• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Uzman isim açıkladı! Rus silahları Türkiye için ABD'ye alternatif olabilir mi?

Yeniakit Publisher
2021-10-04 20:16:00 -
Uzman isim açıkladı! Rus silahları Türkiye için ABD'ye alternatif olabilir mi?

Savunma Sanayii Analisti Hakan Kılıç, Rus silahlarının Türkiye için ABD silahlarına alternatif olup olmayacağına dair değerlendirmelerde bulundu.

Savunma Sanayii Analisti Hakan Kılıç, Türkiye ve Rusya arasında savunma sanayii alanında yapılan işbirliğine ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.

Hakan Kılıç, geçtiğimiz hafta Rusya'ya resmi bir ziyaret gerçekleştiren Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya Lideri Vladimir Putin ile yaptığı görüşmeye dikkat çekti.

Erdoğan'ın "Alternatiflerimiz var" şeklindeki açıklamasına değinen Kılıç, "Düz mantık düşünürsek Rusya ABD’nin her alanda gerçekten alternatifi olabilir. Yani Amerikan malı tankı, topu, uçağı, gemiyi, denizaltıyı bir gecede çöpe atsak, gitsek Rusya’ya biz Karadeniz’de doğalgaz bulduk çok paramız var desek, tamamını yenilemek istesek hepsinin ikame ürününü alır geliriz. Ancak tabii ki kazın ayağı böyle değil. Rusya bir alternatif ama ortadaki maliyet ki bir ara gazetelerde TSK’nın ABD silahlarını bırakıp Rus silahlarına geçmesi 20 milyar dolar tutar şeklinde yazılar vardı ki bu çok komik bir rakam, bunu kat kat fazlası olurdu" dedi.

Türkiye'nin ABD yapımı silahları bırakıp tamamen Rus silahlarına geçmesinin mümkün olmadığını belirten Kılıç, Başkan Erdoğan'ın "Savunma sistemleri ve hava kuvvetleri farklıdır. Şu anda hava kuvvetleri noktasında yarın Amerika’nın F-16’ların devamını sürdüreceğine, benim elimde bir garanti var mı? Böyle bir garanti de olmayacağına göre belki o zaman biz çok daha farklı adımları da atmak zorunda kalacağız" şeklindeki açıklamasını hatırlattı.

"Şimdi bu söz üzerinden gidersek, Türkiye alternatif arayışı içinde gibi geliyor" diyen Kılıç şöyle devam etti:

"Yani F-35 meselesinde parasını ödediğimiz uçakları vermeyen ve PYD’ye hala müttefik diyen ABD karşısında aslında Rusya’da değil içeride savunma sanayi noktasında pozisyon alıyor muyuz? Bu soruya kimse evet diyemez. Evet, yerli ve milli savunma sanayi ürünleri artsın diye uğraşıyoruz ve artırıyoruz ama bu zaten olması gereken ve ABD’ye karşı değil tüm dünyaya karşı aldığımız bir tedbir. Ama ABD’nin bize koyduğu gibi bizde ona ambargo koyduk mu veya bunu yapmalı mıyız, yapabilir miyiz? Tabii ki hayır. Neden? Çünkü Hava Kuvvetleri muharip unsurlarının %100’ü ABD malı olup bunların parçasını ABD’den alan bir ülkeyiz. Deniz kuvvetlerinin son yapılan MİLGEM Ada sınıfı korvetler hariç ana muharip unsuru fırkatenylerin yarısı Amerikan (diğer yarısı Alman) ve dizel motor, gaz türbini ve silah sistemleri ve bunların sürekli yedek parça ve bakımları da Amerikan. Yani raf ömrü dolan füzeyi ROKETSAN’a gönderemiyorsun. Kara Kuvvetleri tank mevcudunun az bir kısmı Alman gerisi Amerikan."

