet iradesi olmaktan çıkarıp, “Milleti kaosa sürükleme tuzağı” haline getirmek istiyordu. 2015 seçimleri, millet iradesini değiştiren bu hıyanet nedeniyle tekrar edilerek sene kurtarıldı. Fitne de, millete aylar kaybettirerek tecrübe kazandırdı.

Ufkumuza bakarsak: Çıkar tuzakları zaten ahlak dışı. Maddi tedbir, sistemde yer almalı. Özgürlük ve pozitif ayrımcılık, hayvanları koruma gibi, son derece müspet konular da dahil hiçbir konuda hem tedbirsiz kalmamalı, hem aşırı gitmemeliyiz. Mantık kuralı, “Bölmede fazla noksan gibidir” diyor. Örneğin, hayvanları korurken aşırı gidersek, sonra, “Hayvanlara ve hayvanlıklara karşı, insanları korumakta güçlük doğar mı?” diye de düşünülmelidir. 

“Bu seçim çok önemlidir” dedik. Doğru.

Ufkumuzda ne var: 2023’e kadar inşallah Türkiye çok önemli işler başaracak. Fakat, çıkar dünyasının dış kaynaklı İslamofobik endişe ve fitneleri artacak. Devletlerin diriliş ve yeniden medeniyet aydınlığını sunabilmeleri için asır bile dar gelirken, milletçe istikrar kararlılığımızı ve psikolojimizi, seçimlerle sınırlamamalıyız. Şovenizme düşmeden, “Devlet ebed müddet” kararlılığına oturtmamız gerekmektedir. İstikrar ve kalkınmayla gelen her yeni seçimde, geçen seçimimizden çok daha önemli bir seçim yapacağımızı; daha büyük sorumluluklar yükleneceğimizi düşünerek ve bilerek hareket etmeliyiz. Kendimizi geliştirmeliyiz. Nesillerimizi yetiştirmeliyiz. Dünya ile insanlarla ilişkilerimizi güçlendirmeliyiz. Bunun tek yolu, hayattan üstün değerlerle, yani İslam ahlakını hayat yaparak gayrettedir.

Özellikle, küçük, dar ve hasis görüşlerin, sadece, vicdanımızı boğmakla kalmaz. Ufkumuzu ve istikbalimizi de karartır. Küçük hesapların insanlarıyla, büyük devlet olunamayacağını milletimiz dünyaya öğretmiştir. Geçen seçimde bazı kimselerin, popülist aksiyonları içine yerleştirdikleri sığınmacılara harcanan paraları millete harcayacakları şeklindeki çıkışlarından milletimiz uzaktır. Milletimiz, mazlumun kardeşinin elindeki lokmaya göz dikmez. Tam aksine, mazlumun elinden tutmayı, büyük bir nasip ve nimet bilir. Zaten Suriyeli felaketzede kardeşlerimiz, bin yıllık kardeşliğimizin; Çanakkale’deki şehitlerimizin torunlarıdırlar. 

Ufka bakış ve yazımızı, önemli bir konuyla noktalayalım: Siyaset, şart ve imkânları bir ileri adım için zorlayarak yapılan millet hizmetidir. Nice insan var, siyasi makamı yok, siyasi hizmeti büyüktür. Niceleri de var, siyasi makamı var. Hizmeti yok, zararı çoktur. 

Son olarak, AK Parti iktidarlarının sağladığı istikrar ve kesintisiz kalkınma, ilerisi için ortaya koyduğu program ümit vericidir. Dün düşünmemizin, uçuk kaçacağı bazı önemli konuları, bugün düşünmez isek geç kalabiliriz. 

Şimdi, önümüzdeki temel meselelerin başında siyasi sistem var. Siyasi sistem, bütün yapının temelidir. Dünyada, bütün devletleri küçük farklarla kendi sistemlerini geliştiriyorlar. Ama bunların hepsi çıkarlarını esas alarak düşünüyor ve genelde iki grup içinde yer alıyorlar. Aslında bunların hepsi, çıkarlarına göre hesap yapan tek gruptur. Bütün insanlığı düşünerek hesap yapan ve yaşamak isteyen yalnız Müslümanlardır. Asıl farklı sistem, Müslümanlar için gereklidir. Hz. Adem’den beri var olan ve bütün hayatı kaplayan, bütün insanlığı kardeş bilip muhatap alan bu sistemde çıkar değil, hak, hukuk, ahlak esastır. Henüz mer’i bir ahlaki siyasi sistemin bulunmaması, yalnız Müslümanlar için değil, bütün insanlık için kayıptır. 

Çıkarcı grubun ihtilafı çoktur. “Doğu ve Batı grubu” diye iki ana guruba ayrılabileceği gibi; Demokrat, Sosyalist; Kapitalist, Liberal gibi isimler de olabilir.

Asıl gereken ahlaki sistemin, çağa hitap eden mer’i bir yapının olmamasıdır. Ümmet için, bir eksiklik ve sorumluluktur. İnsanlık için, önemli bir yokluktur. 

Çıkarcılıktan uzak, bütün insanlığı fıtratta eş bilen ve tüm insanlığın malı olan ahlaki ve insani sistemi kurmakla sorumluyuz. Elbette bu sistem, boyacı küpünden çıkacak bir iş değildir. Başlayıp bu kalkınma hamleleri içine katmak ümit verir.

Millet, ümmet ve insanlık için çok önemli bir seçim yaptığımız inancıyla, tekrar tüm insanlığa hayırlı olsun diyor; bundan sonraki seçimlerde de, bu şuur ve dikkati artırarak, siyasi istikrarımızı, kalkınmamızı güçlendirerek, mazlumlardan elimizi çekmememiz nasibini Allah’tan niyaz ediyorum.   

Hamd Allah’a!

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23