• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Cuntanın kavga sevinci

Yeniakit Publisher
2013-12-06 22:15:15 - 2013-12-07 08:14:23
Cuntanın kavga sevinci

AK Parti ile Gülen grubu arasındaki kavga olarak yansıtılan son günlerdeki tartışmalar, 28 Şubat sanıkları ve vekilleri tarafından büyük bir sevinçle karşılandı. Bir numaralı sanık emekli Org. İ. Hakkı Karadayı’nın avukatı Erol Aras, dünkü duruşmada hem AK Parti hükümetini hem de Gülen grubunu hedef alarak, son günlerdeki yayınların 28 Şubat davasının temellerini ortadan kaldırdığını savundu.

EROL METİN/ANKARA - AK Parti ile Gülen cemaati arasındaki kavga olarak yansıtılan son günlerdeki gelişmeler, 28 Şubat sanıkları ve vekilleri tarafından büyük bir sevinçle karşılandı. 28 Şubat darbe davasının dünkü duruşmasında savunma yaparken yaşanan gerginlikleri de değerlendiren sanık emekli Tuğamiral İsmail Ruhsar Sümer’in avukatı Erol Aras, hem AK Parti hükümetini hem de Gülen cemaatini hedef aldı. Aynı zamanda bir numaralı sanık dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Org. İ. Hakkı Karadayı’nın avukatlığını yapan ve Ankara Barosu Yönetim Kurulu Üyesi olan Aras, 28 Şubat 1997 tarihli MGK toplantısında merhum Başbakan Erbakan’a baskı yapılmadığını, sürece adını veren MGK toplantısında alınan 18 maddelik kararların 14 Ağustos 2004 tarihli MGK toplantısında alınan tavsiye kararlarıyla aynı olduğunu iddia etti. Aras, 2004 yılından sonraki süreç için tahkikat yapılmamasının 28 Şubat davasının temellerini ortadan kaldırdığını savundu. Üst rütbeli sanıkların avukatı Aras, Gülen cemaatinin paralel devlet oluşturduğunu, emniyeti devraldığını ileri sürdü. 

“ANCAK DİNE DAYALI REJİM GELİRSE SORGULANABİLİR”

8 yıllık kesintisiz eğitimin uygulanmasını, İmam Hatiplerin orta kısımlarının kapatılmasını, Kur’an kurslarına kilit vurulmasını ve dindar personelin kamu kurumlarından tasfiyesini de hedefleyen 18 Maddelik MGK kararlarının meşru olduğunu iddia eden Erol Aras, Anayasa Mahkemesi’nin Refah Partisi’ni irticai faaliyetlerin odağı haline geldiği gerekçesiyle kapatmasının sanık konumundaki müvekkillerini haklı çıkardığını öne sürerek, “Bu 18 madde neden zorla olsun? İrticaya karşı tedbir alınması neden zorla olsun? Bu kararlar kimi rahatsız etmektedir? Bu kararlar ancak rejim değiştirilerek dine dayalı bir rejim oluşturulursa sorgulanabilir. Bu kararlar zorla aldırılmamıştır. Ama bu kararları alan siyasetçiler kendi iç dünyalarında zorlanmış olabilirler. Bu siyasetçilerin neden iç dünyalarında zorlandıkları Anayasa Mahkemesi’nin kapatma kararıyla izahını bulmuştur” dedi.

UTANMADAN ERBAKAN’A İFTİRA ATTI

28 Şubat sürecinde Erbakan ve arkadaşlarının şeriat rejimini getirmeye çalıştığını öne süren Erol Aras, Milli Görüş liderine atfen gerçek dışı beyanlarda bulunarak, şöyle konuştu: 1996 yılında irticayla ilgili dönemin merhum Başbakanı, ‘irtica gelecek. Kanlı mı gelecek, kansız mı gelecek’ demiştir. Milletvekilleri hacda vs. yerlerde büyük bir fütursuzlukla konuşmuştur. Silahlı Kuvvetler devletin anayasal organlarına gitmiştir. Cumhurbaşkanı’na (Demirel) gitmiştir.  Cumhurbaşkanı ihtiyaç hissetmiş beni aydınlatın diye. 17 Ocak’ta konu Cumhurbaşkanı’na anlatılmış. Cumhurbaşkanı ciddi bulduğunu söyleyip MGK’nın yani anayasal kurulların önüne getirmiştir. O korku, kaygı ve vehimden kaynaklanan bir şey değildir. Yapılan değerlendirmelerde irtica ile terörün aynı seviyede devleti tehdit ettiği belirtilmiştir. İrtica o dönem Türkiye Cumhuriyeti devleti için tehditti. MGK kararları paralelinde insanları aydınlatmak için brifingler verilmiştir. Brifingler aslında darbenin önlenmesi için yapıldı. Bir buhran çıkarsa bunun anayasa çerçevesinde çözüleceğini gösterdikleri için o kararları alanların tarihte takdirle anılacağını düşünüyorum.”

“YAĞCI” PROF. AKİT’İ ŞİKÂYET ETTİ!

Daha sonra ertelenen savunmasını yapmak üzere kürsüye gelen sanık emekli Albay Oğuz Kalelioğlu’nun avukatı Mehmet Kocaoğlu, unvanının ‘Prof.’ olduğunu, ancak bunun tutanakta yer almadığını söyledi. Salonda gülüşmeler olurken, Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal, “kendileri açısından herkesin müdafaa avukatı sıfatı taşıdığı” cevabını verdi. Gazetelerin davaya ilişkin yayınlarını mahkeme heyetine şikayet eden Kocaoğlu, Akit’in manşetini havaya kaldırarak, “Gazetelerde sürekli baskı var. ‘Darbelerin anası 28 Şubat’tır deniliyor” dedi. Mahkeme Başkanı Köksal’ı da övmeyi ihmal etmeyen Kocaoğlu, “Bu size yağ çekme değildir” diye konuştu.

İRTİCA BRİFİNGLERİNİ VİDEOYLA YAYMIŞLAR!

Savunmasını yapan sanık dönemin Genelkurmay Silahlanma ve Savunma Daire Başkanı emekli Orgeneral Aslan Güner, ne kendisinin ne de dairesinden hiç kimsenin BÇG’de görev almadığını iddia etti. 7 Nisan 1997 tarihli ‘irticaya karşı alınacak tedbirler’ konulu BÇG toplantısına emirle katıldığını kabul eden dönemin Genelkurmay İstihbarat Yönetim Plan ve Koordine Dairesi Başkanı emekli Tuğgeneral Metin Yaşar Yükselen, söz konusu toplantıda kendisine atfedilen sözleri “28 Şubat kararları havada kalmamalıdır. Kıyafet konusu hemen gündeme getirilmelidir” ise sarf etmediğini ileri sürdü. GATA ve Bursa Işıklar Askeri Lisesi’nde brifing verdiğini doğrulayan Yükselen, bunu sanık dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Org. Çevik Bir ile İstihbarat Başkanı emekli Korg. Çetin Saner’in emriyle yerine getirdiğini, sunumlarda bölücü terör ve irtica tehdidine vurgu yaptığını dile getirdi.

 Bu brifinglerden sadece ikisini verdiğini ifade eden Yükselen, diğer sunumların iptaline ilişkin, “Bizim Karargah’tan uzun süre uzak kalmamamız için brifingi video kasetlerden birlik komutanları kendi personeline okuyabilir diye düşünüyorum” cevabını verdi. Yükselen, personel eksikliğinden dolayı irtica sunumlarının kendisi tarafından yapıldığını iddia etti. Duruşma 9 Aralık Pazartesi tarihine ertelendi.


x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23