• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hasan Aksay
Hasan Aksay
TÜM YAZILARI

CHP de anayasa ve kanunlara uyacak

01 Ekim 2018
A


Hasan Aksay İletişim: ,

Siyaset, zor meslek. Çözüm ve hizmet düşünüp yapmak gerekiyor. Trump gibi karıştırıp, “Bulanık suda balık avlamak” isteyenler, temelsiz binaya çalışıyor. 

CHP’nin kanun üstü güç kullanımı bitmeli. Cumhurbaşkanımız da, bu ucubeye dikkat çekti. Gündeme gelmesi, inşallah halli olacaktır.

Tek parti iktidarı, kanunlar üstü olma hayali, ülke ve millet için olduğu kadar, bu hayale kapılanlara da zarar veren ciddi bir yanlıştır. 

Anadolu’da, “Dayı edinmek” kavramı, imtiyaz ifade eder. Kolaycılıktır. Çıkmaz sokaktır. Özellikle siyasi hayatta zararı herkese dokunur. Muhammed Mursi, adam zannedip Sisi’yi bakan yaptı. O da gitti, İslam düşmanlarını, “Dayı edindi”. Sırtını dayadı. Bu dayanakla, milletine cellat oldu. Sonu ne olacak?

Bütün darbeci ve terör guruplarının, tek güçleri,ümitleri,sırtlarını dayadıkları ve ölümsüz zannettikleri sömürgeci devletlerin güvenilmez sözleridir. 

Sayın Abdullah Gül’ün, Cumhurbaşkanı seçiminde, “Başörtülüyü Çankaya’ya çıkarmayız” naralarını akıl alır mı? Milletin seçtiği milletvekilini, Ecevit’in, TBMM kürsüsünden, “Bu kadına haddini bildirin” çağrısıyla, CHP milletvekillerinin hep birden ayağa kalkıp, “Dışarı! Dışarı!” çığlıklarının farklı bir devamıydı? Zulüm zafer olarak kutlanabiliyorsa, kötülük, kötülüğü davet eder. 

Çankaya Köşkünün ilk hanımefendisi başörtülüydü. Bu Çankaya anlayışı Mustafa Kemal’e saldırıdır. 

Cemiyet hayatı yaşayan insan, anayasa ve kanunlarını tanımazlık yapamaz. Özellikle de, kurumun varlık nedeni, başta kanun ve nizamı sağlamak olan siyasi partilerin, “gerekçe uydurduk” deyip kendilerine kanun üstü bir yer edinemez. Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu, “Parti ticaret yapamaz” diyor. Bütün partiler yaya, CHP patron çalımıyla yarışacak? Böyle yarış, akla, vicdana, ahlaka sığmaz. 

Siyasetimizin, dünyadaki hukuksuzlukları, zulümleri dahi dert edinme seviyesi yakaladığımız bir zamanda, ülke siyasi yapısındaki bu zulüm, “Muhalefete müsamaha” diğerkâmlığıile sürdürülemez.

Tek parti iktidarlarında bu tür imtiyazlar, kanun üstü değildir. Çok partili nizamda, maskeli zulmün en ağırıdır. 

CHP’nin iddiası, birçok bakımdan geçersizdir. Yazdıklarımızla sınırlı değildir. 1) Tek Parti dönemi bitti. 2) 1980 darbesiyle, CHP kapatıldı. Bu, başka bir CHP?

Kapatılan partinin malları devletin olur. Geri dönmez. Bir hatıra: 

Milli Nizam Partisini kurduğumuz zaman, Kızılay’da telefon bulmak zor. Bir şahsınkini satın alacaksın. Taksi plakası gibi pahalı. Evdeki telefonu getirdim. Parti kapatıldı. Partinin telefon borçlarını banaödettiler. Telefon ahizesi dahi verilmedi.

Tek parti imtiyazları, çok partili nizamda yürütülebilir mi? CHP bu!

Kapatılan bir parti ismi alan, onun imtiyazlarına da sahip olur mu?

Böyle akıl ve mantığa ters sorularla uğraşmak dahi abestir. Neylersin, nadir de olsa realite. CHP ve CHP sayesinde olunabiliyor. Fakat kimse, “Böyle bir hak doğmuş. Ben de, kullanayım” diyemez. Sonra perişan ederler. Bu tür hakların doğuşu gibi, kullanılması da imtiyaz gerektirir. 

