• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Baro seçimlerine bakın, Davutoğlu’nu tanıyın!

17 Ekim 2022
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

 

Çoklu Baro sistemine geçildikten sonra kurulan ilk aynı ildeki ikinci baro olan İstanbul 2 Nolu Baro’nun başkanlığına, dünkü seçimle Av. Yasin Şamlı tekrar seçildi.

Hayırlı olmasını diliyorum..

Başarı temennisinde bulunuyorum..

Bu vesile ile, “çoklu baro sistemi”ne geçilirken yaşanan olayları şöyle bir hatırlamaya çalışalım..

Baroların sultasını yıkmak için..

Başörtü yasakçısı baroların zulmünü sonlandırmak için..

Dindar insanlara “Ortaçağ kafası” diyerek hakaret edenlerin, tüm avukatları temsil etmediğini ispat etmek için..

Seçilmiş insanlara sopa gösterenlere hadlerini bildirmek için, 2 yıl önce çoklu baro sistemine geçilirken..

Dikkat buyrun, cumhurbaşkanı kararnamesi ile değil..

Milletin seçtiği TBMM’den çıkan yasa ile bu değişiklik yapılır iken..

Sol tandanslı kemalist avukatlar kıyameti kopartmışlardı..

15 bin oy alıp, 50 bin üyesi olan İstanbul Barosu’nu temsil etme ceberrutluğu sona ereceği için..

Ankara’da hakeza..

Diğer illerde hakeza..

Haketmedikleri yetkileri kullanmalarına son verileceği için..

Eylemler yaptılar, Meclis’i bastılar..

Avukatlığa da yakışmayacak gösterileri düzenlediler..

Sokaklarda gecelediler. 

Polislerle tartışmaya girdiler..

Kanun çıkarsa, Türkiye’de savunma mesleğinin biteceğini iddia ettiler..

“Avukatlığı öldürüyorlar” yalanını uydurdular.

“Bu kanun çıkarsa, savunma bölünür. Savunma bölünürse, savunma susar... Savunma susarsa, Türkiye susar.. Hukuk susar.. Yargı biter.. Adalet ortadan kalkar” dediler..

Daha ne yalanlar, ne işkembeden sallama söylemlerle milletin karşısına çıktılar, gazete sayfalarında boy gösterdiler, televizyon ekranlarında rezil söylemlerle milleti kandırmaya çalıştılar..

Tam da o tarihlerde, “Hıyarım var diyene koşup, benim de tuzum var” diyenler gibi..

Eşi başörtü mağduru bir doktor olan Ahmet Davutoğlu..

Yapılmak istenilenin, avukatlık mesleğinde başörtü zulmünü uygulayanların diktasını kırmak değilmişcesine..

Kemalist zorbalara destek çıktı ve şu açıklamayı yaptı:

“Çoklu sistem ile baroların mezhebi, etnik ve siyasi kimliklere göre bölünmesinin yolu açılıyor. Alevi, sünni, ulusalcı, kürtçü baro mu kurmak istiyorsunuz?”

Çoklu baro sistemine geçileli iki yıldan fazla zaman geçti..

Bu süre içinde, Ahmet Davutoğlu’nun öngörüsü gerçekleşti mi? Hayır..

Türkiye’de, alevi, sünni, ulusalcı, kürtçü barolar kuruldu mu?

Hayır.. Peki ne oldu?..

Sadece ve sadece.. Kemalist yasakçı despot yönetimlerin elindeki büyük illerden İstanbul ve Ankara’da, muhafazakar avukatlar ikinci baroları kurdular..

Henüz İzmir’de bile, 2. baro kurulamadı..

Şimdi söyler misiniz..

“Stratejik derinlik” kitabının yazarlığını yapmış. Bu ülkede yıllarca Dışişleri Bakanlığı yapmış.. Bu ülkede başbakanlık yapmış bir isim..

2 yıl önce ortaya attığı iddianın..

Gerçekleşmemesi karşısında, çıkıp milletten özür dilemesi gerekmez mi?

“Çoklu baro sistemi alevi-sünni,ulusalcı-kürtçü barolar kurulmasına sebep olur diye düşündüm. Ama bilmiyormuşum. Sırf Tayyip Erdoğan düşmanlığı sebebi ile yaptığım açıklama, boş çıktı. Milletten, avukatlardan, özellikle başörtü mağduru hukukçulardan özür dilerim” demesi gerekmez mi?

Gerekir de.. O anlayış nerede?

“Nerede kalmıştık” diyerek..

