Sakarya Üniversitesinde görevli akademisyenler, ‘Dini İstismar Boyutuyla 15 Temmuz Darbe Girişiminin Arka Planı’ isimli bir kitabını yazdı.
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Osman Güman ve Yrd. Doç. Dr. Hülya Terzioğlu’nun editörlüğünde ‘Dini İstismar Boyutuyla 15 Temmuz Darbe Girişiminin Arka Planı’ isimli bir kitap yayımlandı. Hain darbe girişiminin dini istismar boyunun ele alındığı kitapta teolojik, tarihsel ve sosyolojik analizlere yer verildi. Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, yetkili makamlarımızın ve aziz milletimizin kararlı tutumu sayesinde bu tehlike bertaraf edildi. Bu sinsi ve tehlikeli terör örgütünün diğer pek çok örgütten farklı yönleri bulunmaktadır. Öncelikle bu yapı din gibi kutsal ve hassas bir alanı kullanarak yol yürümüş, müntesiplerinin akıl ve iradelerini kontrol altına almış, gizli ve sinsice iş tutmuş ve bunları uluslararası bağlantılarla desteklemiştir. Dolayısıyla bu mücadele kriminal, idari, adli ve siyasi kurumlar eliyle yürütülürken, aynı zamanda çok daha uzun zamana yayılan sosyolojik ve akademik faaliyetlerle de desteklenmesi zorunlu hale gelmiştir” dedi.
GİZLİ YAPILANMALARA İZİN VERİLMEMELİ
Doç. Dr. Osman Güman da, “FETÖ’nün teolojik, sosyolojik ve tarihi açıdan masaya yatırıldığı çalışmada haliyle aktüel konumundan dolayı ağırlık merkezini FETÖ oluşturmaktadır. Ancak bu, sorunun sadece FETÖ’den ibaret olduğu anlamına gelmemektedir. Bir daha böyle acı tecrübelerin yaşanmaması için dinî cemaatlerin teolojik açıdan aksayan yönlerine dair nitelikli akademik çalışmalar sürdürülmeli, dinî ve gayri dînî cemaat ve oluşumların haddinden fazla büyüyüp obezleşerek diğer cemaat ve oluşumlara “büyük abilik” yapmaması ve devleti ele geçirmeye kalkışmaması için cemaatlerin her türlü faaliyetleri şeffaflaştırılmalı, piramit şeklinde gizli yapılanmalarına ve devletin belli kurumlarını istila etmelerine müsade edilmemelidir” şeklinde konuştu.
ÖZELLİKLE GENÇLER BU KİTABI OKUMALI
İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Bostancı ise, “İnsanların bu kitabı okudukları zaman örgütün iç yüzünü görüp, bu örgüt hakkında daha sağlıklı bir kanaat edineceklerini ümit ediyoruz. En azından bundan sonra, toplumumuzun, özellikle gençlerimizin bilinçlendirilmesi, din eğitiminin ‘doğru yer ve ellerden alınması’ mesajının verilmesi noktasında bu kitabın önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bu yönüyle çalışma, tarihe düşülen bir not mesabesinde olacaktır” diye konuştu.
