• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hasan Türkyılmaz Akit’e konuştu: ‘TMMOB’u Allah’a havale ediyorum

Yeniakit Publisher
Haber Merkezi Giriş Tarihi:
Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hasan Türkyılmaz Akit’e konuştu: ‘TMMOB’u Allah’a havale ediyorum

Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hasan Türkyılmaz, ülkenin dört bir yanını saran orman yangınlarını Akit’e değerlendirdi. TMMOB’la yaşadığı sorunlara da değinen Türkyılmaz, “Bizim her türlü adımımızda engel oluyorlar. Ellerinde ne kadar güç varsa onu bizim aleyhimizde kullanıyorlar. TMMOB’u ben Allah’a havale ediyorum” diye konuştu.

Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hasan Türkyılmaz, haziran ayından itibaren ülkenin dört bir yanını saran orman yangınlarını Akit’e değerlendirdi...

Sayın Başkan, yangınlardaki artışın nedenine ilişkin bilgi verebilir misiniz?

“Gerek ülkemizde, gerekse dünyada büyük artış gösteren orman yangınlarının sadece bir yangın olarak izah edilemeyecek bir boyutu aştığının altını çizerek başlamak isterim. Buna artık ‘orman yangını pandemisi’ denmesi gerekir. Çünkü 2025 yılında son 55 yılın meteoroloji verilerine göre en yüksek sıcaklığın olduğu bir yaz dönemini yaşıyoruz. Ayrıca yangınların tüm dünyada artış gösterdiğini görüyoruz. 362 milyon hektarlık alanı ormanla kaplı olan Kanada’da mayıs ayından bu yana 6 noktada 3 milyon hektar alan yangında kül oldu. Sibirya’da 629 bin hektar alan yandı. ABD’de Washington, Arizona ve Kalifornia’da hazirandan bu yana yangınlar ciddi tahribatlar oluşturdu. Türkiye’de de haziran ayından bu yana mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklıkların etkiyle yangınlar oluşuyor. Şu an itibarıyla Türkiye’de yanan orman alanı 58 bin hektara ulaşmış durumda. Bu da şunu gösteriyor; yıllık yanan ortalama 10 bin hektar orman alanının 5-6 katı rakama ulaşmışız. Üstelik henüz ağustos ayının ortasındayız. Önümüzde 1.5-2 aylık bir dönem daha var. Ama bu sadece Türkiye’de değil, dünyada da böyle. Bir yangın pandemisi yaşıyoruz.”

TÜM DÜNYAYI ESARETİ ALTINA ALDI

Türkiye orman yangınlarıyla mücadelede başarılı mı?

“Türkiye bu noktada aslında bu kadar yangına rağmen dünya ülkeleriyle kıyaslandığında son derece başarılı. Ancak, Türkiye’nin başarısıyla ilgili istatistikler ortada olmasına rağmen, sanki başarısızmış gibi bir kamuoyu algısı var. Bir kısmı doğru, bir kısmı da yanlış. Ama ateş savaşçısı, yeşil vatan savunucusu, orman teşkilatının çalışanı, işçi, memur, mühendis arkadaşlarımızın önce bir aferini, takdiri hak ettiklerinin altını çizmek lazım. Eksikler var mıdır? Tabii ki vardır. Ama önce bunun bir yangın pandemisi olduğunu ve tüm dünyayı esareti altına aldığının vurgusunu yapmamız gerekiyor.”

Türkiye’nin yangınla mücadelede yapması gerekenler nelerdir?

