• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

TMMOB’dan ikiyüzlülük

Yeniakit Publisher
2015-02-09 07:38:00 - 2015-02-09 07:38:37
TMMOB’dan ikiyüzlülük

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, “Yüzde 10 barajına karşı çıkan Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği kendi seçimlerinde yüzde 50 barajını uyguluyor ve değiştirilmesini istemiyor” dedi.

SERDAR ARSEVEN / ŞAKİR KURTER / ANKARA - Akit ekibini makamında verdiği sabah kahvaltısında misafir eden Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris  Güllüce, Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) seçim ve temsil yönteminin değişmesinin önemine dikkat çekti:   “Meslek örgütlerinde her görüş, aldığı oy kadar yönetimde temsil edilsin diyoruz… Haziran 2015 seçimi söz konusu olduğunda yüzde 10’luk baraja çok diyorlar ama yüzde 49.9 oranında oy alan görüşün tek bir yönetici ile dahi temsil edilememesini savunuyorlar!.. Bu ne yaman çelişkidir!”

“BARAJ YÜZDE 50!”

İdris Güllüce, bazı “Meslek Örgütleri”nin “her grubun oy oranınca yönetimde temsil edilmesine” karşı çıktıklarını hatırlatarak, “Yüzde 10 barajına karşı çıkanlar yüzde 50 barajını savunuyorlar!” tespitinde bulundu.

Güllüce, bazı meslek örgütlerinin yaklaşımlarına şu ifadelerle tepki gösterdi: “Türkiye’de yüzde 10 barajını bile çok bulduğumuzu söylüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan iken AK Parti yüzde 10 barajına alternatif bazı önerilerde bulundu. Önerileri sunduk, ‘Partiler hangisini isterse bu konuda uzlaşabiliriz ve barajı farklı hale getirebiliriz.’ dedik. Yüzde 10 barajı bile tartışılıyor, ‘Olmalı mı olmamalı mı?’ diye. ‘Hem adaletli temsil, hem de istikrarlı yönetim mantığını nerede yakalayabiliriz?’ deniliyor. Yüzde 10’u tartışan bir ülkeyiz ama meslek odalarında, yüzde 49,9’u tartışamıyoruz. Yüzde 50,001 alan, 49,99 alana hükmediyor ve 49,99 alan sıfır oluyor. Yani sıfır temsiliyet!  

Bunun için hiçbir şeye konuşmaya gerek var mı?..  Bu kadar gayri demokratik, gayri hukuki, gayri insani sistem olabilir mi? Hiç kimsenin temsil edilmediği karşı görüşten, 

karşı düşünceden insanların sıfır temsil edildiği bir meslek örgütü olabilir mi? Yani bir fazla alan hepsini alıyor… Bu nasıl bir şeydir ya, böyle bir şey olabilir mi? Bizim tasavvurumuz Türkiye’de her görüşün temsilde, yönetimde söz sahibi olabilmesidir. Nasıl Parlamento’da böyleyse… Yüzde 10 barajına karşı çıkıyorlar ama burada yüzde 50 barajı var, yüzde 49,9 oy alsan, yönetimde tek mensubun olamıyor… Buna biz demokratik diyebilir miyiz? ‘Bu olmasın, yüzde 50’yi alamayanın temsilcisi olmasın!’ diyerek itiraz edenin demokrasi kelimesini kullanma hakkı olur mu?.. 

DEMOKRASİNİN “D”SİNDEN HABERİ OLAN, “OLUR MU ÖYLE ŞEY!” DER

 “(Efendim, biz muhalefetiz ve bizi yok etmeye çalışıyorsunuz) diyorlar. Şimdi, demagoji yapıyorlar, rakama gelmiyorlar. Hâlbuki biz rakamı konuşuyoruz. Muhalefet ya da iktidar yanlısı falan filan diye bir ifade kullanmıyoruz. Diyoruz ki, 49 yok sayılmalı mı sayılmamalı mı? Şu anda yok sayılıyor. Dünya’da demokrasi kelimesinin ‘D’sinden haberi olan milyar insana sorsak, hepsi ‘Olur mu öyle şey, yüzde 49’u nasıl hesaba katmazsınız?’  Yani, bunda haklıymış gibi ısrar etmenin de anlamını ben anlayamıyorum. Yani sen diyorsun ki, (Ben yüzde 49.9’u saymamaya devam ediyorum, devam edeceğim).”