Türkiye'nin mantıklı hareket etmesi gerektiğini ifade eden Hakan Kılıç, şunları kaydetti:

"İkinci paket S-400 konuşulduğunda bunları da düşünmek lazım. ABD ne dedi, direk ertesi gün açıklama yaptı. İkinci paket S-400 yeni CAATSA yaptırımları demekmiş. Şimdi o zaman biz dengeyi nasıl koruyacağız? Ya da korumadan alternatifiniz (Rusya) var deyip direk dalalım mı? O zaman MMU için geliştirdiğimiz uçaklara ilk blok serilerine, TEI’de motorun her yerini biliyor ve birçok parçasını üretiyoruz (F-16 projesinden) diye ve daha maliyet-etkin çözüm olarak 5 adet Amerikan GE yapımı F100 turbofan motoru neden verdik? Bunları nasıl alacağız? İmzalandı bitti, proje başladı, artık bir şey olmaz diyenler var ama ya 110 adet S-70 Black Hawk ortak üretimi ve TEI tarafından bu helikopterlerin %70 oranından yerli olarak motorunun üretilmesi ne olacak? Bunun CAATSA’nın en ağır hükümleri işletilirse durmayacağının garantisi var mı?

ATAK motoru, T-129 motoru? Tamam ATAK-2 Ukrayna motoru ile uçacak ama 66’dan fazla T-129 Atak bunların yedek motor ve yedek parça tedariği? Yani envanterde Amerikan malı, ithal edilmiş silah sistemleri ve platformları geçtim, yerli üretim ürünlerde bile sıkıntı yaşama ihtimali yok mu? Her yerli %100 yerli? Değil tek tek sayarım. Olanlar olmayanlar var. Olmayanlarında içinde 2 adet ABD parçası olması onları küçültmez, yapanları da. Eğer 2 parça sıkıntı anında başka ülkeden alınıyorsa sorun yok. Alınamayacak ise sorun var."

Hakan Kılıç değerlendirmesinin devamında şu ifadelere yer verdi:

Deniz kuvvetleri helikopterlerini mesela SH-70’leri firkateynlere indiren pistte yakalama-çekme sistemi hangi ülkeden alınıyor hatta dünyada alternatifi kaç tane var araştırın. Kanada. KORAL’ın havadaki versiyonu daha doğrusu çok daha etkilisi düşman hava sahasındaki radar ve radar güdümlü füzeler dahil uçanı kaçanı domine edecek Hava-Soj projesindeki 4 adet Bombardier uçak hangi ülkeden daha yeni clean-yeşil uçak olarak alındı? Kanada. İçini bizim çocuklar yani ASELSAN ve diğer firmalar dolduruyor. Bu uçağın iki tanesinin motoruna kuş girse, Allah korusun, acil iniş yapsa, motor değişecek olsak?

Başka ülkeden alırız. Olmaz canım araba değil bu. Başka ülkeden almak kolay olsa ABD, Pakistan’a T-129 Atak satışına onay vermediğinde Ukrayna’dan motor alır takardık, “Al kardeşim güle güle kullan derdik”. Meselenin lisans, anlaşmalar, son kullanıcı belgesi gibi ıvır zıvırını geç teknik olarak bile imkansız. Bizzat kendim TUSAŞ Genel Müdür Temek Kotil’e sordum. Neden Ukrayna’dan aldığınız ATAK-2 projesi motorundan T-129 ATAK için de almadınız? Böylece ABD bağımlılığı biter Pakistan dahil herkese satardık.

Cevap çok basit: helikopterlerde motor ve diğer transmisyon ve gövde tasarım aşamasında birbirine uygun yapılıyor. Yani Çin motorunu alıp T-129 transmisyonuna uydurmazsın. Şimdi ATAK-2 tasarlanırken Ukrayna motorunun ölçüleri ve her türlü performans değerine göre hatta vibrasyon vs. bir sürü etken göz önüne alınıyor, öyle tasarlanıyor. Motoru takınca sorunsuz çalışmalı. Bunun arka kısmı ağırmış helikopterin dengesini bozdu yenide helikopter tasarlayacağız diyemezsiniz.

Kısaca bir İngiltere, Fransa olana kadar yani onlar bile çok fazla ABD silah sistemi kullanıyorlar ama en azından ABD ana karasını uzaylılar gelip bir anda söküp götürse orduları yıllarca güç kaybına uğramadan yıllarca devam edebilirler (İngiliz nükleer caydırıcılığı hariç, TRIDENT-II D5 SLBM denizaltıdan atılan nükleer harp başlıklı füzelerin bakım günü gelince iş fişi çekmek zorunda kalırlar). Havacılıktan, denizciliğe her alanda savunma sanayi firmaları kendine yetiyor. Biz ise G20 içinde veya gelişmekte olan ülkelerin en hızlı büyüyeni (sadece savunma sanayii olarak) en çok gelecek vadeden ülkesi ve hatta son 20 yılda belki en çok ürün çıkaran ülkesiyiz. Bunlar doğru emeği olan herkesin ellerinden öpüyoruz. Baksanıza 15 yılda SİHA dalında nerede ise dünyada ilk üçteyiz. İhracat olarak zaten ilk üç.

