Ateşin yazıyla buluştuğu bir sanat olan pirografi Demir Cika'nın atölyesinde farklı bir perspektif arayanlara önemli ipuçları sunuyor.
Ateşin yazı ve çizimle buluştuğu sanat pirografi. Arnavutluk'un en ünlü sanatkârlarından biri olan Demir Cika’nın atölyesinde hayat buluyor. "Pyrogravür" olarak da adlandırılan ateşle çizilen resimlerin tarihi, uzun zaman öncesine dayanıyor.
Pirografi kavak ağacından ince tabla ya da tahta üzerine ateş süngüsü ve özel aletler kullanılarak yapılıyor. Usta sanatkâr Demir Cika da Durres'daki küçük atölyesinde ateşle çizdiği sayısız resme imza attı. Demir Cika pirografi sanatını şu ifadelerle anlattı:
"Pirografi, yapılması çok zor bir zanaat. Gerekli tahta parçalarını bulmakta zorlandığımda resim çalışmalarıyla yetiniyorum. Ancak bu işi çok severek yapıyorum. Bu, yalnızca ustalık gerektiren bir iş değil; sanatçı ruhuna da sahip olmak gerek. Bazı pirograflar eserlerinde boya kullanarak, resimleri renklendiriyor ama ben boyaya gerek duymuyorum. Gerekli olan tek şey, hafif dokunuşlarla istenilen objeleri ateşle oyarak çizmek. En kısa zamanda da kendi sergimle eserlerimi tanıtmak istiyorum.”
Mesleğine sıkıca tutunan usta sanatçı, insan portreleri, doğa manzaraları gibi göze çarpan çok sayıda eser veriyor. Bunlardan biri de, Arnavutların milli kahramanı İskender Bey'in portesi. Demir Cika, pirografilerinin yanı sıra resim alanında da beğeni toplayan eserlere imza atıyor. Demir Cika'nın hayal gücü ve el becerisini konuşturduğu tablo ve pirografiler, bu sanatın meraklılarına ince zevkler sunuyor.
RİNA GURGULE – KUZEY HABER AJANSI
