• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Halit Kanak
Halit Kanak
TÜM YAZILARI

22 Eylül 1520 Yavuz Sultân Selim'in vefatı ve şahsiyeti

22 Eylül 2019
A


Halit Kanak İletişim:

5 gündür İstanbul'da bulunan Şehzâde Selim oldukça bitkin olan babasının elini öperek tahta oturduğunda tarihler 24 Nisan 1512'yi gösteriyordu. 

30 yıl 11 ay 21 gündür Osmanlı Devletini yöneten II.Bayezid 11 gün sonra ölünceye kadar oturmak istediği 5 yıl Osmanlı'ya başkentlik yapmış Dimetoka'ya gideceğini söyleyerek İstanbul'dan ayrıldı. Sultân Selim, hastalığından dolayı dört kollu kapalı bir tahtın üzerinde yola çıkan babasına surlara kadar yaya olarak refâkat etti.

Vedalaştıklarında herkes ağlıyordu. II.BâyezidEdirne'ye dâhil varamadan Havza yakınlarında Abalar Köyünde vefât etti. Sultân Selim'in buraya kadar yükselmesi kolay olmamıştı.Pekçok bàdireler atlatıldı.

Şehzàde Selim valilik yaptığı 29 yılda nelere şahit olmuştu. Bunlardan sonuncusu Şii Şàh İsmail belasıydı. Kaşla göz arasında Anadolu'dan on binlerce Türkmeni kendine bağlayarak İran'a götürmüş, olur olmaz bahanelerle Anadolu topraklarına sarkmaya başlamıştı.

En son Dulkadiroğlu Alâüddevle Bozkurt Bey'in kızı Beğli Hâtun'u istemiş ret cevabı alıncada üzerine yürümüş, Türkiye'ye gözdağı vermek için Osmanlı toprağı Kayseri üzerindenMaraş'a girmiş yenilen Alâüddevle kaçınca bir oğlu ve iki torunu Şâh İsmail'in eline geçmiş ve derhal vahşiceöldürülmüşlerdir. (Ölenler Yavuz'un dayısı ve iki dayı oğludur)

Yetmemiş Şâh İsmail Maraş'taki ve Elbistan'daki mezarları dâhi yaktırmıştır. Dulkadir toprakları üzerinde hak iddia eden Memluk ve Osmanlı Devletleri Şâh İsmail'e savaş açmayı göze alamamış, ancak Sultân Bâyezid sadece Anadolu Beylerbeyi Karagöz Paşa'yı kalabalık bir kuvvetle Kayseri'ye göndererek sınırda tedbir aldırmıştı. Bu durum Şehzâde Selim'in çok zoruna gitmiş ve harekete geçmiştir.

İlk önce Şehzâde Selim,Azerbaycan'a kadar İran topraklarını çiğnedi topraklarına el koydu. Yetmedi Bayburt, İspir veKemah'ı ele geçirdi Erzincan'ı aldı Şâh İsmail'in Kardeşi İbrahim Mirza'yı esir aldı Trabzon'a getirdi.

Şâh İsmâil Erzincan Kalesini tekrar alabilmek için Erzincan önlerine geldi. Bunu haber alan Selim derhal yanına oğluSüleyman'ıda(Kanuni) alarak hızla Erzincan'a geldi gece baskınıyla Şâh İsmail'in ordusunu dağıttı, Şâh İsmâil kaçtı.

Selim ordu içinde büyük bir itibar kazandı, Türk Paşalar takdir etti. Halkında güvenini kazandı.

Ancak Şâh İsmail II.Bayezid Hân'dan işgâl edilen topraklarını geri isteyince Divân Kararıyla Şehzâde Selim’in aldığı topraklar geri verildi, Selim'e de yalnızca idâresi altında bulunan yerlerle ilgilenmesi ihtar edildi.

Bütün bunlardan cesaret alan Şâh İsmail Anadolu'da Şii düşünceleri yaymaya propaganda yapmaya devam etti. Gün geldi Şii'lik Anadolu Topraklarından Rumeli'ye atlamak için fırsat kolluyordu. Nitekim Amasya'da 1511'de Şâh Kulu isyanı başgösterdi.Öyleki, Anadolu Beylerbeyi Karagöz Paşa bununla başa çıkamadı ve yapılan savaşta Şâh Kulu Karagöz Paşa'yı öldürdü ordusunu dağıttı ve Kütahya'ya girdi.

Selim'in abisi Veliaht Şehzâde Ahmed'e yanına Vezir-i Âzâm Ali Paşa verilerek bu isyanı bastırması istendi. Sivas taraflarında Gökçay meydan muharebesinde Şàh Kulu öldürüldü ama vezir-i âzâmda şehid düştü.İsyan zar zor bastırıldı. 

