Trabzonspor perdeyi galibiyetle açtı
Süper Lig’in ikinci devresi Trabzonspor-Sivaspor karşılaşması ile başladı... Bu maçın ayrıntılarına girmeden, Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) 16 maçlık zorlu maratonun programı ile görüşlerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Geçmiş yıllardan hatırlarsanız, maçların ne zaman oynanacağı bir iki hafta öncesinden belirlenir, bu durum ise futbolseverin maçları takibi konusunda sıkıntı yaşamasına neden olurdu. Geçtiğimiz sezon devreye sokulan ‘sezonluk lig programı’ uygulaması, futbolla yakından ilgisi olan herkesin işini kolaylaştırdı, diyebiliriz.
Açıklanan programda ilgi çekici, ligin zirve yarışının değişmez isimleri Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray’ın kendi aralarında oynayacağı maçlar. TFF’nin açıklamasına göre Fenerbahçe-Galatasaray derbisi 8 Mart Pazar, Fenerbahçe-Beşiktaş mücadelesi 22 Mart Pazar, Galatasaray-Beşiktaş derbisi de 24 Mayıs Pazar günü oynanacak. Kendimi futbolseverlerin yerine koyuyorum da. Pazar heyecanının yanı sıra, kazananın şampiyonluk için büyük avantaj sağlayacağının altını çizmek istiyorum.
Trabzonsporlular, takımlarının ‘Şampiyonluğun en büyük ekipleri’ içerisinde yer almamasını garipseyebilirler.. Ama onlarla paylaşacağımız, Trabzonspor’un ligde mutlu sona ulaşması kolay olmayacağı gerçeği. Bordo-mavili camia için, elinde oldukça fazla-profesyonel futbolcu potansiyeli olmakla işin bitmeyeceğini hatırlatmakta fayda var.
Trabzonspor devre arası ‘transfer’ takviyelerini göz önüne almasıyla birlikte, fırtınayı da arkasına alırsa ligde önemli işler yapar. Eğer ‘fırtına’ tersine eser ise işte o zaman ‘sıkıntılı’ günler ‘katmerleşir’. Bunun ne anlama geldiğini iyi anlamak için Sivasspor maçının öncesi ve sonrasına bakmamız yarar sağlayacaktır sanırım.
Bordo-mavili ekip için Sivasspor karşısında galip gelmesi oldukça önemli. Rakiplerinin transfer dönemini sessiz geçirmesine karşın, Karadeniz ekibinin bu dönemdeki ‘hareketlilik’ beklentileri de beraberinde getirdi…
Teknik direktör Ersun Yanal, Trabzonspor’un ‘çiçeği burnundaki’ transferlerden Hakan Arıkan ile maça başlaması oldukça ilginç. İlginç olan ise takıma katılalı henüz on gün olması. Tıpkı Hakan Arıkan gibi yeni transferlerden Erkan Zengin’de Sivasspor karşısında şans bulan yeni transferlerden. Oyuna maçın 64 dakikasında dahil olan transferin ‘tartışmalı’ ismi Erkan Zengin, kendisinden beklenen ‘asistleri’ yaparak, takımın galip gelmesinde önemli rol oynadı.
Ligin ikinci yarısında alınan ilk galibiyet takım için oldukça önemli. Her transferin maliyeti, takımın içerisinde yer aldığı bütçe (gelir-gider) dengesi göz önüne alındığında, bu önem daha da artıyor. Borç batağına saplanan bir takımın, bulunduğu ‘yerden’ çıkmasında zorluk çekmesi kadar normal bir durum yok. Bugün bu sıkıntıyı Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe yaşıyor. Trabzonspor için ise bu konuda tehlike ‘çanları’ çalıyor…
Karadeniz ekibi için maç kazanma zorunluluğu bununla sınırlı değil. Transferin çok konuşulduğu bir sürecin yanı sıra, ligin ilk devresinde liderin 13 puan gerisine düşen bir ekip için kaybedilen her puan, şampiyonluk yarışında geri düşmek anlamı taşır ki Ersun Yanal ve ekibinin bunu kaldıracak ‘lüksü’ olamaz-olmamalı.
Sivas çalıştırıcısı Sergen Yalçın’la ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Yalçın’ın her defasında yorumculuğu bırakıp, yeşil sahalara dönmesine bir mana veremedim doğrusu! Herkes tercihini yapmak istediği-yapabildiği iş için kullanması gerekiyor. ‘İyi bir futbolcu iyi yorumcu-teknik adam olur mu?’ sorusuna iyiden iyiye muhatap olan Sergen için ‘İki karpuz bir koltuğa sığmaz’ sözünü hatırlatmak da yarar var...