• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Sisi’nin ‘kötü Selefİler’i

Yeniakit Publisher
2014-05-08 09:11:00 - 2014-05-07 22:38:17
Sisi’nin ‘kötü Selefİler’i

3 Temmuz darbesinden bu yana Sisi’nin iyi Selefileri olarak tanınan Nur Partisi, son olarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sisi’yi desteklemek için istihareye yattıklarını açıklarken, Selefilerin kahir ekseriyetinin ise, Sisi ile yıldızı barışmadı. Bu isimlerden Hazım Salah ebu İsmail, Rağıb es-Sercanî ve Yusuf el-Karadavi sadece bir kaçı…

Mısır’da son 1 yılın en çok konuşulan siyasi aktörlerinden Nur Partisi; Selefilerin, darbeci General Abdülfettah es-Sisi ile birlikte konumlandığı alan oldu. Darbenin gerçekleştiği 3 Temmuz’un akabinde Nur Partisi’nin ülke genelindeki teşkilatları boşalmakla kalmadı, aynı zamanda ‘Darbeyi Ret ve Meşruiyete Destek İçin Ulusal İttifak Hareketi’ tarafından da eleştiri yağmuruna tutuldu. Ancak, Nur Partisi’nin sergilediği bu tutum, yabancı kamuoyunda ülkedeki bütün Selefiler Sisi’yi destekliyor görüntüsü çizerken, Mübarek dönemi boyunca devletle barışmayan bir akım da egemen güç karşısında ‘iyi selefiler’ olarak tanındı.

Son olarak Nur Partisi sözcüsünün, katıldığı televizyon programında “Sisi’yi desteklemek için istihareye yattık. İstihareden olumlu sonuç çıktı” şeklindeki açıklamaları, ülkedeki Selefî tabanı daha da kızdırdı. Nur Partisi, Sisi’nin ‘iyi selefileri’... Peki Sisi’nin kötü Selefileri kimler?

YUSUF EL-KARADAVİ MISIR - KATAR KRİZİNİN MÜSEBBİBİ

Sisi’nin kötü Selefilerinin başında İhvan çizgisindeki Yusuf el-Karadavi geliyor. Cunta yönetimini ve cuntayı gerçekleştiren Abdülfettah es-Sisi’yi hem Cuma hutbelerinde hem de özel konuşmalarında eleştiren Vasatî çizgideki Karadavi, Katar ile Mısır arasında sürmekte olan krizin de ete kemiğe bürünmüş sebeplerinden biri… Kahire’deki Katar Büyükelçisi de Türk Büyükelçi gibi ülkeden kovulmak durumunda kaldı.

EN KÖTÜ SELEFÎ HAZIM SALAH EBU İSMAİL

Sisi’nin ‘düşman Selefi’ tanımlamasının başını çekenlerden biri hiç şüphesiz Raye Partisi’nin lideri Şeyh Hazım Salah Ebu İsmail… Görevde bulunduğu süre boyunca Muhammed Mursi’ye verdiği desteğin yanında Mursi’yi Sisi önderliğindeki bir darbe konusunda uyaran Ebu İsmail, 3 Temmuz’daki darbenin hemen ardından tutuklandı. Mısır toplumunda artık ‘darbe uyarıcısı’ olarak tanınan Ebu İsmail, 3 Temmuz darbesinden 4 ay önce Nehar Televizyonu’nda katıldığı bir programda“Anayasa’nın askıya alınması ihtimali çok büyük bir sorundur. Biz bir devrim yaptık ve devrimi sahiplendik. Eğer geriye dönüş olursa devrimi yaşamamışız demektir. Bu bir suçtur. Askeri darbe anayasaya karşı suçtur. Öyle değil mi?” demişti. Ebu İsmail’in adı, şimdiden Sisi’nin hiç barışmayacağı bir ‘kötü Selefî’ olarak tarihe geçti.

KANALI KAPATILAN LİDER MUHAMMED HASSAN

Cuntanın yıldızının barışmadığı Selefi liderlerden biri de Muhammed İbrahim Hassan oldu. Mısır kamuoyunun Muhammed Hassan adıyla tanıdığı Selefî alim, cuntanın 3 Temmuz gecesi yayına kapattığı televizyon kanallarından Rahmet kanalının da sahibiydi. Mısır’ın en etkili vaizlerinden biri olarak tanınan Hassan’ın Mısır’ın meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye destek verdiği biliniyordu. Hassan, şimdiye kadar Sisi hakkında ciddi bir yorum yapmadıysa da Sisi’nin, Rahmet Kanalı’nı kapatmış olması dahi aralarının kötü olması için ciddi bir sebep olarak görülüyor.

