• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ayhan Demir
Ayhan Demir
TÜM YAZILARI

Biz kaç kişiyiz?

24 Mart 2021
A


Ayhan Demir İletişim: [email protected]

Bilirsiniz, mutlaka duymuşsunuzdur. Şöyle derler: “Yiğit, düştüğü yerden kalkar.”

Yaratılan herkes ve her şey, düşebilir. Neticede, “Düşmez kalkmaz, bir Allah’tır.”

Düşmek önemli değildir. Önemli olan, yeniden ayağa kalkabilmektir. O kuvveti, iradeyi kendinde bulabilmektir.

Milletler de insanlar gibidir. İyi ve kötü zamanları olur. Düşerler ve kalkarlar. 

Bir milletin tekrar ayağa kalkması için ilk ve en önemli şart, kuvvetli olması; dayanışma duygusuna ve birlikte hareket etme kabiliyetine yeniden kavuşmasıdır. 

Şöyle de söylenebilir: Her anlamda kuvvetli olmak için birlik ve beraberlik sergilemek gerekiyor.

Tarih, birlik içindeyken neler yapabileceğimizin, dağınıkken neleri kaybedeceğimizin dokunaklı örnekleriyle doludur.

Birlik ve beraberlik içinde olup, müşterek bir duruş sergilersek; bugüne kadar başımıza gelenler tekrar etmez. Böylece, bir yığın vebalin altına da girmemiş oluruz. Tam burada, Şeyhülislâm Musa Kâzım Efendi’ye ait bir cümleyi paylaşalım: “Kuvvetten mahrum olan bir milletin hayat hakkı yoktur. Kuvvet ise birlikten çıkar ve ancak birlikle kalıcı hale gelir.”

Bütün bunları hatırlama ve yazma nedenimize gelince...

Eski Yugoslavya’dan 8 Eylül 1991’de yapılan referandumla ayrılan Kuzey Makedonya, bugünlerde, nüfus sayımı gerçekleştiriyor. Ancak oraya gelmeden önce, biraz geriye, geçmişe gidelim.

Eski Yugoslavya’ya bağlı olduğu dönemde Makedonya Anayasa’sında; “Makedonya, Makedonlar, Arnavutlar, Türkler ve diğer azınlıklardan teşekkül eder” denilmekte idi. Bağımsızlık ilanından sonra bu madde “Makedonya Cumhuriyeti’nde yaşayan Arnavutlar, Türkler, Ulahlar, Çingeneler ve diğer milliyetlere vatandaş olarak tam eşitlik ve Makedon halkıyla sürekli birliktelik temin edilmiştir” şeklinde değiştirildi. 

Böylelikle, Arnavutlar ve Türkler, kurucu unsur olmaktan çıkarılıp, azınlık konumuna indirgendi. Devlet kademeleri, bürokrasi, ordu ve polis teşkilatlarının hemen hemen tamamı Makedonlardan oluşturuldu.  Devleti ayakta tutan, yaşatan; vatandaşına karşı, adil ve adaletli olmasıdır. Devleti yıkan adaletten uzaklaşmasıdır. Makedonya’da yaşanan adalet sorunu, 2001 yılında, silahlı hak aramaya kadar vardı. Aynı yıl imzalanan Ohri Çerçeve Anlaşması ile etnik mensubiyete göre hakça temsilin sağlanması teminat altına alındı.

Bir yıl sonra, ülkedeki etnik mensubiyetlerin belirlenmesi amacıyla, nüfus sayımı yapıldı. Bu nüfus sayımına ait resmi rakamlara göre; Makedonya’da yaklaşık 2 milyon kişi yaşıyor. Nüfusun yüzde 64’ünü Makedonlar, yüzde 25’ini Arnavutlar, yüzde 4’ünü Türkler ve yüzde 2.7’sini Romanlar oluşturuyor.

Elbette, bu rakamların, Türkler, Arnavutlar ve diğer ülkedeki Müslümanlar tarafından inandırıcı bulunmuyor. Makedonya idarecileri, Makedon nüfusu çoğunluk gösterip, Türkleri ve diğer Müslüman toplulukları ve Müslüman olmayan etnik grupları birer küçük azınlık gibi göstermek için elinden gelen gayreti sarf ediyor.  

