• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hasan Aksay
Hasan Aksay
TÜM YAZILARI

Ahlak ile çıkar savaşı ve seçim

15 Ekim 2018
A


Hasan Aksay İletişim: ,

Ahlakla çıkarcılık, iyilikle kötülük, ispata gerek bırakmayan açık gerçeklerdir. İnsanın, iyilik ve ahlakı seçmesi kolay görünüyor. Ne var ki zaman oluyor, iyilik ve ahlakı seçenler, dünya çapında azalıyor. Hak ve hukuk kaybedilme tehlikesi yaşıyor. Amerika, terörist silahlandırıyor. Dünyayı karıştırmak, bulanık suda balık avlamak istiyor. Irak, Suriye, Yemen, Libya, Afganistan kan gölü. İsrail’de, Myanmar’da soykırım var, dünya adeta seyirde. İyilik ve ahlakı seçerek, bütün yaratılmışların üstünde olan fıtrat yüceliğini koruması gereken insanlık, çıkar batağında boğulma tehlikesi yaşıyor.

Kendimize baktığımız zaman şükür gerektiren imkânlardan gaflet, nankörlük olur. Nankör olmamaya, ne derece dikkatle sorumluysak, içimizdeki, nankörlük uçurumunda eğlendiklerini zannedenleri de, vakit kaybetmeden, millet olarak, anladığı dillerle uyarmaya çalışmak milli bir sorumluluk değil midir?!

Milletimiz, yoldaki bir taşı atmanın dahi, önemli bir sorumluluk ve iyilik olduğunu şuurunda iken, özellikle varlık nedeni, millete hizmet olan partilerimizden, ana muhalefet makamında oturan CHP’nin, yola, köprüye, hızlı trene, nükleer enerjiye karşı çıkması; daha düne kadar kendi tankını, tamir edemeyecek duruma düşürülen Türkiye’nin, Marmaray gibi, milletimizi heyecanlandıran, dost devlet ve hükumet başkanlarının da katıldığı açılış merasimine karşı, yas tutar gibi Ankara Tandoğan Meydanında mitingte hükumeti tenkit etmek nasıl bir duygu yansımasıdır? Milletin bayram sabahında, yas tutmak, her şeyden önce akla, mantığa, vicdana, en başta da milletin huzuruna suikast idi.  

Rahmetli Menderes’in başlattığı kalkınma hareketlerinden, yani üççeyrek asırdan beri CHP, yola köprüye alenen karşıdır. Son derece açık olan bu yanlış, sıradan bir yanlış değildir. Millete, milletin kalkınmasına, yani istikbaline karşı yapılan bir yanlıştır. Bu yanlış, terörü TBMM’ye sokmak kadar önemli; bu yanlış, Gezi darbe teşebbüsü gibi teşebbüslere, darbelere yandaşlık ve avukatlık yapma kadar, millete karşı yapılmış önemli bir yanlıştır.

Milletimiz, yüce ve ölümsüz bir ahlak sahibidir. Yalan ve yanlışlarla, kanunu büyük, küçüktanımadan ortaya atılan her iftira, her çarpıklığın milletimizin, leke götürmeyen manevi ikliminde çevre kirliliği doğuran bir kirlilik, saygısızlık,  hakaret ve milli ahlakı tahrip etme yolunda bir harekettir. Bu konuda milletçe, yeniden bir farkındalık doğurarak karşı tavır koymak gerekmektedir. 

Milletler kendi kanunlarına saygı duyar. Aksi düşünülemez.CHP kendini kanun üstü bir güç gibi göstermeye her zaman özen gösteriyor.Özellikle kanunlara uyma ve halka hizmette örnek davranışlar ortaya koyması gereken siyasi partilerin, millete ve meşru yapıya saygısızlığı, milletin hayat ve istikbaline zarar verecek tehlikeye atacak, manevi atmosfer kirliliği baş sebeplerinden biridir.Şöyle ki:

Anayasa ve kanunlar: “Siyasi Partiler, ticaretle uğraşamaz” diyor. CHP, banka yönetimine sahiplikte kararlı olmak istiyor.