“Yangın çıkmadan, yangının çıkmaması için gerekli tedbirleri almalıyız. Çıktıktan sonraki formül de en kısa zamanda ihbar alıp en kısa zamanda müdahale edip en küçük alanlarda kontrol altına almak. Verilere baktığımızda, şu ana kadar 3 bin civarında orman yangını ihbarı alınmış. Bunun 2 bin 980 tanesine 10 hektarlık büyüklüğe ulaşmadan müdahale edilip söndürülüyor. Ama 20 tane yangın büyüyor ve tüm doğayı tahrip etmiş gibi algılanıyor. Bunun birkaç sebebi var. Önce şöyle izah edelim: Türkiye’nin yüzölçümünün, yüzde 30’luk kısmı orman alanından oluşuyor. Yüzde altmışlık kısmı kırsal alan dediğimiz ziraat arazisi ve mera alanlarından oluşuyor. Yüzde 10’luk kısmı yerleşim alanlarından oluşuyor. Dolayısıyla bu yüzde otuzluk orman alanından sorumlu devlet birimi Orman Genel Müdürlüğü’dür (OGM). OGM, bu alanlarla mücadele edecek hava filosu, kara gücü ve makine ekipmanı olmak üzere üç kategoride hazırlık içerisinde. Kara makine ekipmanı itibariyle yeterli midir? Yeterli düzeydedir ama yangını ne makine söndürür, ne hava filosundaki uçak, helikopter. İnsan söndürür! O açıdan baktığımızda son yıllarda ciddi manada insan kaynağı takviyesi yapılmış olmakla beraber hâlâ ciddi manada işçi, memur ve mühendis açığı vardır. Çünkü sadece geçen sene 4 bin civarında işçi emekli oldu, ayrıldı. Yerine evet o kadar işçi alındı gibi gözüküyor ama bunlar daha acemi. Burada bir insan kaynağı, kalite noktasında, tecrübe ve sayısal noktasında bir eksiklik var. Tartışılan bu insan kaynağındaki açık olmalıdır.”

HAVA FİLOSU YETERLİ USTA İNSAN EKSİK

Ne kadar personel takviyesi gerekiyor?

“OGM’nin 45 bin kişilik bir çalışan sayısı var. Ancak, bu sayı fiilen ormanda hortum tutan insan sayısı değil, bu işin her tarafında çalışan insan sayısı. O nedenle sahada biz 24 bin insanı fiilen yangınla mücadele eder noktaya getirebilirsek zaten sorunu çözeceğiz. OMG’nin 10 bin kişi civarında işçi alması lazım. 5 bin tane mühendis, 5 bin tane büro memuru, 5 bin tane de orman muhafaza memuru olmak üzere 25 bin kişilik bir insan kaynağını bünyesine katması lazım. Devlet bütçesi bunu bir yılda alamam derse o zaman hemen ilan edersin, iki yıla böler öyle alırsın. Ama bu personellerin alınması lazım. Bunu almazsak şimdi üç yıl sonra bana on bin tane adam almasının bir esprisi yok. Yani savaşları piyade kazanır dendiği gibi orman yangınlarını da insan faktörünün söndürdüğünü bilmemiz lazım. Yoksa hava filosu eksik değil.”

Peki çok tartışılan Türkiye’nin hava filosu diğer ülkelere kıyasla ne durumda?

“Türkiye kamuoyu baskısıyla olması gerekenden fazla bir hava filosu için kaynaklarını kanalize etmiş durumda. Türkiye’nin muadili, Akdeniz kuşağı ülkelerden bir tanesi İspanya. İspanya’nın 27.6 milyon hektar orman alanı var. Yani ülkenin yüzde elli beşi orman. Ve bunun hava filosu nedir diye bakıyoruz. 10 tane helikopteri, 14 tane uçağı var. Çünkü biliyorlar ki hava aracı, yangına ilk müdahale aracıdır. Yangını insan söndürür, kara güçleri ekipleri söndürür. Yunanistan’a bakıyoruz yüzölçümünün yüzde 49’u orman alanı, onun da 15 helikopteri, 15 tane uçağı var. Fransa’nın yüzde 31.90’ı orman ve 37 helikopteri, 23 uçağı var. Hangi ülkeyi baz alırsanız alın, böyle. Türkiye hava filosu yerine insan kaynağına yönelmek zorunda.”

BELEDİYELER DE EKİP KURSUN

Yangınlara belediyelerin de hazırlık yapması gerekmiyor mu?

