• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Osman Aydın
Ali Osman Aydın
TÜM YAZILARI

Sağlıkta skandal

19 Ekim 2024
A


Ali Osman Aydın İletişim: [email protected]

İnanılmaz bir sağlık skandalı yaşandı!

İnanılmaz diyorum çünkü, skandala imza atanlar yeni doğmuş çocukları kasten yoğun bakımda tutup devleti soyuyor ve hatta çocukları öldürüyorlar. Evet öldürüyorlar…

Skandal ortaya çıktığından beri sosyal medya adeta çalkalanıyor. Birçok anne baba yaşadıklarını paylaşıyor. Aileler, “Benim çocuğum da acaba böyle bir nedenden mi öldü” diye soruyorlar. Çünkü failler, çeşitli hastalıkları öne sürerek aldıkları çocukları öldürerek ailelere bebeklerinin ölüsünü teslim etmişler.

Söylenenlere göre karşılığında devlet kasasından çalınan meblağ inanılmaz derecede büyük.

Aileler perişan. Sözü edilen hastanelerde çocuklarını kaybedenler duyduklarından sonra bir kere daha yıkıldılar. Birinin para için çocuğunuzu öldürdüğünü bilmek kadar yıkıcı çok az şey vardır herhalde.

Mesele çok derin tabii. Bu örgüt birçok şehri sarmış. Çeşitli şehirlerin özel hastane yoğun bakımlarını kiralamışlar…

Örgütün beyni Dr. Fırat Sarı'nın, 1998'de PKK üyeliğinden 12 yıl kesinleşmiş cezası olduğu söyleniyor! 2003'te Topluma Kazandırma Yasasıyla, cezası 2 yıla indirilmiş ve doktorluğa geri dönmüş. Bu kişi insanımızı öldüren bir örgütün üyesi, ama biz kendisini “Topluma kazandırmak” için yasa çıkarıyoruz! Sonuç olarak bunlar da, parasını devletten tahsil ederek bebeklerimizi öldürüyorlar!

         ****

Bu işin içindeki diğer kişiler nasıl bir özgeçmişe sahip bilmiyoruz. Özel hastanelerin gereksiz tahlil, tetkik, yatış hatta ameliyat dayatmaları yeni değil. Bir dönem, gereksin gerekmesin herkese “kordon dolandı” yalanını söyleyerek sezaryen ameliyat yaparlardı. Sezaryen doğum, oran olarak normal doğumu geçmişti. Sağlık Bakanlığı halk sağlığını ve devletin kesesini doğrudan ilgilendiren bu meseleyi adamakıllı gündemine bile almadı. Şimdi işler ne boyutta kim bilir! Kimler hangi sudan bahanelerle yoğun bakıma alıyorlar, hangi bebekleri öldürüyorlar bilmiyoruz.

Çocukların öldürüldüğü bu skandal ipucu sayılıp sağlık sisteminin içine çöreklenmiş bu mafya tespit edilmeli. Bu mafyaya bağlı hastaneler, bu mafyayla ilişkili doktor yahut sağlık personeli görünümlü katiller, bu mafyayı himaye eden siyasiler, bu mafyadan haberi olup da ses çıkarmayan yetkililer belirlenip gereği yapılmalı.

Bu kişiler sağlıktan men edilmeli, hastaneleri kapatılmalı, haksız elde ettikleri kazanca el konulmalı. Suçlular hapisten çıkamamalı…

 

         Bir şehid bin ibret

Yahya Sinvar’ın şehadetini duyurdu haber bültenleri. Molozların altındaki hücum yelekli görüntüsünü açtım, uzun süre baktım. Bu ürpertici fotoğraftan gözlerimi alamadım.

Bu şehadetin mevcut katliam politikalarına etkisi ne olur bilmiyorum. Fotoğrafa bakarken bunu düşünmedim zaten. Fotoğraf ve arkasından akşam saatlerinde yayınlanan videoda, Sinvar’ın yıkık bir evin üst katında bir dron tarafından kayda alındığı o dehşet görüntü beni gerçekten çok etkiledi.

İsrail bu görüntüleri paylaşarak düşmanının son anında bile nasıl kahramanca meydan okuduğunu, nasıl asil ve onurlu olduğunu gözler önüne serdi.

Bu görüntüler, insan hayatı ile ilgili çok büyük sorular soruyor bana kalırsa. Gerçek insanların hayatı ve burada olduğu gibi ölüleri karşısında ister istemez, kendi hayatınızın değerini sorguluyorsunuz! Onların hayatları değerli çünkü değerli bir amaca sahipler. Ya bizimkiler? Hayatını sadece çalışmak ve tüketmek arasına sıkıştırmış, bedeninin talepleri dışında her çağrıya kapalı, kendi de dahil hiçbir şeye inanmayan, amacını ve heyecanını çoktan yitirmiş olanlar, Necip Fazıl’ın deyimiyle, “etiyle kemiğiyle bir davanın malı” olanları, onların mücadele coşkusunu gerçekten anlayabilirler mi?

Camlı bölmelerle dolu ofisinde oturup bel bölgesindeki yağlanmadan dolayı depresyona giren biri, hücum yeleğini giyip silahını kuşanarak askerleri ile birlikte en önde katliamcı teröristlere karşı; adeta düğün yapar gibi, her hücresine hükmeden bir coşkuyla, inançla, inatla insanlık savaşı veren birini ne kadar anlayabilir?    

Yahya Sinvar’ın şehadeti hayatı gibi derslerle dolu. Kendini hakiki bir amaca adayan insanların ölüleri bile “yaşamaya” devam ediyor. Görmüyor musunuz, ölüleri bile konuşuyor, söylüyor, anlatıyor, çağırıyor, öğretiyor… Gerçek bir gaye için yaşayanlar aslında hiç ölmüyorlar. Kimse onları öldüremiyor. Tıpkı ayette ifade edildiği gibi: “Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyiniz; aksine onlar diridirler, fakat siz anlayamazsınız.”

Sinvar gibilerin şahitliği, sergiledikleri cesaret dolu mücadele direnişi bugünkünden daha güçlü hale getirecektir. İsrail nefret ekerek, kendi acı sonunu hazırlıyor. Kendi mezarını kazıyor.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Hakem

Pkk terör örgütüne üye olan biri,12 yıl hapis cezası alıyor ama sonra cezası 2 yıla iniyor ve tabiri caizse kalleşlik yapıyor!Eski cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezere teröristleri affetti diye öfkelenmişliğimizin bedelini,bu defa Ak Parti iktidarında yaşıyoruz!Ne güzel memleket ya,vallahi ne güzel memleket!Lanet olsun kanunlarınıza,adaletinize!..

,ekii

chpkk lı zanlı meclis üyesi doktor da var olmassa şaşırdım
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23