İKSV’de ahlaksız filmler! Toplumun ahlakını böyle bozuyorlar…
İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen İstanbul film festivalinde ahlaksız filmler gösterime girdi.
yeniakit kültür sanat
Bu yıl 37’incisi düzenlenen İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) İstanbul Film Festivali kapsamında pek çok film çeşitli salonlarda gösterime girdi. Bu filmler içinden bazıları toplumsal pek çok normun dışında kalan ve özellikle kültürel açıdan toplumumuzu zedeleyebilecek filmlerdir.
AHLAKSIZLIK İTİRAFI!
Festival kapsamında gösterime giren Arjantin yapımı ‘Al…’ filmi bir hayat kadınının hikayesini ve topluma karşı ayakta durmak mücadelesini anlatırken filmi ifade etmek amacıyla kullanılan ‘’ne ahlaki ne de toplumsal herhangi bir yargı filtresinden geçirmeden’’ifadesifilmin içeriğine ve anlatım diline dair büyük ölçüde bilgi verici… Özgürlük ve topluma karşı mücadele hikayesinin bir hayat kadını üzerinden ele alınması ve bu hikayenin ahlaki filtreden geçirilmeden sunulmasını övünç kaynağı ve etkileyicilik açısından sunulsa da aslında bu konu üzerinde toplumsal ve kültürel yargıları bulunan bir toplumda gösterimde olması ve bu filmlere genellikle gençlerin ilgi göstermesi toplumda temelden başlayan bir ahlaki çöküntünün habercisi niteliğinde.
MEHMETÇİK AFRİN’DE ŞEHİT OLURKEN GÖSTERDİKLERİ FİLME BAKIN!
Asker kışlasının Peygamber ocağı olarak nitelendiği ülkemizde Mehmetçiğin Afrin’de şehit düştüğü bir süreçte İKSV’nin gösterime soktuğu bir başka filmle ise millet, askerlikten soğutulmaya çalışılıyor…
Fransız yapımı ‘Çı… Yı…’ filmi askere gitmemek için kadın kılığına giren bir erkeğin hikayesini anlatıyor. Müslüman Türk askerinin birden fazla cephede cansiperane bir mücadele sergilediği bir süreçte İKSV marifetiyle gösterime soklulan Fransız yapımı filmle; askerlik konusunda alaycı, küçümseyici ve hoş olamayan bir tavır içinde anlatım gerçekleştirmesi ve festivale katılanların yaş aralığının askerlik çağına tekabül etmesi filmin kültürel ve toplumsal olarak büyük bir yozlaşmaya sebebiyet vereceğinin göstergesi…
Bir diğer gösterime giren film olan ve Fransa-Tunus yapımı film olan ‘Er… Ba…’ filmi muhafazakar bir toplumda dul kalmış bir kadının erkeklerin erotik fotoğraflarını çekmesi üzerine bir hikaye anlatıyor. Toplumda kadın olmaktan ötede muhafazakar bir toplumda kadın olmak olgusu çok derin bir olgudur. Bu bakımdan muhafazakar bir toplumda dul kaldıktan sonra bir kadının mesleki olarak sözde cesur kimliğini keşfetmesi ve bu sayede rüştünü ispat etmesi gibi bir algı oluşturması ve bu cesur kimliği erkeklerin erotik fotoğraflarını çekmesi üzerinden kazanması durumu kadınlar üzerinde kültürel ve toplumsal tabuların yıkılmasına yönelik bir film.
TÜRKİYE’Yİ UYUŞTURUCUYLA TANITIYORLAR
Festivalde rezaletler serisi bitmek bilmiyor… Bodrum’da geçen Danimarka yapımı ‘Ta…’ isimli film ‘’Bodrum’da tatillerini geçirmeyi tercih eden birçok Avrupalı var elbette; ama bu filmdeki Avrupalılar ne namuslu ne de sevimliler ’’ mottosuyla başlayan filmde bodrumda tatil yapan turistlerin uyuşturucu ekseninde yaşadığı olayları anlatıyor. Film hem konusu hem de olayların geçtiği yer olarak Türk toplumunda yanlış algı oluşturabilirliliği en yüksek filmlerden biri...
SAPIKLIĞI BÖYLE MEŞRULAŞTIRIYORLAR
Festivalde gösterime giren ve daha önce çektiği ve tüm dünyada büyük bir skandala yol açan yönetmenin ‘’Kı…, Se…’’ filmi iki kadın arasında bir aşk yaşamı sürdürmeye çalışan bir erkeğin hikayesini anlatıyor. Amaca giden yolda her şey mübahtır mantığı ile şekillenen filmde bireylerin çıkar ilişkisi ekseninde birden fazla kişiyle birlikte olabileceğini, bu tarz yaşamların gayet olağan olabileceğini dikta eder. Filmi izleyenler üzerinde oluşan bu rahatlık algısı daha sonraki yaşamlarında büyük bir sosyal çöküşe yol açacaklarının etkili bir göstergesi…