Davutoğlu ve ekibini, Allah CHP’lilerle haşretsin!
Davutoğlu ve ekibini, Allah CHP’lilerle haşretsin!
ALİ KARAHASANOĞLU
Tayyip Erdoğan, Gazze’de ölen çocukları BM kürsüsünde haykırıyor..
“Soykırım” diyor..
8 defa tekrarlıyor, “soykırım” nitelemesini.
“Biz etik siyaset yapacağız” diyen Ahmet Davutoğlu’nu, CHP’ye yamanarak yürüdüğü siyaset çizgisini savunan Karar Gazetesinde Taner Ay dün yazısına şu başlığı atmış:
“Yıldızların karşısında, ‘70’ler...”
Kimmiş yıldızlar?
Etik siyasetçilerin gazetesinden aktaralım:
“Size ‘Barbarella’ filmindeki Jane Fonda’yı 40’ıncı yüzyıldan alıp getirmeyi düşünüyordum ki, onun unutulmaz partneri Robert Redford’un ölümü televizyon kanallarında son dakika haberi olarak geçti.”
Gazze’de çocuklar ölürken, ne kadar önemli bir konu bu?
Hani Karar Gazetesi bu konuya değinmeseydi, ne hallere düşerdik biz, acaba?
İyi ki varsın Taner Ay. İyi ki varsın Karar. İyi ki varsın, Davutoğlu!
Siz olmasaydınız, Tayyip Erdoğan’ın hançeresini yırtarcasına, Gazze’li kadınların, Türkiye’de insanların belki tuvalette bile kullanmayacağı leğenlere yemek almak için nasıl çırpındıklarını dillendirmesinin, hamaset olduğunu, nasıl öğrenecektik(!)
Öyle mi Davutoğlu?
Hamaset ha..
Erdoğan rol yapıyor ha..
CHP ile iş tutan siz değil, Erdoğan nutuk atıyor, öyle mi?
İstanbul eski müftüsü Mustafa Çağrıcı, yine dünkü Karar’da yayınlanan yazısında, “Neden ve nasıl değişim” diye başlık atmış ama, Taner Ay’dan aktarayım ben, değişime nereden başlanmasını hatırlatmak için:
“Alain Delon’u ve Brigitte Bardot’yu yarattığı için Allah’a hep şükretmeliyiz, ikisi fiziken de ruhen de güzeldiler, yaşamları boyunca da öyle kaldılar, onlardan başka sinemadan kazandıklarını sokak hayvanlarına harcayan biri var mıdır, bilmiyorum:”
Daha fazlasını aktaramıyorum..
Ahmet Taşgetiren ağabeyimiz bunlara cevap versin, hem de aynı gazetede, aynı gün yazdığı yazının başlığı ile:
“Kasabın bıçağını bileyen adam”.
İçinde ne mi yazmış?
Boşverin canım..
Her şeyi özetliyor işte..
Devamını okuyup da ne yapacaksınız ki.
Siz Taha Akyol ağabeyimizi okuyun..
CHP ile yatanların, nasıl kalktıklarını görün..
Erdoğan’a “hamaset” suçlaması yapıyordunuz ha.. “Sadece konuşuyor” diyordunuz ha..
Siz onu da yapamıyorsunuz.
Konuşamıyorsunuz.
Konuşamamayı da bir kenara bırakalım..
Hatta mazlum insanlara terörist diyorsunuz, vicdansızlar..
Uydurmuyorum, Taha Akyol’dan aktaracağım:
“Hamas sorunu” demiş yazısına başlık atarken..
“Hamas, Araplar tarafından da sorgulanıyor.” diye konuya giriyor..
“Hamas’ın eylemlerinin mazlum Filistin halkına hiçbir şey kazandırmadığı ortada.” itibar cellatlığını yapıyor..
Sonrasında bilmiyorum Davutoğlu Stratejik derinlik kitabının ışığı altında ne der bu işe, kirli planını açık ediyor, tıpkı ABD’li şeytanlar gibi: “Hamas silah bırakırsa, İsrail’in ne bahanesi kalabilir?”
Vicdansızlar.
Kundaktaki bebekler HAMAS’lı olduğu zannedilerek mi öldürülüyor?
Gazeteciler, HAMAS’lı olduğu için mi öldürülüyor..
Ahlaksızlar, şu an SUMUD Filosu Gazze’ye yürüyor, defalarca saldırıldı, o gemilerde HAMAS mensuplarının olduğundan mı şüphe ediliyor ki, saldırılıyor?
İsrail, kendisi bir bahane uydurup, tüm Filistinlileri katletmek için yola çıkmışsa, bir gün size, bize de sıra gelmeyeceğini, kim düşünebilir? Sizi bizi vururken de mi, “HAMAS bu hakkı İsrail’e verdi” diyeceksiniz, vicdansızlar..
