Kutsal Emenatler, Yavuz Sultan Selim'in Mısır'ı fethinden sonra 1571'yılında İstanbul'daki Topkapı Sarayı'na getirilmiştir. Mukaddes Emanetler burada, Hırka-i Saadet Dairesi'nde asırlardır muhafaza ediliyor. Peygamber Efendimiz (SAV) ve yakınlarının değerleri eşyalarından oluşan Mukaddes Emanetler, 'Emanet-i Mubareke' adıyla anılır.

SAKAL-I ŞERİF Sahabe, Peygamber Efendimiz'in tıraş olduğu sırada saç ve sakalından dökülen kılları alıp muhafaza etmiş ve günümüze kadar korunmuştur. Diyanet İşleri Başkanlı verilerine göre; 422 tanesi İstanbul'da olmak üzere Türkiye'de 1818 adet Sakal-ı Şerif bulunmaktadır.

4/18Tweetle Facebook'ta paylaş HIRKA-İ ŞERİF Bu mukaddes hırka sırasıyla Emeviler ve Abbasilere geçmiş bir süre Mısır'da muhafaza edilmiş olan emanetler arasındadır. Hırka-ı Şerif Abbasi halifeleri tarafından bazı merasimlerde de giyilmiştir. Osmanlı döneminde ise sultanlar çıktıkları bazı seferlerde yanında taşımıştır. Tarihi kaynaklara göre I. Ahmed'in gittiği her yere Hırka-i Şerif'i de götürmüştür.

Osmanlı döneminde Hırka-i Saadeti korumakla görevli kırk has odalı mevcuttur. Bunların görevi; odaları süpürmke, mevcut mushafları ve diğer kitapların tozuu almak, buhur yakmak, gül suyu serpmek, altın ve gümüş eşyaları parlatmak ve binanın tabanını yıkamaktır. Hırka, Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılmış iç içe iki altın sandıkta bohçalara sarılı olarka muhafaza ediliyor.

DERDÂN-I SAADET Hz. Peygamber'in (SAV) Uhud Savaşı'nda kırılan mübarek dişinden bir parçayı saklamaktadır. Uhud Gazvesi sırasında Utbe b. Ebû Vakkas tarafından atılan bir taşla Hz. Peygamber'in (sav) miğferi parçalanmış sağ alt çenedeki ön dişlerle azılar arasındaki dişi kırılmıştır. Kırık diş parçasının kimin tarafından muhafaza edildiği dair net bir bigli yoktur. Hırka-i Saadet Dairesi'nde bulunan Derdân-ı Saadet, altın muhafazası Sultan VI. Mehmed tarafından yaptırılmıştır.

NÂLİN-İ SAADET Peygamber Efendimiz'e (SAV) nisbet edilen ayakkabılar: Peygamber Efendimiz'in (SAV) vefatından sonra ayakkabıları muhafaza edilmiştir. Bunlardan bir çifti, kendisini on yıl hizmet eden Enes b. Mâlik'te (RA) kaldı.

SANCAK-I ŞERİF Peygamber Efendimiz'in (SAV) sancağı: Sancak-ı şerif, Hz. Peygamber'in (SAV) "Ukab" adlı sancağı olduğu düşünülmektedir. Ancak asıl Sancak-ı Şerif'in zamanla yıpranarak toz ve kırıntı haline geldiğini söylenmektedir.

KEMAN-I PEYGAMBER Hz. Peygamber'in (SAV) yayı: Peygamber Efendimiz'in (SAV) yayı bambudan yapılmış olup 1,17m. uzunluğunda iki ucu sivridir. Altın kaplamalı bir gümüşten muhafazası vardır bunu da I. Ahmed yaptırmıştır.

KADEM-İ ŞERİF Hz. Peygamber'e (SAV) nisbet edilen ayak izi: Taş ve tuğla zemin üzerinde bulunur ve nakş-ı kadem-i saadet olarak da bilinir. Kudüs'te Kubbetü's Sahra'daki kaya üzerinde de kadem-i şerif bulunur. Bu izin Miraç Hadisesinden kaldığı düşünülmektedir.