 “NİYE DENETLENMEYECEKMİŞSİNİZ!”    

Bakan Güllüce, bazı meslek odalarının denetime karşı çıkmalarına tepkisini şöyle dile getirdi:  “1983’te Meclis’ten çıkan bir yasayla meslek odalarını denetleme yetkisi bakanlıklara verilmiş. Efendim, nasıl olur bu, niye denetlenecekmişiz. Hemen bir soru sorabiliriz, ‘Niye denetlenmeyecekmişsiniz!’ 

Türkiye’de Başbakanlık denetlenirken, Genelkurmay denetlenirken, say saya bildiğin kadar herkes denetlenirken. Hatta Sayıştay, böyle 0001 lira eksik olduğu zaman, hesap hatası olduğu zaman hesap soruyor belediye başkanlarına. Milyonlarca vatandaşın oyunu almış İstanbul Belediyesi’nde 50 kuruşluk bir hata olsa, Belediye Başkanı’ndan Sayıştay hesap soruyor. Şu kadar insanın oyunu almış İzmir Belediyesi Başkanı’na hesap soruyor, Mersin Belediye Başkanı’na hesap soruyor, Van Belediye Başkanı’na hesap soruyor, Diyarbakır Belediye Başkanı’na hesap soruyor. Bunlar milyonların yüz binlerin oyunu almış belediye başkanları, bu kadar büyük kitleleri temsil eden belediye başkanları... Bakanlıklar Sayıştay denetimine tabi, Genelkurmay denetleniyor. Biz bakanlık olarak bunları denetlememeliymişiz. Benim muhakemem almıyor bunu, nasıl bir muhakemedir bu! ‘Efendim, biz muhalefetiz ondan bizi denetlemek istiyorsunuz!’ Soralım o vakit; sadece iktidarlar mı denetlenir?.. İktidar olmayanlar denetlenemez mi?.. O zaman şöyle bir şey olacak: İstanbul Belediyesi iktidar partisinden öyleyse denetlenmeli, İzmir iktidar partisinden değil, o vakit onu denetlememek lazım, öyle mi?.. Bir adam AK Partili ise  Maliye onun hesabını denetlemeli, muhalefet partisinden ise dünya kadar ticaret de yapsa Maliye ona hesap sormamalı, soramamalı!..

Böyle şey mi olur?.. Bunun demokrasi ile ne alâkası var? Bunun Cumhuriyet ile ne alâkası var? Herkes denetlenecek…Ayrıcalığın olmadığı, sınıfsız, imtiyazsız yönetim tarzına Cumhuriyet deniyor. E bunların anlayışı ne? ‘Herkes denetlenecek ama biz hariç! Biz size muhalefet ettik diye bizi denetliyorsunuz!’ Bunun akla mantığa sığan tarafı yok.”

“DENETLENMEKTEN NİYE KORKUYORLAR?”

“Denetlenmekten niye korkuyorlar, endişe ediyorlar?.. Haklarında birçok iddialar var, kendi odalarında kendi yönetimlerindeki insanların şikâyetleri var. Hatta bazıları ‘İsmim aman bilinmesin, ismim bilinirse hayatım tehlikeye girer!’   diyor. ‘Küba’ya bu paralarla eleman gönderildi!’ diyor. Doğru mu, değil mi bilmem. Bunun doğru olup olmadığı denetlemeyle ortaya çıkar. ‘Birtakım kamplara insan gönderiyorlar!’ diyor, kendi içlerinden bazıları…’ .. Ben mutlaka doğru demem buna… Yanlış mı, onu da demem! Ne olur, açık şeffaf olursunuz, biz de deriz ki ‘Kardeşim yok öyle bir şey, sen nereden çıkarıyorsun iftira atıyorsun!’ deriz. Ama ‘Beni denetleme!’ dersen olmaz.” 

“Diyorlar ki, ‘Biz Gezi olaylarına katıldığımız için mi bizi denetliyorsunuz!’ Mantığa bakınız! O vakit şöyle mi olacak? Gezi’ye katılmayanlar denetlenecek,  Gezi’ye katılanlar denetlenmeyecek! Sanki denetlemenin ölçüsü bu. Bir şeyler söylersin ama bir ayağı yere basar…”Yeni Akit

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23