Millet, kanunlara uygun olarak milletvekili seçiyor. Ecevit’in, “Şu kadına haddini bildirin!” çağrısı üzerine, bütün DSP (CHP) milletvekilleri, ayağa kalkarak ve el çırparak, “Dışarı! Dışarı!” çığlıklarıyla, bu hukuka ve millete meydan okuma, en yüksek makamda ve millet önünde, zulümle gerçekleştiriliyor.

TC kanunları, bir vatandaşının iki partiye birden kaydolamayacağını amirdir. CHP Başkanı Kılıçdaroğlu emrediyor; “16 milletvekili istifa etsin İYİ Partiye gitsin. Sonra geri gelsinler”. Gittiler, geldiler. Kılıçdaroğlu ne yapmış oldu?

Kanun, bir kişi, iki partide oy kullanarak, milli irade çarpıtmasın diyor. Bu 16 milletvekilinin her biri 50.000 oyla seçildi ise, Kılıçdaroğlu bir emirle, 800 bin oy iki partide, bir milyon 600 bin haline geliyor. HDP’ye ödünç milletvekilinin devamı. 

Milletimiz ve kanunlar, büyüğe saygıyı esas alır. Devlet büyüklerine saygı, büyüğe, millete ve devlete saygıdır. Ayrıca devlet erkânına saygı, devletine milletine, ebet müddet, saygı isteyen ahlaki ve milli bir iradedir. Tarih diyor ki, devletine, milletine saygısı olmayan toplum fertlerinin kendi saygınlıkları,hiç olmamıştır. 

Dünyada doğrudan millet tarafından seçilen makam sahipleri, genelde, % 99 ikinci turda seçilebildikleri halde, Kılıçdaroğlu’nun saygısızlığa yeltendiği, Sayın R. T. Erdoğan’ı, aziz milletimizin, iki seçimidir ilk turda Cumhurbaşkanı seçtiğini, devletimizi ve milletimizi, bu hüviyetle, bütün dünyada temsil ettiğini öğrenmelidir. 

Netice-i Kelam: 

Bu mahalli seçim, milletçe birlik ve bütünlüğümüzü, gücümüzü artırmakla sorumlu olduğumuz en önemli seçimlerden biridir.

Sıkıntılarımız var. Diriliş dönemleri böyle. “Kolaylık, zorluktan sonradır.” Devletimiz, milletimiz, elden gelen gayretle, tedbirlerine tevessül ve gerektiğinde, Hudeybiye örneğine bakarak; Hakk’tan yana, mazlumlarla omuz omuza yürüyoruz. Elhamdülillah ana yoldayız. Yapılacak iş çok. Engel görülenden fazla. Allah’ın yardımıyla sabır, başarı, güç ve zafer de doğuyor. Doğacak!

Diriliş dönemleri, siyasetin en önemli dar geçididir. Milletçe, devletine güç vermek için dayanışmak, fedakârlık ister. Bu mahalli seçimler, sıradan bir mahalli seçim değildir. İri, iri düşmanlar, binlerce km. uzaklardan gelip sınırlarımıza silah yığmışlar. Düşman kuklası, zehirli terörist yılanlar, dağımızda ovamızda yer altına girmiş. Siyasi, askeri, ekonomi, sosyal, içten, dıştan kaç cephede savaştayız.

Önemle gerektiği halde, devletimiz, “Millet refahına zarar vermesin” diye, ilan edilmemiş bir, “Olağan üstü hal” döneminden geçiyoruz. 

Bu mahalli seçimlerde milletçe bütünlüğümüzü dünyaya göstermek; bunun için şimdiden iyi adaylar bulup öne çıkarmak; ihtilaflı, tereddütlü yerlerde, değerli vali; kaymakam; amir ve memurdan ittifak edilecek değerler arayıp öne çıkarmak, devlete, milletine saygısızlardan kurtulmak, fert-fert sorumluluğumuzdur.

Hamd Allah’a!

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23