Başka konularda, yine Tayyip Erdoğan düşmanlığı yapmak için, açıklama üstüne açıklama yapıyorlar..

Kendilerini rezil edecek şekilde, hırs dolu, düşmanlık dolu açıklamalarını tekrarlıyorlar..

Söyledikleri ile, halkı kandırmaya çalıştıkları ortaya çıkanlar, sadece siyasiler değil..

İki yıl sonra, İstanbul 1 Nolu Baro’da da, seçim hazırlıkları var..

“Yönetim Kurulu Çalışma Raporu” yayınlamışlar.

Merak ettim, “Acaba 1 Nolu Baro, 2 nolu baro açıldıktan sonra, kendilerine çekidüzen vermişler mi? Tatlı bir rekabet içinde, kendilerini yenilemişler mi?” diye..

Başkan Mehmet Durakoğlu’nun, çalışma raporunun girişindeki yazısında, bakın ne deniyor:

“Bugün bu tarihi itibariyle tartışmasız bir iddiadır ve bu nedenle iddia olmaktan ötede bir realitedir ki İstanbul Barosu Türkiye’nin en etkili meslek odasıdır. Sivil Toplum Kurumu tanımına uymaz ama öyle tanımlayanlar varsa en etkili sivil toplum örgütüdür. En etkili demokratik kitle örgütüdür.”

2 yıl önce, çoklu baro sistemi TBMM’de görüşülmesin diye yırtınanlar, bakın ne diyorlar..

“En etkili meslek odasıyız” diyorlar.

Hani barolar tarih olacaktı. Sadece avukatlık mesleği değil, tümü ile yargı iflas edecekti.

Ya o tarihte söylediğiniz palavra, ya şimdi?

Hangisi acaba?

Hemen sonrasındaki cümle ise şöyle: “Şekli meşruiyet taşısa da maddi meşruiyet taşımayan ikinci baro”..

Meslektaşlarını, “Maddi meşruiyet dışında” gören.

TBMM’nin çıkardığı bir yasanın “Maddi meşruiyeti olmadığı” iddiasında bulunan..

“Maddi meşruiyetin dayanağı”nı kendisinde gören bu despot kafa..

Aslında eline fırsat geçerse, darbecilere meşruiyet verecek bir kafa olduğunu da, ispat etmiyor mu?

Aynı rapordan şu cümle, açıkça bunların zihniyet kodlarını, bir siyasi partinin arka bahçesi olduklarını ispatlamıyor mu:

“İstanbul yerel seçimlerinde olduğu gibi millet iradesinin sandığa yansımasındaki duyarlılık sürdürülecektir!”

Rezilliğe bakar mısınız.

Hukuka, yargıya, adalet saygısızlığa bakar mısınız?

Türkiye’de millet iradesinin sandığa yansıması, sanki sadece İstanbul yerel seçimlerinde olmuş gibi..

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, en yakınındaki rakibine % 20 oy farkı atmamış, 10 milyon oy farkı ile seçilmemiş gibi..

O seçimleri görmezden gelip, CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun, HDP ve İyi Parti’nin emanet oyları ile kazandığı seçimi..

Atlamayalım, Beylikdüzü’nde bir parka Haydar Baş’ın isminin verilmesi karşılığında, BTP’nin desteği ile kazandığı seçimi “Millet iradesinin sandığa yansıması” olarak görüyorlar da..

Diğerleri ise, açık ara muhafazakarlar tarafından kazanıldığı için.. O seçimleri yok sayıyorlar..

Eşcinsellerden bahsetmemeleri mümkün mü?

Tabii ki mümkün değil..

Saadet Partililere kapak olsun. Haydar Başçılara kapak olsun..

Dindarım deyip, eşcinsel destekçileri ile boy gösterenlere kapak olsun..

1 Nolu Baro Başkanı şöyle diyor:

“Toplumsal cinsiyet eşitliği uğruna verilen mücadelede örgütlenen 8000 avukata yenileri eklenecek, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşıtlık sürdürülecek ..”

Ne yapsınlar. Başörtülülere artık zulmedemiyorlar..

Eşcinsellerin avukatlığı ile idare ediyorlar!

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

MUSTAFA

Bu eş cinsel savunucularını anladıkta salonlarda K.Kerim öperek dolaşan Haydar Başçılarla Saadetçilerin derdini bir türlü anlayamadık.

Albırt Enişte

Ali bey siz İstanbul'da kaç numaralı baroya kayıtlısınız?
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23