Düğün takıları ile uzun metraj film çektiler. Balayı yerine sete gittiler
Konya’da yaşayan Bilal ve Büşra Bülbül çifti uzun metraj sinema filmi çekme hayallerini gerçekleştirdiler.
Bülbül çifti yıllardır hayalini kurdukları sinema filmi projesini düğünde takılan takılar sayesinde hayata geçirdiler. Konya’da yaşayan çift bir dergiye verdikleri röportajda ilk uzun metrajlı projeleri olan “Benim Küçük Sözlerim” filmi hakkında konuştular. Seneryosunu birlikte kaleme aldıkları film Konya’da üç çocuğun büyük bir göle doğru yolculuklarını konu alıyor.
BU HİKAYE ÇOCUKLUĞUM
Evlerinin küçük havuzunda yüzmekten bıkan film karakteri üç çocuk evlerinden çok uzakta olan göl de yüzmek için uzun bir yürüşe çıkıyorlar. Bu yürüyüşü filmin senaristi olan Bekir Bülbül şöyle anlatıyor:
“Bu hikâye benim çocukluğuma ait küçük bir anı, fakat aynı zamanda şu anki hayatımın da küçük bir alegorisi diyebilirim. Film; küçük bir çocuğun kendi gibi küçük dar havuzunda yüzmekten sıkılması ve uzaktan efsunlu görünen daha büyük bir gölde yüzmek için uzun, zorlu bir yolculuğa çıkış hikâyesi.Alegori derken şunu kastediyorum; kendi dar hayatımda yüzmekten sıkılmış, bunalmış bir ruh haliyle daha büyük denizlere doğru koşma mücadelem bu benim. Fakat acı bir şekilde hissettim ki bu büyük deniz öyle zannettiğim gibi efsunlu falan değil. Düşündüğümden daha rezil, bataklıklı, çamurlu bir illet adeta… Yanına yaklaşınca girmek bile istemediğim, kokusundan yeterince midemin bulandığı, kendi kaotik derinliklerine çekmek için para, makam vesaire gibi sembolleri acımasızca kullanan tuhaf bir simülatif dünya sanki.“
Filmin bütçesini düğünde takılan takılarla karşılayan çift balayı yerine ise kendi filimlerinin setine gittiklerini belirterek bu durumdan son derece memnun olduklarını ifade ediyorlar.Türkiye’de son dönemde çok büyük bütçelerle çekilen filimlerin gişe hüsranlarına uğraması Türk sinemasının oturmuş bir dilinin olmamasından kaynaklanıyor sürekli olarak bir arayış içinde olan sinemamıza bu filmin hikayesi umarız ilham olur.