Makedonya’daki son nüfus sayımı girişimi, 1 Ekim 2011 tarihinde başlatıldı. 15 Ekim’de sona ermesi planlanıyordu. Ancak sayım esnasında, ülkedeki etnik ve dini ayrımı körükleyen bir süreç yaşandı. Buna bir de saymanların eğitimsizliği, sayım listelerini eksikliği ve uygulanan baskılar eklenince, nüfus sayımına gölge düştü.

Şimdi size, konuyu daha iyi kavramak için, bir örnek vereyim.

Dönemin iktidar partisi VMRO-DPMNE milletvekili Vele Gyorgievski, Studeniçan Belediyesi’ne bağlı Koliçan Köyü’nde bir çayhane toplantısı yapar. Orada bulunan saymanlardan birisine, sayımın nasıl gittiğini sorar. Bunun üzerine sayman, “Gayet iyi gidiyor, herkes Türk olarak yazılıyor” der. Bu cevaba sinirlenen milletvekili, “Siz Türk değilsiniz, Müslüman Makedon’sunuz” diyerek halka çıkışır.

Neticede: Devlet Nüfus Sayım Komisyonu üyelerinin, sürecinin tamamlanmasına dört gün kala, işlemlerin derhal durdurulması için Makedonya Meclis Başkanlığı’na çağrısı yapmaları ve ardından istifa etmeleri üzerine, nüfus sayımı yarıda kaldı. Makedon ve Arnavutların, yurtdışında çalışan aile üyeleri hakkında, yanıltıcı bilgi sunarak kendi nüfuslarını daha fazla gösterme gayretleri bu neticeye zemin hazırladı. 

Uzatmayalım.

Kuzey Makedonya, on yıl önce yarım kalan, nüfus sayımını bugün yeniden gerçekleştirmek istiyor. Bu doğrultuda; Devlet İstatistik Dairesi, 1-15 Mart tarihleri arasında ülke içi ve dışındaki ordu mensuplarının, hapishane, ceza infaz kurumları ve ıslahevlerinde bulunanların ve evsizlerin sayımını tamamladı. Sırada, 1-21 Nisan tarihleri arasında, ülke genelini kapsayacak şekilde nüfus, hane halkı ve konut sayımının gerçekleştirilmesi var.

Bitmedi: Kuzey Makedonya dışında yaşayanlar ise 1 Mart-21 Nisan 2021 tarihleri arasında; aile yakını vasıtasıyla veya web sitelerinden (www.stat.gov.mk / www.census.stat.gov.mk) bilgilerini girerek, sayıma dâhil olabilecekler.

Bu nüfus sayımında; coğrafi ve demografik bilgilerin yanı sıra kültürel, ekonomik, göç, engellilik ve eğitim verileri toplanacak. İktidardaki Makedonya Sosyal Demokratlar Birliği-SDSM hükümeti, sayımda usulsüzlük yapılmayacağını garanti ediyor. Ancak onların garantisini, kim garanti edecek?

Bu soru burada dursun, biz, başladığımız yere dönelim: Makedonya’da Türklerin dini, siyasi ve ekonomik problemlerinin çözülmesi için, kendi aralarında birlik ve dayanışma içerisinde bulunmaları elzemdir. Bunun ilk adımı, nüfus sayımı olmalıdır. 

Kuzey Makedonya’da yaşayan Türkler, bu sayımda yüzde 20 nüfus barajını aştıkları yerlerin yerel yönetimlerinde Türk bayrağı çektirip, Türkçeyi resmi dil haline getirebilecekler. Ayrıca, Türkçe eğitim alma hakkına da kavuşacaklar.

Allah göstermesin: Türkler, birlik olup kendi göbeklerini kesemezlerse, en başta Makedonlar, Türklerin elini-ayağını; devlet kurumlarından, eğitim ve siyasete varıncaya kadar, hayatın her alanında kesecekler.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

SERKAN

Makedonya'daki yada Balkanlardaki herhangi bir ülkede türk azınlık ayrılığa düşüyorsa, Türkiye o bölgeye bir vali atamış gibi o bölgeden halkında kabul edeceği bir ismi seçip görevlendirmeli, bu kişiye tam destek olmalı, bölge halkının da bu kişiyi desteklemesi sağlanmalı yoksa tespih taneleri gibi dağılacağız

Gostivarlı Hasan

K. Makedonya Türkleri için hayati önemdeki nüfus sayımına destek verdiğiniz için Allah sizden razı olsun.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23