“Cumhurbaşkanı’nın Hamas’ı ‘Kuvvay-ı Milliye’ seviyesine çıkaran hamasi konuşmaları” ifadesini görünce, ben hepten koptum..
Heeyy. Taşgetiren..
‘Kasabın bıçağını bileyen adam” ha..
Kim o, söyler misin, Taşgetiren..
Aynı gazetede, “Dostumuz Trump” başlığı atan Şule Demirtaş bacımız da, “Hz. İbrahim’e su mu götüreceğiz, yoksa ateş mi” saflarında, “yerimiz belli olsun” demiş..
“İspanya Başbakanı Pedro Sánchez, yalnızca tanımakla yetinmedi, aynı zamanda İsrail’in işgal politikalarına karşı yüksek sesle konuştu” diyerek, son iki yılda binlerce çocuğun ölümünde kullanılan bombaları, füzeleri İsrail’e satan ülkenin başbakanını, (Parasını da alamıyoruz zaten..) gerekçesi ile midir bilemem, “Artık satmayacağız” demesi sebebi ile överken..
Tayyip Erdoğan’ın tüm dünyanın gözünün içine, soykırım gerçeğini haykırması. Hem de bir defa değil.. 2 yıldır haykırması. İspanya silah verirken, ve bugün de haykırması..
Şule bacımızın dilinde ne biliyor musunuz:
“Filistin’in yanındayız nutukları”.
Silah satan “Artık satmayacağız” deyince “yüksek sesle konuştu” Gazetedeki abisi Taha Akyol’un anlatımına göre, HAMAS için Kuvvay-i Milliye diyen Erdoğan’ın haykırması ise..
“nutuk”..
Öyle mi, kibrinizle çıktığınız yolda, herşeyini kaybeden Kararcılar..
Şunu da sorayım muhataplarımıza..
Tayip Erdoğan, Özgür Özel gibi konuşsa. Kemal Kılıçdaroğlu gibi konuşsa..
“HAMAS terör örgütüdür” dese.
Taha Akyol ağabeyinizin dün Karar Gazetesinde yazdığı gibi, “HAMAS sebebi ile İsrail öldürüyor” dese..
O zaman Erdoğan’ı alkışlar mısınız, Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı yaptırmak istemenizdeki gibi..
O zaman Erdoğan’ın konuşmasının “hamaset” değil, “yüksek sesle” sessizliği bozmak olduğunu söyler misiniz..
Bunu mu istiyorsunuz..
HAMAS’ın silahları bırakmasını mı istiyorsunuz?
HAMAS için “Kuvay-i Milliye” denilmemesi halinde, İsrail’in artık öldürmek için bahane bulamayacağını mı söylüyorsunuz?
Korkmayın, cesur şekilde söyleyin..
Erdoğan da, bambaşka bir dönemde, bambaşka bir başlık altında söylediği “Dostumuz Trump” yerine..
“Biz de Trump’ın düşündüğü gibi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi, HAMAS’ın terör örgütü olduğuna inanıyoruz” demesinden memnun mu olacaksınız.
“Tayyip Erdoğan keşke ‘İsrail soykırım yapıyor’ diyerek, BM Genel Kurulu’nda 8 defa tekrarlamasaydı da, iki yıl boyunca İsrail’e silah satıp, iki yılın sonunda ‘Artık silah satmayacağız’ deseydi, bizim için daha değerli olurdu” mu diyorsunuz?
Kahveci’yi de anmadan geçmek olmaz..
Karar’ın, Erdoğan düşmanlığında artık kafayı yiyen İbrahim Kahveci’si de, dün “Birisi konuştu” diye başlamış..
“Ayşe Barım ‘sektör bana hiç sahip çıkmadı’ dedi… Hangi sektör hangi kardeşine sahip çıkabildi ki? Bir tek basın canını dişine takarak adeta milli mücadele veriyor.” diye devam etmiş..
Gazze yanarken, Allah seni Ayşe Barım’la haşretsin Kahveci, e mi..
Karar’ı yazdık. Ama Amerikan emperyalizmine karşı çıkıyormuş gibi yapan Birgün’ü not etmezsek, eksik kalır..
Birgün dünkü birinci sayfasına, Erdoğan’ın emperyalistlere BM Genel Kurulu’nda rest çekmesini yazacağına, sömürü politikalarının başındaki ABD’nin Dışişleri Bakanı’nın sözcülüğüne soyunmuş. “ABD Dışişleri Bakanı dedi ki” diye başlamış. ABD’de bile dış kapının dış mandalı konumundaki birisinin Tayyip Erdoğan aleyhine terbiyesizce sözlerini, överek aktarmış..
“Allah sizi de, emperyalistlerle haşretsin” diyeyim..
Haşr gününe inanmıyorsanız, “Allah, yüzünüze taktığınız emperyalist düşmanlığı maskesini indirsin, gerçek yüzünüzü dünyada herkese göstersin.” diyeyim..
Amin.