“Kırsal alanlarla ve yerleşim alanlarının yangınları ile sorumlu devlet birimleri itfaiyelerdir, belediye itfaiyeleridir. Bunlar da kırsal alan yangın kültürüne dönük hazırlık yapmadıkları için, kamuoyunda yüzde 30’luk orman alanından sorumlu Orman Genel Müdürlüğü, yüzde 60’lık kırsal alandan da sorumluymuş gibi algılanıyor. Böyle olunca da tabii yeterli olunamıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız bu noktada manifesto mahiyetinde talimatı yayımlayarak, “otuz büyük şehrin itfaiyeleri bu noktada gerekli hazırlığı yapmalı. Elli bir ilin belediyeleri de AFAD koordinatörlüğünde yangınlarla mücadele edecek tedbirleri almalı” dedi. Benim burada önerim, tüm belediyeler Kırsal Alan Yangın ekipleri kursunlar ve bunların başına orman mühendisi atasınlar. Ben de bu kırsal alan yangın ekiplerinin eğitimlerini süresiz ve ücretsiz vermeyi taahhüt ediyorum Orman Mühendisler Odası olarak. Bu ekipler uzmanlarla yönetilsinler ve biz onların eğitimlerini ücretsiz verelim.”

Sizin ilgili kurum ve kuruluşlara önerileriniz nelerdir?

“Türkiye, FAO’nun raporlarına göre orman alanlarını arttıran Avrupa’da birinci, dünyada ise altıncı ülke. Aynı zamanda yüz ölçümüne göre orman varlığına sahip ülkeler kategorisine baktığımızda Türkiye 27’nci sırada. Yani ez şöyle baktığımızda son on sekiz yılda 2.3 hektar orman alanını artıran bir ülkeyiz. Türkiye’yi bu alanlarda başarısız göstermek de, her şeyi tozpembe göstermek de doğru değil. Orman Genel Müdürlüğü 155 şehitle Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Teşkilatımızdan sonraki en büyük şehit veren teşkilat Orman Genel Müdürlüğü. Allah gani gani rahmet eylesin. Sayın Cumhurbaşkanımıza da teşkilatımız adına teşekkür ediyoruz. 2023 yılında orman yangınlarıyla mücadelede ölenlere şehitlik hakkı tanıdılar. Bu önemli bir şey ama isteriz ki hiçbir canımız kaybedilmesin. OMG, ülkenin yüzde 30’luk kısmından sorumluyken, yüzde 90’lık alanla mücadele etme mesuliyeti yıkılmış üzerine. Ama hala tek vardiya ile çalışıyor. Yangın timleri ihalelerle alınacak uzman mühendislerin kontrolünde uzman işçilerden oluşan yangın ekipleri oluşturulmalı ve üç vardiyalı sisteme geçilmeli. Bu çok basit modülasyon. Eğer belediye teşkilatları gerekli tedbirleri almazlarsa ve OGM bu insan kaynağı açığını gidermezse biz 2026’da da 2027’de de 2028’de de daha yüksek voltaj ve şiddette yangınlar görmeye devam ederiz. Milli Eğitim Bakanlığımıza ve bakanımıza çağrımızdır.

OKULLARA ‘YEŞİL VATAN’ DERSİ KONSUN

‘Yeşil Vatan’ adı altında müfredata ders koyun. Biz bu dersleri ücretsiz ve süresiz verelim. Niye? Çünkü nesillerimiz orman, doğa, yangın kültürünü bilmiyor. Çıkan yangınların yüzde doksanı insan kaynaklı. İnsanın etkin olduğu bir yerde gelecek nesli eğitmemiz gerekiyor. Mevcut nüfus potansiyelini eğitmek için de Orman Genel Müdürlüğümüz kamu spotları hazırlamalı. Bunlarla toplum bilinci artırılmalı. Tüm televizyonlara açık çağrımdır. Tüm gazetelere açık çağrımdır. Bir kuruş bedel almadan yedi gün yirmi dört saat buyursunlar davet etsinler. Biz bunun çözümünü televizyonlardan seksen altı milyona anlatalım. Gazetelerden seksen altı milyonu anlatalım. Nasıl istiyorlarsa biz hazırız. Hiçbir dünyalık beklentimiz yoktur. Türkiye Cumhuriyeti’nin terörün belini kırdığı ve huzura doğru adım attığı bu dönemde artık yeşil vatanı da koruma adına bu adımları atması gerekiyor.”

Orman yangınları sırasında vatandaşlarımız nasıl davranmalı?

