Kızlı erkekli tekneler.. ODTÜ’lü erkek, Hacettepe’li kız ve ..!
Yazar Ali Karahasanoğlu, ODTÜ ve Hacettepe öğrencilerinin karıştığı tecavüz davası üzerinden, laikçi medya ve çevrelerin ikiyüzlülüğünü sert bir dille eleştirdi. Karahasanoğlu, aynı çevrelerin bir yandan karma tuvaletleri "özgürlük" diye savunup, diğer yandan tecavüzle sonuçlanan "kızlı-erkekli tekne turu" gibi olayları örtbas ettiğini veya sadece yargıyı karalamak için kullandığını anlatırken olayın faili ODTÜ öğrencisinin "alkollüydüm, hatırlamıyorum" savunmasını, "özgürlük" adı altında meşrulaştırılan sorumsuz hayat tarzının bir sonucu olduğunu belirtiyor ve feministlere, eğer dertleri gerçekten istismarı önlemekse, bu "laikçi" vakayı da protesto etmeleri çağrısında bulunarak, çözümün ise zina ve alkolün sebep olduğu ahlaki çöküntüyü sorgulamaktan geçtiğini vurguluyor. İşte Karahasanoğlu’nun o yazısı…
ALİ KARAHASANOĞLU
Bir laik hayat tarzı…
ODTÜ’lü erkek öğrenci, Hacettepe’li kız öğrenci..
Kızlı-erkekli tekne turu…
Sofralar kuruldu, içkiler içildi.
Ve sonu, tahmin ettiğiniz gibi:
“Tecavüz.”
Tecavüz savcılığa bildirilince savunma da tahmin ettiğiniz gibi geliyor:
“Alkollüydüm, tam hatırlayamıyorum.”
Kısaca özetlediğim bu gerçek olay, Cumhuriyet gazetesinde Barış Terkoğlu’nun köşesinde “Yaşamından renkleri çalınan kadın” başlığıyla kamuoyuna sunuluyor.
Oysa aynı Cumhuriyet gazetesi, daha dün gibi bir yakın tarihde, ODTÜ’de kız-erkek tuvaletlerinin ortak kullanımını “özgürlük” diye bize yutturmaya çalışıyordu.
Marjinal bir öğrenci grubunun “Bu binadaki tuvaletler 400 öğrencinin talebiyle cinsiyetsizleştirilmiştir” afişini, büyük bir devrimmiş gibi manşet yapıyordu.
Şimdi aynı çevreden Hacettepe’li kız öğrenci savcılıkta “Bana tecavüz edildi” diyor, ODTÜ’lü öğrenci ise “Çok alkollüydüm, hatırlayamıyorum” diye kendini savunuyor.
Dahası da var.
Bu Cumhuriyet değil miydi; üniversitelerde yurt olmadığını, olanların da çok pahalı olduğunu, enflasyon oranında zam yapılmaması gerektiğini söyleyen..
Somut olaya bakınız..
Mavi sularda, kızlı erkekli, teknelerde geziler?
Hatırlayın, nasıl algılar yapıyorlardı..
Sözcü gazetesinde, “19 milyon öğrenci yoksulluktan kaydını sildirdi” diye haberler çıkıyordu.. Üniversiteden mezun olan milyonlarca öğrenci, haliyle kaydı siliniyor ya..
Mezuniyet sebebi ile kaydın silinmesini bile, diploma alınmadan, yoksulluk sebebi üniversiteyi terk gibi gösteriyorlar, Cumhuriyet gazetesi de refiki Sözcü’den bu haberi alıp, kullanmayı görev biliyordu..
Peki şimdi ne görüyoruz?
Yoksulluktan üniversiteyi terk ettiği iddia edilen öğrenciler tekne turları düzenliyor, sofralar kurup alkol tüketiyor.
Laikçi Cumhuriyet bize hâlâ “pazardan çürük sebze toplayan emekliler”i anlatsın dursun.
Biz ise tekne turuyla yetinmeyip, alkol zıkkımlanan, “kızlı-erkekli evlere özgürlük” diyerek gayrı ahlaki ilişkileri meşrulaştırmaya çalışan laikçi medyaya dikkat çekip, rezilliklerini ifşa ediyoruz..
Tecavüz üzerinden, ülkenin yargı sistemini tahkir etmeye kalkışanlar da bunlar.
Barış Terkoğlu’nun yazısından alıntılayalım:
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN>>>