ERDOĞAN’IN HİKÂYESİ, SİSİ’NİN KÂBUSU: RAĞIB ES-SERCANÎ

Mısır’ın en entelektüel tarihçi ve alimlerinden biri olarak bilinen Prof. Dr. Rağıb es-Sercani de bir ‘iyi Selefî’ değil. Aslen tıp doktoru olmasına rağmen tarih ve İslamî ilimler alanında 50’yi aşkın kitap ve risalesi bulunan Prof. Dr. Rağıb es-Sercanî, Mursi’yi üstü kapalı olarak eleştirse de en büyük destekçilerinden biri idi. Osmanlı Hilâfeti’nin Mısır kültür entelijansiyasındaki en önemli savunucularından biri olan Es-Sercanî’nin en önemli eserlerinden “Erdoğan’ın hikâyesi” adlı kitap, pek çok baskı yaptı. Ayrıca Sercanî’nin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nu övücü makaleleri de Sisi’nin Sercani ile yakınlaşmasındaki en büyük engellerden biri…

RABİA’DAKİ SELEFİLER

Mısır’ın en köklü selefî İslamî hareketlerinden biri olan Cemaat-i İslamiye liderlerinden Şeyh Said Abdülazim de tıpkı cemaati gibi Sisi’nin kötü Selefilerinden… Mısır toplumunda Şiiliğin arttığı ve ittihad konularında Mursi yönetimi ve İhvan’a yönelik bir takım eleştirileri olsa da 30 Haziran’daki Temerrüd ve 3 Temmuz’daki darbe, Abdülazim ile Mursi’yi yanyana getirdi. Fazilet Partisi ve Asalet Partisi’ne verdiği desteklerle bilinen Muhammed Abdülmaksud da daha önce Mursi yönetimini eleştirse de Rabia’ya çıkan cesur isimlerden biri oldu. Yine Selefi çizgideki el-Bina ve’t-Tenmiye Partisi’nin de Sisi ile arasının açık olduğu biliniyor.

GENÇ SELEFİLERİN AKSİYONER LİDERİ EBU’L-BUHARİ

Hussam Ebu’l-Buhari ismi ise genç Selefilerin, şeyhlerinin yanında örnek aldığı bir isim olarak tanınıyor. Rabia eylemlerinin dağıtılmasının ardından yaralanan ve tutuklanan Hussam Ebu’l Buhari, aksiyoner, alim ve bir kültür adamı olarak tanınıyor. Genel İslami Akım’ın sözcüsü olan Ebu’l-Buhari, Şeyh Rifai Sürur’un talebesi ve Halid Ferid Selam gibi önemli isimlerin ‘gurur duyuyoruz’ şeklinde takdim ettiği biri… Rabia Meydanı’nda yaptığı ‘Askerin akidesi’ başlıklı konuşma büyük alkış alan Ebu’l-Buhari, darbeye karşı, sosyal medyayı iyi kullanmasıyla tanındı.

Sisi gidecek ama İhvan kalacak

Mısır’ın darbeci Cumhurbaşkanı adayı Abdülfettah es-Sisi’nin, konuk olduğu televizyon programında sarfettiği “Cumhurbaşkanlığına geldiğim zaman İhvan diye bir şey kalmayacak” sözü hem Mısır, hem Türkiye, hem de dünya kamuoyunda geniş yankı buldu. Sisi’ye ilk tepkiyi İhvan-ı Müslimîn sözcüleri “Zorbalar gitti, İhvan kaldı” sözleriyle verdiler. Yapılacak ilk milletvekili seçimlerinde İhvan’a yakın en az 50 milletvekilinin parlamentoya girmesi bekleniyor.

İhvan’ın yasaklanması tam anlamıyla bir rüya… Çünkü;

• İhvan, bir yardım derneği gibidir. Deniz Feneri ya da İHH’nın nasıl ki, Türkiye’de yoksul bölgelerde bir gerçekliği ve markalaşmış imajı varsa, İhvan’ın da dağıttığı yardımlarla aynı şekilde bir markalaşmışlığı sözkonusudur. Bugün her ne kadar pek çok kurumu kapatıldıysa da binlerce insan, İhvan’ın okullarında eğitim gördü, hastanelerinde şifa buldu.

• Hasan el-Benna gibi bir entelektüel ve islami geleneğe dayanır…

• İhvan’ın siyasi bir tecrübesi vardır. Tıpkı Türkiye’deki 28 Şubat gibi tecrübe kendi içinde tecrübe oluşturmuştur…

• İhvan, Türkiye’deki Milli Görüş gibi teşkilatçıdır. Diğer camiaların kuyruğuna takılmaz, diğer cemaatler kendisine tabi olur.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23