“Yargın bölgelerinde görüyoruz. Ateş savaşçıları, Yeşil Vatan Savunucuları mücadele ederken bizim vatandaşlarımız sanki film seyreder gibi arabalarını durduruyor, yangını filme alıyorlar, görüntülü olarak eşlerini dostlarını arayıp yangını seyrediyorlar. Böyle bir model dünyada yok. Vatandaşlarımız yangın alanlarına girmemeli, derhal terk etmelidir. Çünkü bir adım sonra size doğru dönecek yangın. Sizi kurtarmak için yangını bırakacağız. Şu andaki bizim en büyük sorunumuz, belediye itfaiyeleri kırsal alanda yerleşim alanlarına ulaşan yangınlara müdahale etmekte geciktikleri için Orman Teşkilatı dönüyor, arazözlerle evleri söndürmeye, çalışıyor. Bu sefer ormandaki yangına yetişemiyor. Sonuçta Orman Genel Müdürlüğü yetersiz kaldı diye manşet atılıyor. Hayır, itfaiye yetersiz kaldı. Orman Genel Müdürlüğü itfaiyenin açığını kapattı. Doğru manşet bu. Yani itfaiyeler görevini layığıyla yapsın, Orman Teşkilatı dünyanın en başarılı teşkilatı. Ama burada vatandaşımıza görev düşüyor. Lütfen. Artık pandemideyiz. Nasıl pandemide evlerimizde, işyerlerimizde kapalı kaldıysak, bunu atlatana kadar nasıl sağlık ekiplerinin tüm direktiflerine uyduysak, siyasi iradenin tüm direktiflerine uyduysak bugün de lütfen şu kurallara uyun:

AYAK BAĞI OLMAYIN, PİKNİĞE DİKKAT!

Vatandaşlarımız, öncelikle yangın bölgelerinde görevlilere ayak bağı olmamalı. Bir pikniğe çıkmayın. Pikniğe gidiyorsanız devletin belirlediği Orman Genel Müdürlüğünün konaklamalı ve konaklamasız orman parkları ile Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğünün tabiat parkı ve milli park alanları dışında piknik yapmayın. İki, o alana gittiğinizde nasıl tertemiz bir ortam bulduysanız ayrılırken de ortamı tertemiz yaparak ayrılın. Üç, seyahat ederken aracınızdan sigara izmaritini yola atmayın, içtiğiniz içeceklerin cam şişelerini sokağa atmayın, doğaya atmayın. Bunlara uymazsanız ölen 155 kişinin vebali sizin omuzlarınızdadır. Çünkü yangınların yüzde 90’ı insan kaynaklı. Orman Genel Müdürlüğümüz, yanan alanlara ve yangına hassas alanların yerleşim alan kenarlarıyla karayolu kenarlarında 200 metrelik genişlikte bir bandı tıraşlayarak, yangına dirençli ormanlar ve yanan alanların rehabilitasyonu (YARDOP) dediğimiz uygulamayla, yanan kızılçam, karaçam gibi ağaçlarla değil de yangına daha dayanıklı meşe, meyve ağaçlarıyla ağaçlandırıyor. Belediyeler de yerleşim alanlarının ormana bitişik kısımlarına 200 metrelik bandı imara açmasınlar. Böylece 400 metre genişliğinde bir bant yangına dirençli bir alan oluşturur. 32 yıl Orman Teşkilatı’nın 81 ilinde bulunmuş bir insan olarak diyorum ki yangın çıkmadan önce alınacak tedbirlerin devlete maliyeti 1 birimse, çıktıktan sonraki maliyet 10 birime çıkıyor. O zaman gelin el birliği yapalım. Yangından önce gereken tedbirleri alalım!”

155 ŞEHİT VEREN ORMAN ÇALIŞANLARININ MAALESEF YIPRANMA HAKKI BİLE YOK

OGM çalışanlarının özlük hakları konusunda beklentilerinizi bizimle paylaşır mısınız?