Bu duruma açıklık kazandıran bir hatırayla noktalayalım:

TBMM’nin, 150 seçilmiş senatör +15 Cumhurbaşkanı kontenjanı + 1 eski Cumhurbaşkanı ve 450 milletvekilli, İkinci Cumhuriyetin, 1. Dönem milletvekilleri olarak, bugünkü Gazi Meclis binasının ilk milletvekiliyiz. Bugün, “2. Cumhuriyet” diye bir şey var mı? Yok! İşte, zulmün ömrü, bu kadar kısadır.

Bütçe komisyonu üyesiyim. Bütçe görüşülüyor. Komisyon başkanı İsmet Sezgin. Mezun olduğum fakülteye bina yapılması ve arsa alınması için, “500 bin TL. Tahsisi” için önerge verdim. Başkan, “Fasılda yok; üniversite de istememiş. Veremeyiz” dedi. “Usul dışı bir önerge. Suç bende. Önceden çalışıp, üniversiteyi uyarmalıydım” diye düşündüm. Fakat biraz sonra, Halkevleri ve Türk Dil kurumuiçin de aynı durum olduğu halde, CHP’lilerin teklifiyle verildi. Ben de direndim. Çetin oldu ama aldık. Fakülteye ilaveten Türk Ocaklarına da yardım aldık. Asıl dikkat çekmek istediğim husus, CHP’nin, kanun üstü güç kullanımı şimdi başlıyor. 

Mühendis Osman Kirişçioğlu, benim bu mücadeleyi biliyor. Halkevlerini yeniden kurmak için, Kurucular Kurulunu ve Dernekler Masasında işlemi tamamlar. Parayı alır. Bina kiralayıp, hizmete başlarlar. İyi niyetle hizmete koyulan Osman Beyi, perişan ettiler. O da mücadeleyi bırakmadı ama netice? Ecevit ve CHP sıralarından ayağa kalkanların, Kavakçı’ya karşı kazanımları gibi oldu. 

Kuruluşta bir yanlışlık var mı? Yapılan hizmetlerde? O da yok. Zorbalığa ne lüzum var? Şahısları beğenmedin. Bunun yolu, üye kaydettirip kongre ile değişimdir. 

Böyle olaylar karşısında, “Biz beceriksiziz” diye Müslümanı itham kolay. Ama yanlış. Haksızlık peşindekilerden bin kat becerikliyiz. Allah’ın yardımı doğrularla. Zulüm kolay ama temelsiz. Çabuk çöker. Yapmak zordur. Sabır ve çile gerektirir. Biz, zora talibiz. Ümitsizlik ekenlere bakmayın. Yarınlar, Hakk’ın ve Hakk’a tabi olanlarındır. 

Allah’ın lütfu ile çıkarını hakta arayanlar dünyasına doğru ilerliyoruz.

Muhterem Cumhurbaşkanımızın, BM’deki, hukuk, ahlak, vicdan ve aklın yoluna çağrısı, dost-düşman bütün dünyada, vicdanlarda yankı buluyor! Bu, büyük ve öncü fetihtir. Farkına varmak ve Allah’a şükretmek gerekir.

“Dost-düşman” sözümdeki, “Düşman” kelimesi bazı kimselerin, Müslüman’a bakışını ifade içindir. Müslüman olarak biz, insana değil, yalnız kötülüğe düşmanız. İnsan, Müslümansa kardeşimiz; değilse, İslam ahlakını yaşayarak, “İslam ahlakının güzelliğini” onların da duyup görebileceği bir çağrı haline getirmek gayretiyle, sorumlu olduğumuz kimselerdir. Müslüman olarak sorumluluğumuz büyük. Başkasında kusur aramaya ne vaktimiz, ne hakkımız var. Kötülüğe düşmanlıkta gayret ederek, Allah’tan yardım diliyoruz. Türkiye olarak önümüzde mahalli seçim var. Vahdet ve gayretimizi güçlendirelim. İslam ümmetinin diriliği, birliğindedir. Birlik olma fırsatını kaçırmanın dedeli çok ağırdır. Bu bedel, baki aleme de uzanabilir. İnsanlık vicdanına hitap edip yer bulmayı, lütfun, vahdet rahmetinin müjdesi olarak yorumlayıp sabırla gayreti besleyelim.

Hamd Allah’a! 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23