Ancak tam bağımsız kendine yeten bir ordu ve savunma sanayii henüz yok ve bunun suçu da savunma sanayi firmaları veya çalışanları değil, ülkeni teknolojik seviyesi ve mali durumu. Çünkü biz bu işe çok geç başladık, yüksek teknoloji ilk kez 80’lerde F-16 fabrikası ile girdi ülkeye. Yani bizim azmimiz, BAE’ni parası, Japonların teknolojisi vb. bir üçlümüz olsa işler çok daha kolay olacaktı. Ama yok.

O zaman ABD’ye alternatif ararken çok dikkatli olmalı, o zaman ABD’ye alternatif ararken bakım yetkimiz dahi olmayan, hiçbir radarımızla alış-verişi olmayan yani entegre olmayan S-400’den ikinci bir paket alımı düşünürken ki, ben asla kimsenin düşündüğüne inanmıyorum bunu zaten defalarca yazdım, ama bunu düşünmesek bile söylerken de dikkat etmek lazım. Yani bence Rusya ile sınırsız ekonomik ve teknolojik ilişki içine girebiliriz. Hatta lazımsa hafif silah, ağır silahlar bile alabiliriz.

Ama S-400 derken bile adamları boşuna üstümüze salmaya değecek bir silah sistemi değil. Zaten 2 filo daha olsa ülkeyi kaplamaz. Daha önce de dediğim gibi eğer bolca üretme imkanımız olan HİSAR’lar yanında kademeli hava savunma şemsiyesi olacak ise en az 10 filo S-400 almak lazım ki amaca ulaşılsın. Maalesef TV’lerde konuşan emekliler, akademisyenler, savunma uzmanları S-400 radar menzili ve etki çapını anlatırken entegre olmadığını zaten unutuyorlar ama Türkiye’ye Taklamatan çölünde bir ülke muamalesi yapıp halkı kandırıyorlar. Dünyanın hiçbir yer radarı Türkiye gibi bir dağlık ülkede boşluksuz olarak 600 km çapında bir bölgede hedef tespiti yapıp, 400 km mesafedeki uçağı vuramaz. Düşman da benim bile web’den ulaştığım radar simülasyonuna bir zahmet bakarak arazideki açıkları bularak gelir.

Ayrıca ABD’yi kışkırtmak hususunda çıkış nokta mı şunlar sananlar olabilir o yüzden kısaca yazacağım. Zaten takip edenler bilir hepsini defalarca yazdım. ABD’nin:

-S-400’den korktuğu: Yalan, umurunda değil.

-Zaten Türkiye’ye saldırmak niyeti veya tehdit gördüğüde yok.

-F-35’lerin S-400’ler aracılığı ile siber saldırıya uğrayacağını bilgilerinin çalınacağını söyledi ve bu da gerekçelerden biri idi: Yalan, bunu olamayacağını S-400’ün böyle bir kabiliyeti olmadığını Amerikalılar çok iyi biliyor.

-S-400 ile F-35 aynı yerde olursa sırları açığa çıkar o yüzden tepki koydular: Bu doğru. Bizim yöneticilerimiz, Suriye ve Norveç örneğini verse de aynı hava kuvvetlerinde olması ile farklı olması arasında dağlar kadar fark var. Suriye’de İsrailli pilot: “Kardeş 10 bin feet’teyim sağa yatışlı sana karın gösterdim, kaydettin mi, şimdi üstünden alçak çekiyorum, yeri yalayarak geliyorum bakalım kaç km kala görücen” dediğinde Suriyeli veya Rus S-400 radar operatörü “Tamam abi hepsi kaydettim, analiz için gönderiyorum zaten dağdaki sabit radarda seni kaydetti örtüştürüp senin aletin tüm RCS değerlerini raporlayıp, bilahare İsrail Genel Kurmayı’na apostilli belge ile yollarız” der mi? Demez. Biraz daha hayal gücünüzü kullanıp senaryoyu uzatırsanız olay çok net anlaşılır.

