Somali’deki ayrılıkçıların 1991’de ilan ettikleri bağımsızlık safsatasını İsrail, Türkiye’yi baltalamak için tanıdı. Somaliland’ı tanıma karşılığında bölgede bir üs kurma, ABD’ye de bir üs izni alma, Gazze’den sürülmesi halinde 1 milyon Filistinlinin kabulü ve silah satışı karşılığında kabul eden Netanyahu’un temel amacı Somali ve Afrika’daki Türk etkisini yıkmak ve Kızıldeniz’i kendileri için güvenli hale getirmek.
TAHSİN HAN
Gazze’deki soykırım sonrası dünyadan tecrid edilen terörist İsrail, yeni kapılar açmak ve “en büyük düşman” ilan ettiği Türkiye’ye darbe vurmak için skandal bir kararla Somaliland’ı tanıması Yahudi basınında manşetlere çıktı.
Yahudi gazetesi Maariv’in iki ayrı haberde verdiği bilgilere göre İsrail, “tanıma” karşılığında Somaliland’da stratejik öneme sahip bir bölgede varlık gösterme hakkı ile birlikte Gazze’deki Filistinlilerin sürülmesi halinde 1 milyon kişinin bölgeye yerleştirilmesi garantisini elde etti.
Haberde, “İsrail’in Somaliland’ı tanıması ikili ilişkilerin ötesine geçiyor: Afrika Boynuzu’ndaki güç dengesine, Trump yönetimiyle ilişkilere, ABD için üs ve Gazze’deki ‘ertesi gün’ planına dokunuyor. İsrail’in Somaliland’ı bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanıması, İsrail’in son yıllarda yaptığı en sıra dışı siyasi hamlelerden biridir; bu, küçük Afrika topraklarıyla olan ilişkilerin kapsamından değil, küresel çıkarlar haritasındaki konumundan kaynaklanmaktadır. Somaliland, 1991’den beri fiilen siyasi bir varlık olarak varlığını sürdürmektedir. Ancak hiçbir ülke onları tanımadı. İsrail şimdi bu kalıbı kırmayı ve en değerli diplomatik aracı, yani resmi tanımayı vermeyi seçti. Somaliland için bu tarihi bir atılım; İsrail için ise bir jestten ziyade faydaya dayalı bir hamle.
KONUMU ÇOK STRATEJİK
Somaliland’ın avantajı diplomatik değil, coğrafidir. Aden Körfezi kıyısındaki Berbera limanı ve Afrika’nın en uzun pistlerinden birine sahip yakındaki havaalanı, onu dünyanın en önemli denizcilik yollarından birinin kilit noktasına yerleştiriyor.
Denizcilik sürtüşmelerinin ve süper güçler arasındaki rekabetin yoğunlaştığı bir bölgede, bu tür bir dayanak noktası bir avantaj haline gelir. İşte tam bu noktada İsrail devreye giriyor ve anahtarı elinde tutuyor. İsrail’in tanıması sadece ikili bir jest değil; Trump’ın anladığı bir dili konuşan bir hamle: geleneksel diplomatik kanalların dışında, bölgesel anlaşmalar yoluyla gerçeklik oluşturmak. Netanyahu, Trump’la yapacağı görüşmede de bu konuyu gündeme getirecek.
GAZZE PLANI, ARKA PLANDA
Tanıma, Gazze ile bağlantılı görünmese de arka planın bir parçası. Gazze’de sürgün planı devreye girerse 1 milyon Filistinlinin kabul edilmesi senaryosu da var. Tanıma, Türkiye’nin Somali ve Afrika’daki etkisini kırmak için ve Kızıldeniz’i İsrail için güvenli hale getirmek için de önemli.”