• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Türk aydını yetiştirmek istiyoruz

Yeniakit Publisher
2014-10-21 08:21:00 - 2014-10-21 08:19:55
Türk aydını yetiştirmek istiyoruz

Üniversitelerin bir propaganda mekanı olarak değil, her türlü fikrin serbestçe tartışılabildiği mekanlar haline getirilmesi gerektiğini vurgulayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, 28 Şubat döneminde eşinin ihtisas imtihanında hakarete uğramasın diye kapıda beklediğini hatırlatarak, “Üniversiteler hiç kimsenin tahkir edilmediği mekanlar haline gelmeli” dedi.

Üniversitelerin kesinlikle bürokratik, mekanik yerler olmaması gerektiğini ifade eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, YÖK’teki Yükseköğretim Akademik Arşiv Projesi’nin tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, öğrencilerin zihni formasyonlarını artırırken, geliştirirken bir taraftan da ona özgür düşünce ve eleştirel bir bakışla birlikte özgür düşünce yeteneği kazandırmak gerektiğini vurguladı.

Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın, burada ortaya çıkan medeniyetlerin başka ülkelerdeki bilimsel birikimden çok özgün nitelikler kazandırdığını ifade eden Davutoğlu, “Bunun farkında olmamız, üniversitelerimizin insanlık birikimine gelecekte yapabileceği katkılar açısından da büyük önem taşıyor” dedi.

ZİHNİ FORMASYON ESASTIR

“Zihni formasyon esastır” diyen Davutoğlu, bu konuda öğretim üyelerine büyük görev düştüğünün altını çizerek şöyle devam etti: “Bu zihni formasyonun iki ana yönüne dikkat edeceğiz. İnsanlık birikimi içinde kim neyi üretmişse hepsi bizim malımızdır. Böyle bakacak ve evrensel anlamda bir aydın niteliği kazandıracağız. Ama bunun yanında zihni formasyonun bir özelliği var ki Türk üniversitelerinin üzerinde bir borçtur bunu yapmak, yürüyen bir Türk aydını yetiştirmek. Üniversiteleri sadece istihdam için adam yetiştiren yerler halinde gördüğümüzde üniversitelere ihanet ederiz.”

EŞİM HAKARET GÖRMESİN DİYE KAPIDA BEKLEDİM

28 Şubat’ta neler yaşandığını herkesin bildiğini, en yetişmiş öğrencilerin, kapının önünde başı örtülü diye nasıl bir psikolojik işkenceye tabi tutulduktan sonra sınava alındıklarını kaydeden Davutoğlu, şöyle devam etti: “Ben bir profesör olarak, eşimin ihtisas imtihanında içeride hakaret edilmesin diye kapısında bekledim. Hakaret edilirse şey olur diye, ihtisas sınavını bitirme imtihanında. Ben de profesördüm o sırada. Bunların hepsini yaşadık. Artık bunları geride bırakmamız lazım. Hiç kimsenin tahkir edilmediği, dışlanmadığı, herkesin kendi fikrini, ideolojileştirmeden, dogmatik bir hale dönüştürmeden savunabildiği, üniversite amfilerini propaganda mekanı değil ama, her türlü fikrin serbestçe tartışılabildiği mekanlar haline getirme sorumluluğuna sahiptir öğretim üyelerimiz. Gençlere bu ahlakı da verecek olan biziz.”

ÇETİNSAYA: BİR SIÇRAMAYA İHTİYAÇ VAR

YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, yükseköğretim sisteminde bir sıçramaya ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, “Bu kaçınılmaz. Bu konuda da 30 yıl önce oluşturulmuş mevcut yapının değiştirilmesi yönünde de büyük bir beklenti var” dedi. “ 2547 sayılı düzenin en büyük açmazı aşağı yukarı herkese aynı elbiseyi giydirmesi, sistem içinde çeşitliliğe izin tanımaması” diyen Çetinsaya şunları söyledi: ”Çeşitliliği yaratabilirsek sistem içinde eminim hızlı koşanlara ‘daha hızlı koş’, yeni yürümeye başlayanlara da ‘aman dikkat et’ diyebilme imkanımız olacak ve daha verim alacağımıza inanıyoruz.”

ÜNİVERSİTELER SİYASETE KAPANMASIN

Üniversitelerin siyasete kapanmamasının altını çizen Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Bir grup provokatif gencin, öğrencimizin eyleminden çekinerek üniversiteler siyasilere kapanmamalı. Aksine, biz gitmeliyiz ve her görüşten öğrenci soru sorabilmeli. Bizler nihayet bu öğrenciler için bu siyaseti yapıyoruz. Gönül ister ki; bütün üniversite amfileri özgür düşüncenin, karşılıklı saygının mekanları haline gelsin” dedi.

YÜKSEK ÖĞRETİMDE REFORM GEREKİYOR

Üniversitelerin yapısal meseleleri bulunduğunun farkında olduklarını ve yükseköğretim reformuna ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti: “Sizlerin en iyi formülü üretip, siyasi otoriteye getirmeniz önemli. Bu yapısal değişimin özgürlük, çoğulculuk, zihni formasyon gerekliliği, ahlakilik, bütün bunları da içinde barındıran, dünyanın örnek göstereceği bir modeli birlikte oluşturalım.
Akademisyenliğe teşvik

Akademisyenlerin özlük haklarına dair açıklama da yapan Başbakan Davutoğlu şunları söyledi: “Yaptığımız düzenleme, hayata atılma düşüncesindeki genç mezunlara akademisyenlik asgari hayat şartlarını sağlar güvencesini vermek. Bunu herhangi bir meslek grubunu diğerine tercih ettiğimiz için değil, hakkaniyet çerçevesinde yaptık. Öğretim kalitesi açısından güçlenmek ve hakkaniyet açısından yaptık” dedi.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23