Tekrarlayan ağız yaraları, gözde iltihap ve cilt lezyonlarıyla kendini gösteren behçet hastalığı, milyonlarca kişiyi yakından ilgilendiriyor. Peki behçet hastalık nedir, kimlerde görülür?
Tıp literatürüne ilk kez Türk bilim insanı Prof. Dr. Hulusi Behçet’in tanımlamasıyla giren Behçet hastalığı, bağışıklık sisteminin kendi dokularına saldırması sonucu gelişen kronik ve otoinflamatuar bir hastalık olarak biliniyor. Halk arasında “İpek Yolu hastalığı” olarak da adlandırılan bu sendrom, ağızda ve genital bölgede yaralar, gözlerde iltihap ve cilt lezyonlarıyla kendini gösterirken, eklemlerden sindirim sistemine, damarlardan sinir sistemine kadar birçok organı etkileyebiliyor. Belirtiler kişiden kişiye farklılık gösterebiliyor; bazen hafif seyrederken bazen de görme kaybı veya damarlarda ciddi sorunlara yol açabiliyor. Peki, behçet hastalığı tam olarak nedir?
Behçet hastalığı nedir neden olur?
Behçet hastalığı, damar iltihabı yani vaskülit nedeniyle ortaya çıkar ve her boyuttaki damarı etkileyebilir. Böylece vücudun farklı bölgelerinde yaralar, iltihaplar ve pıhtılaşma sorunları görülebilir. Kesin nedeni bilinmeyen hastalıkta genetik faktörlerin, özellikle HLA-B5 ve HLA-B51 genlerinin rol oynadığı düşünülür. Ancak bu genleri taşıyan herkesin hastalığa yakalanmadığı da bilinmektedir. Uzmanlara göre bağışıklık sistemi bozukluğu, çevresel faktörler ve enfeksiyonlar da süreci tetikleyebilir. Özellikle genç erişkinlerde, 20–45 yaş arasında ve erkeklerde daha ağır seyreden bir tabloya rastlanır.
Behçet hastalığı belirtileri neler?
Hastalığın en yaygın belirtisi ağız içinde tekrar eden, sıradan aftlara benzeyen ancak çok daha ağrılı ülserlerdir. Dudak, dil ve yanak içini etkileyen bu yaralar genellikle birkaç hafta içinde geçse de sık sık tekrarlama eğilimindedir. Genital bölgede de benzer şekilde ağrılı yaralar oluşur ve iz bırakabilir. Gözlerde ortaya çıkan iltihap, yani üveit, görme bulanıklığına, kızarıklığa ve ağrıya yol açar; tedavi edilmediğinde kalıcı görme kaybına neden olabilir. Ciltte sivilce benzeri lezyonlar veya kırmızı, ağrılı nodüller görülebilir. Ayrıca diz gibi eklemlerde ağrı ve şişlik, damar iltihabı nedeniyle bacaklarda şişlik ve kızarıklık, bağırsaklarda kanlı ishal, sinir sisteminde baş ağrısı, denge kaybı, unutkanlık gibi çok farklı bulgular tabloya eşlik edebilir.
Behçet hastalığı tanısı nasıl konulur?
Behçet hastalığını ortaya koyan özel bir laboratuvar testi bulunmamaktadır. Tanı, belirtilerin gözlenmesiyle konulur. Özellikle 12 ay içinde en az üç kez tekrarlayan ağız ülseri önemli bir kriterdir. Buna ek olarak genital yaralar, göz iltihabı ve cilt sorunları da tanıyı güçlendirir. Doktorlar, benzer hastalıkları ayırt etmek için kan testlerinden faydalanabilir. Tanıda kullanılan en bilinen yöntemlerden biri de paterji testidir. Bu testte cilt üzerine yapılan küçük bir travmanın ardından 48–72 saat içinde iltihaplı şişlik oluşup oluşmadığı kontrol edilir.
Behçet hastalığında tedavi mümkün mü?
Behçet hastalığının bugün için tamamen ortadan kaldırıcı kesin bir tedavisi bulunmamaktadır. Tedavide amaç, belirtileri hafifletmek, atakları kontrol altına almak ve yaşam kalitesini artırmaktır. Ağız ve genital yaralar için kortikosteroid içeren sprey, gargara veya kremler kullanılabilir. Cilt ve eklem ağrılarında ağrı kesiciler, damar ve organ tutulumu gibi ciddi durumlarda ise bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar tercih edilebilir. Hastalığın kontrolünde kolşisin en sık kullanılan ilaçlardan biridir. Bununla birlikte stresten uzak durmak, düzenli uyku, sigara ve alkolden kaçınmak, sağlıklı beslenmek tedaviye destekleyici adımlar arasında yer alır.
Behçet hastalığı tehlikeli mi?
Behçet hastalığı çoğu zaman tekrarlayan ataklar ve iyileşme dönemleriyle seyreder. Ancak göz tutulumu kalıcı görme kaybına, beyin ve büyük damar tutulumu ise hayati risklere yol açabilir. Bu nedenle hastaların düzenli olarak doktor kontrolünde olması büyük önem taşır. Bulaşıcı bir hastalık değildir ve kanser kategorisine girmez. Ancak genetik yatkınlıkla birlikte bağışıklık sistemindeki bozukluk hastalığın ortaya çıkmasına zemin hazırlar.