“Cumhurbaşkanı da bu noktada açık çek kullanıyor. Buyurun kurtarın, ne istiyorsanız vereyim diyor. Ben de diyorum ki Sayın Cumhurbaşkanı bu kadar eli açık davranmışken, ey Maliye ve Hazine Bakanımız, ey Tarım ve Orman Bakanımıza çağrıda bulunuyorum. Pandemi oldu. Sağlıkçılara kesenin ağzı açıldı. Yargıda davalar birikti, iş yürümüyor. Kesenin ağzı açıldı. Bugün yeşil vatanın korunması için canını ortaya koyarak 155 tane şehit veren Orman teşkilatına da lütfen kesenin ağzını az açın. Sosyal ve ekonomik haklarını tanıyın. Eskişehir’de on tane vatan evladı şehit oldu. Onların arkadaşları bir gün sonra yangına müdahaleye devam ettiler. Bu insanın moral motivasyonunu nasıl tutacaksın? Onun ekonomik haklarını ve sosyal haklarını sağlayarak tutacaksın. Bugün Türkiye’de en dezavantajlı ücret alan grup, kamu mühendisleri grubu ve orman teşkilatı çalışanları oldu. Sağlıkçılar döner sermayeden pay alır, efendim itfaiyeciler yıpranma payı alır ama ormancılar 155 şehit verir, yıpranma payı almaz. Yani ölümden daha tehlikeli bir risk mi vardır ki 155 tane şehit vermiş teşkilatın çalışanları yıpranma hakkı almaz. Düzeltici adımların atılması lazım. Yapılan işlerin iyi anlatılması lazım. Eksik bırakılan işlerin de tamamlanması lazım.”

‘TMMOB’U ALLAH’A HAVALE EDİYORUM’

Sayın Türkyılmaz, TMMOB’la yaşadığınız sorunlar devam ediyor mu?

“Anayasa’nın 135’inci maddesine göre Türk Mühendis Mimar Odalar Birliği (TMMOB) anayasal bir kurumdur. Biz de ona bağlı 24 odadan bir tanesiyiz. TMMOB’un bizim dışımızdaki odalarının üst yönetimlerinin bu ülkenin devlet bütünlüğüyle ve dini anlayışıyla sorunlu açıklamaları var. Bir de bu yangın süreçlerinde bile devletin ve milletin yanında olamadılar. Orman Mühendisler Odasının kendi üyelerinin anayasal hakkı olan özgürlük iradesiyle seçtiği yönetimimizi kabullenmekte ve hazmetmekte sorun yaşıyorlar. Biz onları seçen insanların iradesine saygısızlık yapmıyoruz. Bu nedenle TMMOB yönetimini de Orman Mühendisler Odası’nın yasal ve anayasal olarak özgür iradesiyle seçilmiş olma hakkına saygı duymaya ve bu ülkenin değerleriyle de barışık yaşamaya davet ediyoruz. Bizim her türlü adımımızda engel oluyorlar. Örnek veriyorum; yönetmelik değişikliğimiz var. Diğer kendi düşüncesindeki odaların uygun gördükleri yönetmeliği yayınlattırıyorlar, bizimkini mahkemeye taşıyorlar. Sürekli sorun çıkarıyorlar. Ellerinde ne kadar güç varsa onu bizim aleyhimizde kullanıyorlar. TMMOB’u ben Allah’a havale ediyorum. TMMOB’un ıslah olması mümkün değildir. Kökten zihin değişikliği yapılmadan.”

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Chief

Ben Tarım ve Orman Bakanlığının yangınla mücadele politikasını başarılı buluyorum. 2-3 yıla kadar orman yangınlarının kökü kazınacak, zaten yanacak orman kalmayacağından.

Murat

TMMOB yi idare edenlere terörist ve vatan haini muamelesi yapılmadıkça bu ülke onlara dar edilmedikçe hesap sorulmadıkça merhametsiz olmadıkça sayın başkanın dediği gibi bu topraklardan onlarında dahil olduğu esas şeytanın başı alçak cehape zihniyetini kazımadıkça hiçbir şey düzelmez yapılan herşeyi mahkeme ye götüren ve sonra da hep şikayet eden bu alçak zihniyet ve destekçileri onlar bizim hasmımız ve ezeli ebedi öyle kalacaklar emperyalizmin tasmalı uşaklarına bu ülkede huzur olmayacak
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23