• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Asiltürk’ün cenazesinde dua okumamıza izin var mı?

03 Ekim 2021
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

 

Şunun şurasında bir ay önce Yargıtay binasının taşınması vesilesiyle Diyanet İşleri Başkanımız “hayırlı olsun” duası etmişti.

 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da törene davetli idi ve o da duaya el açmış, “amin” demişti.

Ancak ertesi günkü CHP destekçisi medya organları, Halk TV’sinden Cumhuriyet gazetesine, Sözcü gazetesinden Birgün’e kadar hepsi aynı teraneyi tutturdular: "Resmi bir törende dua okunur mu?"

Küçük bir eleştiri olarak, bu söylemi dillendirip, ertesi günü konuyu kapatmış olsalar,  “Herkes aynı görüşte olmayabilir” deyip, yine de es geçeceğim.

Ama neredeyse bir ay boyunca, aynı konuyu ısıtıp ısıtıp önümüze koydular.

Konu öyle bir hale geldi ki, bu ülkede resmi törenlerde dua edilmesinin ilk  örneklerini bize gösteren Milli Görüş'ün partisi Saadet Partisi’nin Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu bile, duaya açık açık karşı çıkmasa bile, kenarından köşesinden eleştiri getirdi.

Temel Karamollaoğlu'nun dilinden “Din istismar ediliyorsa” vesair diyerek, sol laikçi azgınların sözcülüğüne soyunan, sadece Saadet Partisi değildi.

Muhafazakar geçinen Deva Partisi ve ona ilaveten Gelecek Partisi Genel Başkanı da, dualı Yargıtay binası açılışına direkt olmasa bile eleştiriler getirdiler.

Son bir ay içindeki bu tartışmaları yaşadığımız için, ben de şimdi Milli Görüş'ün önemli isimlerinden Oğuzhan Asiltürk Bey’in cenazesi vesilesiyle soruyorum: “CHP medyasının hıyarına, bende tuz var” diye koşanlar, acaba "cenaze merasimlerinde dua edilmesi"ne ne derler?

 “Yok canım o kadar da değil” diye itiraz etmeyin hemen.

“Cenaze namazında tabii ki dua edilecek, bunu CHP’liler de bilir, Ali Babacan da bilir, Ahmet Davutoğlu da bilir, Temel Karamollaoğlu da bilir” demeyin hemen.

Yargıtay binası açılışında nasıl ki CHP medyası haktan yana gibi görünüp, “evde dua edilmesine değil, resmi bina açılışındaki duaya karşı çıkıyoruz” dediyseler. 

Nasıl ki “genelde dua edilmesine değil de, resmi bir yönü olan Yargıtay binasının taşınmasında dua edilmesine karşı çıkıyoruz” dedikleri gibi, Oğuzhan Asiltürk ağabeyin cenazesinde de benzer bir resmi unsur olduğu için dua edilip edilmeyeceğini tartışmaya açabilirler. 

Şöyle diyebilirler: "Oğuzhan Asiltürk, yıllarca bakanlık yaptı, milletvekilliği yaptı. Dolayısı ile sivil bir insan değil. Resmi yönü de olan bir kişiydi. O halde resmi yönü olan bu kişinin cenazesinde dua edilmesi, Laikliğin temeline dinamit konulması ile eş anlamlıdır” diyebilirler. 

Öyle ki; bu cenaze merasimine Ak Parti, MHP, CHP, SHP, Deva, Gelecek Partisi başta olmak üzere genel başkanlar ve birçok siyasetçi katılmış ise bu cenaze merasimi çok daha büyük bir özellik taşıyor demektir. 

Siyasi hayattaki hemen tüm partilerin genel başkanlarının katıldığı bir tören, Laik sistem açısından çok daha büyük bir önem kazanır. Bu törende dua edilmesi, laik sistemin iflası anlamına gelir tezi de, azgın Laikçiler tarafından pekala dillendirilebilinir. 

Benim kanaatimi biliyorsunuz, ben Yargıtay binasının açılış törenindeki duaya dahi destek verdim. Ama bir ay boyunca, sol medyanın o duayı Türk kamuoyuna, hatta dindar siyasetçilere bile tartıştırmasına engel olamadım/olamadık.

O dindar siyasetçilere, hangi tuzaklara düştüklerini hatırlatmak için, şimdi bu soruyu soruyorum: Asiltürk ağabeyin cenazesinde dua okumak, Laik sistem açısından doğru mudur?

Dindar siyasetçiler eğer dün, Yargıtay açılışındaki duaya şu veya bu gerekçeyle karşı çıktıysalar, bir cenaze törenindeki duaya da karşı çıkmaya hazırlıklılar demektir.

Oğuzhan Asiltürk beye tekrar Allah’tan rahmet dilerken, şu tespiti de yapmama izin verin. Dünkü cenaze töreninde Ak Parti’den onu aşkın temsilci varken, CHP’den benim görebildiğim kadarı ile Genel Başkan ve ona refakat eden bir ya da iki kişi vardı. 

Bu neyi gösterir?

Saadet Partisi ile CHP’nin kadroları, birbiriyle hiçbir zaman uyumlu değildir. Tam aksine AK Parti kadroları ile Saadet Partisi kadroları iç içe geçmişlerdir. Dolayısıyla Saadet Partisi’nin yeri, Millet İttifakı’nın değil Cumhur İttifakı’dır.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Müslüman, Mümin, evladı

Baştan, sona güzel tespit, adını anmak istemiyorum istemediğim günahkarları iyi ki az gelmiş, kendilerine lut kavmi olduğunu söyleyen lgbtci lere destek veren chphdpkkipdevagelecek partililer iyiki azlarmış, mümin insanın cenazesinde, Ben Oğuzhan Asiltürk ağabeyimiz adına sevindim, doğrusu, bir de Cumhurbaşkanımızın, gittiği cenaze ve kişiye ettiği duayı ezberlemeye çalışırım.

şüayıp

Din hayata da ölümde de her zaman ve her yerde inananlara lazimdır Her kes görevini yapacaktır.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23