Şehirlerde marka konumlandırma nasıl olmalı?
Marka konumlandırma, bir markanın belli bir pazar içerisinde rakip firmalardan nasıl farklılaştığını ve hangi hedef kitleye, nasıl ulaştığını tanımlayan bir konsepttir. Daha özet bir anlatımla marka konumlandırma, bir markanın, tüketicilerin aklında nasıl kaldığıdır da diyebiliriz. Kotler ise konumlandırmayı ‘tüketicilerin bir markayı önemli ve ayrıcalıklı özelliklerine göre tanımlamaları’ şeklinde yorumluyor. Genel ifadeyle konumlandırmanın ana teması markayı rakiplerden farklı kılmak ve bu bilgiyi tüketiciye aktarabilmektir. Şehirler de marka şehir olma yolunda elinde bulunan doğal mimarisi, tarihi yapıları, gastronomi ürünleri teknolojik potansiyeli, eğitim altyapısı ile rakip şehirlerden fark ortaya koyarak konumunu zihinlere yerleştirmesi gerekir. Bursa dendiğinde akla ilk gelen Osmanlı başkenti ve tarihi yanı sıra kayak merkezi Uludağ’ı zihinlerde canlandırıyoruz. Gastronomi alanında başarılı illerimize baktığımızda Antep fıstığı, Maraş dondurması, Sivas pastırması gıda alanında öne çıkan ürünlerimizdir. Konya ilimiz ise tarihe iz bırakmış örnek şahsiyet Mevlana ile insan markalaşmasından yılda yüzbinlerce turisti Mevlana türbesine çekmektedir. Şehirlerimizin yöneticileri swot analizleri ile güçlü ve zayıf yönleri, fırsat ve tehditleri analiz ederek konumlandırılacak yönleri ortaya çıkartmaları gerekir.
Elde olan bu fırsatları tanıtım, reklam çalışmaları ile yurt içi ve uluslararası kamuoyunda konumlandırarak dünyanın en popüler şehirleri arasına girebiliriz.
Finanstan tasarruf etmek için reklam ve tanıtım faaliyetlerini durdurmak zamandan tasarruf etmek için saati durdurmak gibidir.
Son söz olarak iletişim olmadan markalaşma olmayacağını unutmamak gerekir.