İbrahim Akın cezası bittikten sonra bir dergiye verdiği röportajda, çok ilginç açıklamalarda bulundu. İşte o röportajdan bir bölüm….
- 900 gün boyunca ne yaptın?
5 ay kadar içerideydim. Çıktıktan 20 gün ya da bir ay sonra G.Antep'e transfer oldum. İdmanlara başladım. Ama lisansım çıktı çıkmadı gibi problemler oldu. 2 ay lisans verdiler bana. O süreyi de cezadan saymadılar. Hâlbuki oynamamıştım. O yüzden 2,5 seneye uzadı cezam. Normalde 2 seneydi. Bana önce 3 yıl men cezası verildi. Tahkim Kurulu, 'Şike değil, teşebbüs' diyerek 2 seneye indirdi. Son bir sene boştaydım. İdmana dahi çıkmadım. Moral motivasyon en aşağıdaydı. Çocukların, ailen var. Başka bir hayattan başka bir hayata geçiyorsun. Kumardır, at yarışıdır bunların hepsi geride kaldı, hapisten çıktıktan sonra.
- Senin at yarışı oynadığını bilmeyen yok. Nasıl bıraktın?
5 ay hayatımdan çok şey değiştirdi. 'Her şerde bir hayır vardır' derler ya, böyle bir şey oldu.
- İçeride mi başladı bu değişim?
Evet. Üç kez rüya gördüm. Çıkacağım günü, kimle çıkıyorum rüyamda gördüm. Hepsini arkadaşlarıma söyledim. Eşime de söyledim. Kimse inanmıyordu bana. 'Buradan, bu odadan ilk ben çıkacağım' dedim. 'Üç kişi çıkacak, biri benim' dedim. Kimse inanmıyordu bana. 'Pazartesi, günlük spordan geleceğiz ve çıkacağız' dedim. 'Şükür namazımı kılacağım, çıkacağız' dedim. Aynen gördüğüm gibi oldu. İlk ben çıktım. Tabii içeride 5 vakit namaza başladım. Oruç tuttum.
- O an ne hissettin?
Hiç sevinmedim. Adım gibi biliyordum. Herkes sevinirken, ben içeri gittim. Abdestimi aldım. Şükür namazımı kıldım. Eşyalarımı topladım. Aşağı geldim ve oturdum. Çünkü aynı rüyayı çok gördüm. Suçsuz olduğumu biliyordum.
- Olayın çok büyük olduğunun farkına vardınız mı?
Evet. Bütün suçlu ben oldum. Bu çok ağır bir şey oluyor içerideyken. İnsana daha çok koyuyor. İçerideki insanlar bile sana suçluymuşsun gözüyle bakıyor. Bu da sizin psikolojinizi çok zor hale getiriyor.
-Namaza nasıl başladın?
Namaz hayatımda her zaman vardı. Ama düzenli değildi. Diyorum ki hapis Allah'ın bana bir cezasıydı. Şimdi ise namazı kaçırmıyorum.
- İçeride birileri mi teşvik etti?
Yok, kendi kendime. 3-5 kişi daha kılıyordu. Bu zamana kadar hiç tam oruç tutmadım. 2 sene ful tuttum. İbadetle geçirdim. Bunu kalben söylüyorum; beni ayakta tutan tek şey imandı.
"GALATASARAY İLE ANLAŞMIŞTIK"
- 3 Temmuz'a gidelim. Operasyon günü sen neredeydin?
3 Temmuz başladığında İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile Slovakya'da kamptaydık. 10 gün sonra polis bizi de davet etti. Benim de o ara transfer görüşmelerim vardı. G.Saray, Beşiktaş, F.Bahçe beni istiyordu. Hepsiyle de konuşuyorduk. Ama G.Saray ile para ve bonservisimde anlaşmıştık. Abdullah (Avcı) Hoca bana, "İskender'le git. Sizi gözaltına almayacaklar. 2 gün de tatil yapın, geri gelin." dedi. Biz de hiçbir şey bilmiyoruz. Geldik, havaalanından aldılar. Ne olduğunu anlayamadık.
- Olanları takip etmediniz mi, gazeteleri okumadınız mı?
