Maklubeye kaşık sallayanlar
FETÖ’nün örgüt yemeği maklube, bu kez marul elbiseyle gündemde. Anlaşılan FETÖ denen hain örgüt çökertilmedikçe, onun sembollerini konuşmaya devam edeceğiz.
Hayatımda bir kez dahi maklubeye kaşık sallamadım. Bırakın maklubeye kaşık sallamayı (çünkü örgütün içinde belli bir rütbeye ermeyenlerin maklube sofrasına alınması mümkün değildi), bizim gibi muhalif gazetecilere çay bile ısmarlamazlardı. 1996 yılında Vakit’te yazmış olduğum bir makalede, Adnan Oktar, Haydar Baş ve Fetullah Gülen’in tekin kişiler olmadığını yazmıştım. Yolumuz hiç kesişmedi onlarla. Örgüte göbeğinden bağlı yazarlar bizden hazlanmazdı. Tabi biz de onlardan..
Önce şu “maklube” yemeğinin kısa bir tarifini verelim, daha sonra FETÖ’cü ve aynı zamanda basketbolcu Enes’in yediği naneye değiniriz.
Nurettin Veren’in maklube tarifesi gayet güzel. “Maklube yemeği, tencerenin dibinde hazırlanmış, pişmiş et parçaları, patlıcan, biber, pirinç konularak pişirilmiş, ters çevirdiği zamanda pasta gibi kalıp halinde tepsiye ortalanıp, yerleştirilen bir Arap yemeğidir. Etrafına da yeşillik ve soğan doğranır, birlikte yenilirdi.”
Bu maklube var ya, zamanında ona az kaşık sallayan olmadı. Örgütün cemaat olarak bilindiği yıllarda, adı sadece bir Arap yemeği olarak bilinen maklube, iblis Gülen’in en sevdiği yemekti. Şimdilerde siyasi hesaplaşmalarda “eski defterleri açma aracı” olarak kullanılıyor. Tabi sinsi ve kendisini gizleyen cemaat; FETÖ’ye dönüşüp gerçek yüzü aşikâr olunca, maklube yemeği de suç delili olarak görüldü.
Maklube FETÖ’nün güç ve kuvvetine işaret ediyordu. Sembolikti ama içerdiği bir takım önemli mesajları vardı. Her ne kadar Fehmi Koru 2014 yılında yazdığı bir makalede: “Maklube günümüzde Cemaat için kuvvetinin, kudretinin ve ilişkilerinin simgesi durumunda. Maklube amaç değil, vesiledir ve hedefi Risale-i Nur talebelerini bir sofra etrafında toplamaktır. Sonrasında çay içilir, Said Nursi’nin kitaplarından bölümler okunur. Cemaat stratejik kararlarını maklubenin merkezinde olduğu sofralarda almıştır” dese de, maklube bir Arap yemeği olması dolayısıyla da önemlidir.
Şimdi bunları niye anlattığımı merak etmişsinizdir. FETÖ’nün manevi evladı, basketbolcu Enes Kanter de sık sık sosyal medyada maklube yaptığı videolar ve resimler paylaşıp dururdu. Bu Enes denen FETÖ’cü, yıllarca FETÖ ile aynı maklubeye kaşık salladı. İşte maklubeci Enes, nedendir bilmiyorum ama bir anda marulcu oldu. “Peta” isimli, vegan dergisine röportaj veren FETÖ’cü sporcu, konu mankenliğine de soyunup, Allah’ın helal dediğine haram dercesine, boyunu aşan işlere kalkıştı. “Hayvanlar bizim için değil” sloganıyla yayın yapan dergiye verdiği röportajda, etin olumsuz etki yarattığını ve gençlere vegan olmaları için örnek olmaya çalıştığını söyleyen Kanter, üvey babası, İblis Gülen’in tam bir et yemeği olan maklubeden feragat etmiş gibi duruyor. Ayrıca röportaj için hazırlanan maruldan yapılmış elbiseyi giymeyi de ihmal etmeyen Kanter, dergi objektiflerine poz verdi. Maruldan köynek de giysen, FETÖ libasını örtbas edemezsin!
Yolun sonu görünüyor
Mehmet Metiner, CNN Türk canlı yayınında ‘yolun sonu görünüyor’ türküsünü seslendirdi. Metiner, bir siyasetçi ve aynı zamanda yazardır. Durup dururken Musa Eroğlu’nun çok güzel seslendirdiği bu türküyü, hem de tamamını ekrandan söylemesi, bir duygu selinin, dokunuşun ötesinde mesajlar içeriyor olabilir.
CNN Türk canlı yayınında politika ve yeni ittifaklar konuşulurken eski AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner’in türkü söylemesi düşündürücü. Önümüzdeki seçimde “Millet İttifakı” ile “Cumhur İttifakı” çatısında değişmeler olabilir. Mehmet Metiner de bunu görüyor ve sevgili merhum Neşet Ertaş’ın ifadesiyle, sonu gelenlere türkü çığırarak sesleniyor.