• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

“Biz kan kusup kızılcık şerbeti içtik” derken…

16 Kasım 2025
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

“Biz kan kusup kızılcık şerbeti içtik” derken…

Ali Karahasanoğlu

Şu utanmazlığa bakar mısınız. Şu soytarılığa bakar mısınız.

“Terörsüz Türkiye” için büyük fedakarlıklar yapılıyorken.

Sözcü gazetesi, kent uzlaşısı yapılırken ayakta alkışladığını unutmuş, şimdi şehit ailelerini, “PKK’ya taviz veriliyor” diye kışkırtırken.


 

Cumhuriyet gazetesi bile, milliyetçilik kisvesine bürünüp, PKK’nın silah bırakmasını, siyasi iktidarın dindar kimliğine destek veriliyormuş gibi yorumlar eşliğinde karşı çıkıyorken.


Müsavat Dervişoğlu, “Ağabeyim” dediği Devlet Bahçeli‘ye, terörsüz Türkiye adımları sebebiyle ağza alınmayacak hakaretleri ettiği bir süreçte, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, adeta pimi çekilmiş el bombasını alıp ortalıkta soytarılık yapıyor:


 

Şöyle diyor:

“40 yıllık mücadelenin en önemli derslerinden biri, dayanışmadır. Hakkari’deki kayyımı durdurabilseydik İstanbul olmayacaktı. Dokunulmazlıklara oy vermeseydik Selahattinler, Figenler, Can Atalaylar içeride olmayacaktı. Cumhuriyet Halk Partisi belediyelerine dönük bu kumpas davaları ve iddianameler olmayacaktı. Hayat, geçmiş bize çok şey öğretiyor.”



 

Okuyucularımızdan özür dilerim.

Bugün; nezaketi, hakaret şeklinde algılanabilecek söz sarf etmeme hassasiyetimi gözetmeyeceğim.

Eğer bir kişi, köylerin basılıp, onlarca insanın katledildiği Türkiye ile bugünü kıyaslama utanmazlığını gösteriyorsa. “Katillerin heykelini dikme” sözü verenlerin cezaevine girdiği Türkiye’yi, köylüye dışkı yedirilen ve bundan sorumlu tutulanın korunduğu Türkiye ile bir tutmaya kalkıyorsa.


 

CHP’nin koalisyon ortağı olduğu hükümetin döneminde yaşanan, Toros araba ile gelip evin erkeğini, “yarım saatlik bir konumuz var” diyerek alıp götürenlerin, kafasına kurşun sıkarak bıraktıkları Türkiye ile bugünkü Türkiye’yi benzer göstermeye kalkarsa..



 

Kusura bakmasın ahlaksızlık yapıyor demektir.

“40 yılda değişen çok şey yok” diyorsa, ben ne kadar sinirli olursam olayım, İslami hassasiyetim sebebiyle o sözleri sarf edemem ama, birisi de kalkıp, “sizin gibilerin hakkınızdan beyaz Toroslar gelir” diyebilir.. 


 

Partilerindeki adamlarının, “PKK sizi tükürüğüyle boğar” şeklindeki ahlaksızca sözlerini gözlerden kaçırmaya çalışan bu ahlaksızlar, “durun daha Apo’nun heykelini dikeceğiz” diyebilen terörist sevicileri, kibarlığı bırakalım, açık açık söyleyelim: teröristlerin ta kendileridir.. 

Kayyım atamalarına karşı CHP’si ile HDP’si ile muhalefetin tümüyle mücadele etmesi gerektiğini söylüyorlar.


 

Adamlarda hiç utanma kalmamış, “keşke bizim adamlarımız, ‘PKK sizi tükürüğüyle boğar’ demeseydi” diyerek bir özeleştiri yapmıyorlar.

“Bu sistem birebir her birimize dünya kadar zulüm politikası uyguladı; ama birileri görürken bir diğerleri sessiz kaldığı müddetçe sistem güçleniyor” diyorlar.


 

Hırsızlığı, soygunu, sahtekarlığı, rüşveti, karapara aklamayı savunup, “Hakkari’deki kayyımı durdurabilseydik İstanbul olmayacaktı” sözleriyle, hırsız arkadaşlarını savunuyorlar, kent uzlaşısı yaptıkları suç ortaklarını masum gibi göstermeye çalışıyorlar.

“Dokunulmazlıklara oy vermeseydik Selahattin’ler, Figen’ler, Can Atalay’lar içeride olmayacaktı” diyorlar.


 

“Keşke Selahattin Demirtaş, bu ülkede 50.000 insanın kanında parmak izi olan terörist başı Abdullah Öcalan’ın heykelini dikmeye kalkışmasaydı, 14 yaşındaki Yasin Börü’nün öldürülmesinde tahrikçilik yapmasaydı” diyeceğine, “dokunulmazlığa hayır oyu verseydik Selahattin içeride olmazdı” diyor.