Genel hatlarıyla biliyoruz ama bizim hakkımızda ne var ne yok onu bilmiyoruz. Bizi direkt Organize Şube'ye götürdüler. Nezarete attılar. Öyle bekliyoruz. Avukatımız yok. İstanbul Belediye'nin bir avukatı geldi. Adamı tanımıyorum, etmiyorum. 'Anlat' diyor bana. 'Ne anlatayım' dedim. 'Sen bilmiyor musun?' dedi. 'Sen bilmiyorsan ben nereden bileceğim?' dedim. Bana anlat diyor avukat. Ben hayatımda karakola dahi gitmemişim. Nezarete koydular bizi. Aradan 8-9 saat geçti, yukarıya çıkardılar. Önüme 55 sayfalık bir doküman koydular. İçinde telefonda ne konuştuysam hepsi var. Soruları cevapladık. Avukat da yanımda. Bana 'Şimdi seni salarlar' dedi.
- Kaç saat sürdü bu?
3-4 saat sürdü. İki defa ara verdik. Gece 11 gibi bitti. Avukat 'Savunma güzel' dedi. Her şey gayet normaldi. Bir baskı yoktu.
- Sen hiç ön hazırlık yapmadın mı?
Hayır. Bir şeyden haberim yok ki. Ondan sonra avukat yarın savcı seni görmek istiyor dedi. Ertesi gün savcıya gittik.
- Havaalanında seni aldılar, şok yaşadın mı?
Şimdi böyle bir şey beklemiyorduk ama tutuklanan insanlar vardı. Olabilirdi de. Ama bize söylenen bizi kimsenin almayacağıydı.
- Savcıya gittiniz. Sonra… Baskı falan olduğunu söyledin...
5 saat sürdü sorgum. Bir kez ara verdik. Aradan sonra işte o 9 paragraf cevaplarım var benim. Eğer polisteki savunmamı görürseniz, savcıdaki savunmamın neden değiştiğini anlarsınız.
- Savcıyla konuşurken yanında avukatın yok muydu?
Yine aynı avukat vardı. Avukat CAS davasına gittiğimde de benimle geldi. Beni mahkemede desteklemedi, CAS'ta destekledi. Mahkemeye çağrıldı gelmedi. Savcının bana yaptığı baskıyı anlatmadı.
- Avukat, CAS'ta F.Bahçe ceza almasın diye böyle bir savunma yapmıştır belki…
Mahkemeye gelse böyle böyle oldu dese belki her şey farklı olacak. Ben HSYK'ya da itiraz ettim. Savcı bana baskı yaptı dedim.
- Beşiktaş maçı öncesi Tayfur Havutçu ve Serdar Adalı seninle konuşuyorlar…
Adamlar 'seni istiyoruz' diyor. Ben de menajerim aracılığı ile diyorum ki -Serdar Adalı'yı at camiasından biliyorum- 'Abi transfer olduğumda, şu kadar avroya anlaştık ama bana bir tane at hediye etsin' diyorum. İsmini veriyorum atın. Bundan dolayı şike yapmış oluyorum. Öyle diyorlar benim için. Baksınlar o maça. Yıllarca kaptanlığımı yaptı Tayfur hoca. Çok severim kendisini. Ama yapmadım böyle bir şey. Onlar da o niyetle aramadı beni. Ben o maçta gol attım. Quaresma ile maçın adamı seçildik. İlk defa bir şey anlatayım size. Mahkemedeyiz. Hâkim bana soruyor. "Oyundan çıktın Beşiktaş maçında, neden penaltı atmadın? Yahu şimdi ben nasıl o hâkime 'oyundan çıkan futbolcu penaltı atamaz' diyeyim. Maçı izlediyseniz ben golü penaltıdan attım zaten. Siz bunları bilmiyorsanız bana bu soruyu sorarsanız ben şike yapmadığımı size nasıl anlatayım? Spor mahkemesinin kurulması gerektiğini defalarca insanlar söylüyor. Hangi futbolcu gol atıp da şike yapabilir?
- F.Bahçe ile ilgili suçlamalar için ne diyeceksin?
Fener için de şike yaptı diyorlar. Nasıl olabilir? Maçı izlesinler. Bir pozisyon var. Lugano bana patlak gözlerle bakıyor. Ben de ona işaret ediyorum. Maçın içinde olan bir pozisyon bu. Ama bunu başka anlamlara yoruyorlar. O maçta bizim takımın 7 gol pozisyonu var. Topların hepsini ben getirmişim. Bir topum direkten dönmüş. Nasıl dersiniz, 'bu adam şike yaptı' diye?