NÂME-İ SAADET Hz. Peygamber'in (SAV) Mısır hükümdarına gönderdiği davet mektubu: Peygamber Efendimiz (SAV), hicretin 9. yılında başta Bizans İmparataorluğu olmak üzere İran, Mısır, Habeşistan devlet başkanlarına mektup yazarak İslam'a davet etmiştir. Bu mektup da Mısır hükümdarı Mukavkıs'a gönderdiği davettir. Asırlar sonra 1850 yılında Barthelemy adlı bir Fransızdan, Mısır'da bir manastır kütüphanesinde yazma bir İncilin kapağına yapıştırılmış şekilde bulunmuştur. Kûfi hatla, deri üzerine yazılan mektup, Topkapı Sarayı'nda Mukaddes Emanetler arasında korunmaktadır.

SÜYUF-U MÜBAREKE Peygamber Efendimiz'in (SAV) kılıçları: Peygamber Efendimiz'e (SAV) ait olduğu bilinen kılıçlardır. Kabzalarıyla beraber kılıçlardan biri 99, diğeri ise 100 santimdir. Kabzaları, kınları ve üzerindeki süslemeler sonradan yapılmıştır. Hırka-i Saadet dairesinde bulunan 20 kılıçtan sadece 2 tanesi Hz. Muhammed'e (SAV) aittir. Biri Hz. Davud'a diğerleri ise Peygamber Efendimiz'in (SAV) ashabına aittir.

Hz. Ebubekir (RA), Hz. Ömer (RA), Hz. Osman (RA), Hz. Ali (RA), Hâlid b. Velid (RA), Muâz b. Cebel (RA), Ammar b. Yâsir (RA), Ca'fer-i Tayyâr (RA), Zübeyr b. Avvâm (RA), Sa'a b. Ubâde (RA), Dırâr b. Ezver (RA), Hz. Ali'nin torunu Zeynelâbidîn'e nisbet edilen kılıçlar bulunmaktadır.

MÜHR-Ü SAADET Peygamber Efendimiz'in (SAV) mührü: Mühr-ü Saadet, 19. yüzyılda Bağdat'ta bulunmuştur. Dikdörtgen yüzük taşı şeklinde kırmızı akik mühürde "Muhammed Resûlullah" yazmaktadır. Ancak Hz. Muhammed'in mektuplarındaki mühür asıl mühr-i saadet değildir. Mührün orijinali Hz. Osman (RA) tarafından bir kuyuya düşürülmüş ve sonrasında bulunamamıştır.

MUSHAF-I ŞERİFLER Mukaddes emanetler arasında Mushaf-ı Şerifler de mevcuttur. Bunlardan biri Hz. Osman (RA) bir diğeri de Hz. Ali (RA) tarafından kaleme alınmıştır. Kutsal emanetlerin en değerşi olanlarından biri Hz. Osman'ın (RA) Kur'an-ı Kerim'idir. Hz. Ebubekir döneminde bir araya getirilen Kur'an, Hz Osman döneminde mushaf halinde farklı topluluklara dağıtılmıştır. Hz. Osman (RA) şehit edildiği sırada okunan Kur'an-ı Kerim şu anda Topkapı Sarayı'nda korunmaktadır.

KABE ANAHTARI VE KİLİTLERİ Kâbe'nin kilit ve anahtarları da kutsal emanetler arasında muhafaza edilmektedir. Demirden altın ve gümüş kakmalı kilitler Osmanlı İmparatorluğu döneminde uzun süre Davutpaşa tarafından korunmuştur.

HZ. YUSUF SARIĞI Yavuz Sultan Selim'in, Mısır fethinde teslim aldığı kutsal emanetler arasında Hz. Yusuf'un sarığı da bulunmaktadır. Evliya Çelebi, Yavuz Sultan Selim'in Mısır fethinden sonra bir süre bu sarıkla dolaştığını belirtmektedir. Bunun yanı sıra Selim'den sonra bazı padişahların cülûs merasimlerinde giydiği öne sürülmektedir.

HZ. FATIMA'NIN HIRKASI Hz. Fatıma'nın hırkası, Kırım Hanları ailesine mensup Fatıma Sultan'ın terekesi arasında bulunup İstanbul'a getirilmiştir.