• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Zekeriya Say
Zekeriya Say
TÜM YAZILARI

Rahşan Ecevit ve nefretle bezeli “aşk hikâyesi..”

23 Ocak 2020
A


Zekeriya Say İletişim: [email protected]

2005 yılıydı.

Aktif siyasetten ayrıldıktan sonra Or-An’daki evinde, yetmiş yıl boyunca kullandığı Erika daktilosunun yerine aldığı bilgisayarı öğrenmeye çalışan Bülent Ecevit, bir ara, eşi ile birlikte FETÖ’nün kapatılan paçavrası Zaman’ın Ankara bürosunu ziyaret etmişti.

Şu an firari olan Zaman müdürü Ekrem Dumanlı da ziyaretin anısına, Ecevit çiftine kendi fotoğraflarından oluşan ve üzerinde “Love Story” yazan bir albüm hediye etmişti.

Albümün üzerindeki (Türkçesi “Aşk Hikâyesi”) ifadeyi gören Bülent Ecevit ise, eşine; “Rahşan, bak bizi anlatıyor” diye seslenmişti.

¥

Bülent Ecevit bu ziyaretten bir yıl sonra hayatını kaybettiğinde, kimse onun karısı Rahşan’a olan büyük aşkını(!) gündeme getirmemişti.

Kimileri, “Beyaz Güvercin”in yetim kaldığından dem vururken...

Kimileri de;

“Ecevit dürüsttü, çalmadı, çırpmadı” goygoyları yapmayı tercih etmişlerdi.

Ecevit’in “Başbakan Yardımcılığı” ve “Başbakanlık” yaptığı dönemlerde, 15 bankanın hortumlanıp, gariban vatandaşın sırtına “50 milyar dolarlık borç yükü”nün yüklendiğini iyi bilen rahmetli Hasan Karakaya Ağabey de bu ikiyüzlülüğü eleştirerek;

“Ben, sadece şunu bilir, şunu söylerim: Orkestra şefleri çalmaz, çaldırırlar!” diyerek, Karaoğlan’ı aklamaya çalışan mürailerin suratlarına sert bir tokat atmıştı.

¥

Bülent Ecevit öldüğünde o “büyük aşkı(!)” hatırlayamayanlar, ne hikmetse, Ecevit’ten tam 14 yıl sonra hayatını kaybeden eşi Rahşan Ecevit için; “Aşkına kavuştu” manşetleri atmayı uygun gördüler.

Bu aşka delil olarak da Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit’e atfettiği “El Ele Büyüttük Sevgiyi” adlı şiirini gösterdiler.

Ecevitler, mezkûr şiire göre yalnız birbirlerine değil;

Avuçlarında yüreği çarpan kuştan tutun da... 

Taşa, tırtıla, kelebeğe, köstebeğe...

Köy-köy, ülke-ülke bütün dünyaya dağıtıyorlardı, “verdikçe çoğalan sevgilerini...”

¥

Geçtiğimiz pazar günü, Kocatepe Camii’nde, öğle vakti düzenlenen cenaze töreninde, taziyeleri tek başına kabul eden Rahşan Ecevit’in kız kardeşi Asude Aral’ın o yalnız ve perişan halini görünce, dikkatimi çeken ilk şey;

Ecevit çiftinin, o “verdikçe çoğalan sevgilerini” öyle iddia edildiği gibi dağıtmadıkları, bazı kimselerden esirgedikleriydi.

Örneğin;

Bülent Ecevit, “Sıla derdine düşünce anlarsın Yunanlıyla kardeş olduğunu” diye şiir yazdığı halde...

Rahşan Ecevit’in son yolculuğuna, Amerika’da yaşayan Kudret isimli erkek kardeşi ile Hilkat isimli kız kardeşi (Hayatta olup-olmadıklarını öğrenemedim) veya onların ailelerinden herhangi biri katılmamış, kardeşleri Asude Aral’ı bir başına bırakmışlardı.

Tamam!

Akit TV’nin başarılı programcısı Fatin Dağıstanlı, 20 yıl evvel kaleme aldığı “Rahşaniçe” adlı kitabında bahsetmişti;

Rahşan Hanım’ın, ablası Hilkat’a ve küçük erkek kardeşi Kudret’e “sudan sebeplerle” darıldığını ve iki kardeşiyle konuşmadığını.

Bırakın konuşmayı, yokmuşlar gibi davrandığını...

İyi de;

İçlerinde katilin, hırsızın, gaspçının, tecavüzcünün de, hatta Kemal Kılıçdaroğlu ile Mustafa Akaydın’ın da olduğu 30 bin kişiyi “affeden...” 

Taşa, tırtıla, kelebeğe, köstebeğe, hatta Yunanlıya bile sevgi besleyen Rahşan Ecevit, neden özbeöz iki kardeşini affetmemişti?..

11 yıl aynı yastığı paylaştığı halde eşi Zahide Hanım’a küsüp, onunla konuşmayan babası Namık Zeki Aral’dan tevarüs eden genetik bir miras mıydı, onun kardeşleriyle barışmasını engelleyen?!..

¥

Değildi elbet!..

Zira, Rahşan Hanım’ın içinde sevgiye yer yoktu!..

Mesela;

“Eskiden tarlada, evlerde güneş çarpmasın, toz olmasın diye kullanılırdı” diyerek, toz bezine benzetmişti Allah’ın emri olan “başörtüsü”nü...

“Çetelerle, mafyayla kucaklaştılar.” diyerek, “Ülkücüler”e olan nefretini faş etmişti.

En çok da dindarları sevmezdi...

Onlara karşı olabildiğince kindardı...

Misal;

Eşi Bülent Ecevit’in vefatının ardından taziye ziyareti için randevu alarak evine gelen merhum Necmettin Erbakan ve Saadet Partisi lideri Recai Kutan’ı karşılama gereği bile duymamıştı...

Karşılamak şöyle dursun, evde bulunmasına rağmen onların yanına çıkmamıştı. 

Bu da yetmezmiş gibi, ziyaret sırasında Ecevit’in ruhu için okunan Kur’an-ı Kerim’e;

Bu da ne demek oluyor” diyerek, tepki göstermişti...

¥

Özetle...

“Her saniye birliktelik” üzerine kurulu bir evlilikleri ve “Türk siyasi tarihinin en büyük ve mutlu aşk hikâyesi” diye pazarlansa da Rahşan Hanım’ın “sevgiyle” uzaktan yakından alakası yoktu...

“Badem gözlü” olarak hatırlansın diye bir hikâye uydurmaları gerekiyordu.

Ona da “Love Story” adını verdiler, o kadar!.. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Dadaş

Ortak noktaları islamla mücadele etmek olan bir ömür sahte mutluluk ama kaçınılmaz son her nefis ölümü tadacaktır ama riyakar davranıyorlar vasiyet bırakıp veyahutta yaşarken kardeşim ömrüm boyunca bunlarla mücadele eden benim bana dini tören istemiyorum laik ve Kemalist tören düzenlenecek demezler kendilerinden sonra mücadele edecek ideolojik davranacak kişiyi deşifre etmemek ve vatandaşın bunlar din düşmanı dememeleri için

Gökmen

Üstad ellerine sağlık yazılarınız çok güzel
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23