 

Dokunulmazlık oylamasında siz hayır oyu da verseniz, Selahattin Demirtaş azmettirdiği cinayetlerin hesabını bu dünyada vermese de. Ahirette bunların hepsinin hesabını verecek.

Ama marksist ateistlere ne anlatabiliriz ki. Onlar dokunulmazlık zırhının arkasına saklanıp, Kürt halkını öldürtürler, sonra da CHP’li ulusalcılarla birlik olup yargılanmaktan kurtulmanın peşine düşerler.


 

Ve en sonunda da, marksist partinin eş başkanı Bakırhan, hırsızlık dosyalarını kumpas dosyası gibi gösteriyor:

“Cumhuriyet Halk Partisi belediyelerine dönük bu kumpas davaları ve iddianameler olmayacaktı.”

Tuncer Bakırhan‘ın bu sözlerini duyunca, bu adamlara oy veren Kürtlere de “yazıklar olsun” diyorum.


 

25 yıl önce 30 yıl önce, “Güneydoğu’da köylülere şu muamele yapılıyor, siz dindar insanlar olarak bunlara nasıl sahip çıkmazsınız” diyen ve bizi mazluma sahip çıkmamakla suçlayan kardeşlerimize de sesleniyorum, birisi de size çıkıp derse ki, “dünkü mazlumlarınız da, bugün DEM’lilerin mazlum gibi göstermeye çalıştığı hırsızlar gibi sahtekarlar olmasın sakın.”


 

Evet bu sorulursa, o kardeşlerimiz acaba ne cevap verebilecek?

Bir tane vatan evladının bile, can güvenliğinin tehlikeye düşmemesi için “terörsüz Türkiye” çabalarına destek vermeye çalışıyorsam da..

Şehit ailelerini “kan kan ile yıkanmaz” diyerek ne kadar teskin etmeye çalışıyorsak da..


 

Ateist PKK’lı teröristlerin, bu ülkeye hiçbir şekilde faydaları olmayacağını savunan milliyetçi kardeşlerimize, “illa faydalı olmaları gerekmez, zarar vermeyecekleri şekilde bir pozisyona evrilmeleri de ülke için faydadır, bu sebeple silah bırakıyorlarsa, devlet de bir adım atabilir” diyerek onların heyecanlarını dindirmeye çalışıyorsak da.


 

İşte bu Tuncer Bakırhan gibi tipler ortaya çıkıp, “40 yıldır sürdürdüğümüz mücadele” dediği an..

Ben de kendimi sorguluyorum.

“Acaba” diyorum..

“Terörsüz Türkiye” için büyük riskleri göze alan bugünkü siyasi iktidarı, “kumpas kurmak”la suçlayan bu müfterileri görünce, “acaba” diyorum…


 

İYİ Parti ile ittifak yapıp CHP’yi destekleyen bu DEM Partililerin kirli ittifaklarda sergiledikleri ilkesizlikleri hatırladıkça, “terörsüz Türkiye” adımlarımızın istismar edilme ihtimali tartışmasına “acaba” diyorum.

“Acaba” çekincelerim artıyor.

Evet; Türkiye Cumhuriyeti’nin, HDP’si ile DEM’i ile bu kan sevicileri, asla affetmemesi, “acaba” daha doğru mu olacaktır.


 

PKK’nın askerimize kurşun sıktığı süreçte,  iyi Partililer bu HDP’lilerle ittifak yapmışlardı.

Bugün PKK’ya silah bıraktırılırken, İYİ Partililer HDP‘yi, dün görmedikleri şeytan kılığına sokarak bize tanıtıyorlarsa.


 

HDP’liler de, bugün tüm güneydoğuya barış ortamını getirecek olan terörsüz Türkiye adımlarını şeytanlaştırma peşinde koşan iyi partililerle yaptıkları kent uzlaşması ahlaksızlığının üzerinden bir özeleştiri yapmadan, siyasi iktidara karşı tüm muhalefeti birlik içinde olmaya davet ediyorlarsa..Hâlâ o kent uzlaşısının taraflarıyla birlikte hareket etmenin özlemi içinde yanıp tutuşuyorlarsa..

“Acaba” diyorum.

Daha fazlasını da demek istiyorum ama, şimdilik dillendiremiyorum.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

MUZAFFER...

ELİNE SAĞLIK, AĞA BABALARI YAHUDİ UŞAKLARI HAÇLI UŞAKLARI PROJE ADAMLARI OLDUKLARI İÇİN DİR, KAFİRLER OLDUKLARI İÇİN DİR......HAŞA ALLAH C.C İNAN MAYANLARIN İŞİDİR, AHİRETTE DE CEHENNEM BEKLİYOR, ŞEHİT LER BEKLİYOR .........İKİ GÜN LUK DÜNYADA FIRILDAK OLMAYA GEREK YOKTUR..........VATAN SEVGİSİ İMANDANDIR........

Asım

"Sarı Öküz" hikâyesi yani...
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23