Ancak burada ABD haklı olsa bile burada da aslında Türkiye haklı. Yani ABD yine yamuk yaptı. Çünkü yıllardır söylediğim gibi F-35 verilmemesinin arkasında İsrail ve ABD’deki Yahudi lobisi var. Zaten gazeteleri de yazdı. S-400 ise İsrail’in yıllardır aradığı ikna edemediği bahaneyi altın tepside verdik. ABD’nin yamuk yaptığı taraf ise şu: Sayın CB, Sayın Akar, Sayın Dışişleri Bakanı yani birçok kişi birçok kez dediler ki gelin komisyon kuralım F-35, S-400 ile ne sıkıntı çıkaracaksa nerede nasıl uçsun diyorsanız çözelim. Oysa ABD asla kabul etmedi, adam bile göndermedi. Çünkü amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmekti, yani F-35 vermemek.

Pe ki, ABD Türk S-400’ünden korkmuyor, Türkiye’nin hava savunmasının güçlenmesinden rahatsız da olmuyor, S-400 NATO ülkeleri ve İsrail açısından Türkiye’ye taarruz etmedikleri takdirde sorun olmayacağını çünkü bir savunma silahı da olduğunu bildiği halde neden tepki verdi?

Neden ben yukarıda ikinci S-400 söylemine bile dikkat etmek lazım diyorum?

Yıllardır yazıyorum dilimde tüy bitti kimse inanmıyor. Mesele sadece duygusal! Çünkü Türk Ordusu dünyada referans ordu. TSK bir ürün aldığında bunu tüm alıcı ülkeler büyük bir reklam ve referans sayar. Yani bir ürünü TSK’ya satarsanız, süper güçler hariç tüm ülkelere satabilirsiniz demektir. Çünkü sıkı inceler (S-400’de süreç farklı işledi) ve büyük ordu olduğundan alım küçük miktarda olmaz, üstelik üç beş yıla illa ki “combat proven” olur.

İşte daha önce yazmıştım, şimdi hepsini hatırlayamadım ama 10 rakamı kafamda net, 10 tane ülke Türkiye S-400 alacağım veya anlaştım dedikten sonraki süreçte S-400 ile ilgilendiğini resmi olarak açıkladı. Çoğu Ortadoğu ülkesi ve hemen ABD baskısı ile sözlerini yuttular hatta Rusya ile temaslara başlayacaklar vazgeçti.

S-400’ün daha doğrusu komple Rus Hava Savuma Sistemlerinin alternatiflerinden Amerikan Patriotlar hem daha pahalı hem de menzil ve kaplama alanı olarak daha düşük. Çünkü Rus sisteminde birlikler sahada daha çok mobil hava savunma birlikleri tarafından korunurken, Amerikan sisteminde kara birliklerini Amerikan uçakları yani hava gücü korur. Dünyada Kore Savaşı’ndan beri hiçbir kara birliğine düşman uçağı tarafından bomba atılamamış bir ülkeden bahsediyoruz. Dolayısı ile ABD’ni S-400’e ihtiyacı olmadı. Nasıl ki Rusya balistik füze savunmasını sallamıyor çünkü Kuzey Kore ve İran tehdit değil, ABD’nin tehdidi de farklı. O yüzden S-400 çok daha uzun menzilli bir SAM iken balistik füze angajmanından PAC-3MSE yanında yaya kalacak özellikte.

İşte mesele Amerika’nın ekmeği ile oynamamız. Buna çok ama çok kızdılar ve gerçekten S-400 alımımız çarpan etkisi de yaptı. İşte dün Irak S-300 alacağını duyurdu.

Yoksa aslında ABD’nin bizim Rusya’da silah aldığımız da umurumda değil. Öyle olsa Güney Kore İskender füzesi kopyası Hyunmoo için teknoloji transferi yaparken onlara izin vermezdi.

Mesele tamamen duygusal! Şimdi bize 1 filo daha yani 2 batarya S-400 daha ne kadar askeri güç kazandırır ve karşılığında ilişkilerimiz daha kötüye giderse savunma sanayimiz ne kadar kötüye gider? Mesela Blok50+ F16’ların kaynak kodunu satın almak istesek Blok30’ler gibi yani milli hava-hava füzelerini takmak için…. Daha elli tane soru yazarım ama sanırım anlaşıldı."

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

RECEP

BU KADAR CIYAKLADIKLARINA GÖRE DEMEKKİ ADI BİLE YETMİŞ.

MAZLUM

bu yazıyı okuduktan sonra amerikanın kölesi olduğumuzu bir kez daha idrak ettim tşk
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23