Şehzâde Selim İslâm Âlemi için büyük tehlike arz eden bu Şii hareketikarşısında artık İstanbul'da Hâkân'lık tahtına oturma zamanının geldiğini anladı ve planlarını yaptı.

Önce Rumeli’de Semendire Sancağını baskıyla aldı.(Osmanlı'da Rumelide bir Şehzâdeye sancak verildiği görülmemişti.) 

1511'in temmuz ayında Edirne'yi işgâl ederek İstanbul'a doğru hareketegeçti.3 Ağustos'taÇorlu'ya ulaştığında babasını kendisini bekler vaziyette buldu. Uğraş Deresindeki çarpışma kısa sürdü. Selim iki bin civarında adamını kaybettiği savaşta çabuk bozuldu.

Gelecek zamanda vezirliğini yapacak Ferhat Bey Bayezid kuvvetlerini oyalarken O, "Karabulut " adlı atıyla Varna'da ihtiyaten beklettiği teknelerle Kırım'a geçti. Ama pes etmedi ikinci denemesinde başardı babası tahtı en küçük oğluna devretmeye hazırdı. Bunda en büyük pay ordunun olmuştu.

8 yıl hükmettiği Türk Hâkânlığı süresince devletin sınırlarını 2.5 kat büyütmüştü. Yaptığı savaşların içinde en önemlileri şüphesiz Çaldıran ile Mısır'ın Fethedilmesiydi.

23 Ağustos 1514'te Çaldıran zaferiyle Şii'lerin yayılma politikalarına ağır darbe vururken, 24 Ocak 1517'de Mısır'ın Fethi Halifeliğin 766 yıl sonra Abbasilerden Türklere geçiş yılı olmuştur. Artık O, 74. İslâm Halifesi unvanına sahipti.

Ordusunun başında Sina çölünü geçen sayılı komutanlardan olmuştu. M.Ö. 332'de Makedon Kralı İskender, ordunun yarısı ve ağırlıkları denizden geçirmişti. Yavuz Sultân Selim ise bütün toplar ve ağırlıklarla 13 günde (9 - 22 Ocak 1517) geçerkenCemal Paşa Birinci Dünya savaşında kanal harekâtında 11 günde geçmiştir.

Yavuz doğudaki seferlerini tamamlamış batıya yönelmiş, bir taraftanda İstanbul tersanelerinde 150 parça harp gemisini tezgâhlara koydurmuş ve süratle süratle sefer hazırlıklarına başlamıştı. Herşey tamam olunca İstanbul'dan yola çıktı. Edirne'de ordu bekliyordu ancak sırtındaki ağrılarda şiddetlenmişti. Buna rağmen proğramını bozmadı. 

Bir müddet yol aldılar ancak Türk Hâkânı'nın at üzerinde duracak hâli kalmamıştı. Bir an gözünün önüne babası geldi tahtarevanın üstüne çıktı babasının gittiği yol güzergâhını takip ediyordu. ÇorluSırtköy'e gelindiğinde zaruri mola verildi. Durumun vahametini anlayan vezirler çekildiler. Sadece Hasan Can Yavuz'un isteği üzerine Yâsin-i Şerif okuyorken Cihângir Padişah ruhunu teslim etti. Şir Pençe'ye yenik düşmüştü.

Hasan Can durumu en kıdemli âmir sıfatıyla Hasodabaşı Süleyman Ağa'yao da Vezir-i Âzâm Pirî Mehmed Paşa'ya söylemişti.

Vaziyeti geride kalan tek Şehzâde Süleyman'ahaber vermesi için silahdar başyàver Süleyman Ağa'yı Manisa'ya yollayarak İstanbul'a çağırdılar. 

Hekimbaşı üç hekimle birlikte iç organlarını kaldığı otağın içinde çıkartarak olduğu yere defnettiler. Fatih Camii’nde kılınan cenaze namazında yeni Türk Hâkânı sıfatıyla Sultân Süleyman babasının tabutuna omuz verdi. Henüz tamamlanmamış Camii'nde defin işlemi tamamlandı.

Yavuz'dan sonrada Cihângir Devlet, Cihângir Hâkânlar yetiştirmeye devam etmiştir.

Günümüzde de Yavuz'lara her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğu dönemlerdeyiz. 

Allah (c.c.) başımızdan Yavuz'ları eksik etmesin inşaallah..

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

son dönem kızılbaş hükümranlığı

Yavuz Selim merhuma rağmen ülkede hâlâ bu kadar .... varsa, demek ona iftira atıyorlar; temizlik yapmamış.

Ali rıza

Onun mezhepçi dinci yönetimi vede mısırdan getirdiği mollalar osmanlının yıkılmasına zemin hazırlamış neticede osmanlı yıkılmıştır, ve mailesef tarikatlar vasıtasıyla o zihniyet devam etmektedir.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23