• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Ağız ve diş sağlığı deyip geçmeyin!

Yeniakit Publisher
2018-11-22 14:06:00 -
Ağız ve diş sağlığı deyip geçmeyin!

Bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla ağızdaki dokular da etkileniyor.

Kanser tedavisinde hücreye ya da hedefe yönelik tedavide büyük gelişmeler kaydedilmekle birlikte hem kemoterapi hem de radyoterapi minumum da olsa hastalıklı hücrelerle birlikte sağlıklı dokulara zarar verebiliyor.

Bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla ağızdaki dokular da etkileniyor.

Dahası tükürük akışı azaldığı için tükürüğün koruyucu etkisinin ortadan kalkmasıyla savunma daha fazla zayıflıyor ve ağız yaraları ortaya çıkıyor.

Ağız yaraları, virüs, mantar ve bakterilerin vücuda giriş kapısı görevini üstlendiği için de hem ağız içi hem de tüm sistem enfeksiyonlara açık hale geliyor.

Dolayısıyla kanserin oluşturduğu sıkıntıların dışında genel beden sağlığını etkileyen problemler ortaya çıkabiliyor.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Bütün bunlar, kanser tedavisinin yapılmasına engel olabileceği gibi kemoterapiye ara verilmesine ya da sonlandırılmasına kadar gidebilen ciddi sonuçlar doğurabiliyor.

Onun için kanser tedavisi öncesinde ağız ve dişlerin kontrol edilmesi önem taşıyor.

Kanser tedavisiyle eşzamanlı ağız içine işlem yapılamıyor.

Ağız diş sağlığı ile ilgili yapılması gerekenlerin tedavi başlamadan uygulanması gerekiyor. Çünkü kanser tedavisine başlandıktan sonra ağız içine yönelik herhangi bir tedavi şansı bulunmuyor.

Öncesinde yapılan işlemlerle hem kanser tedavisinin genel başarısına katkı sağlanabiliyor, hem de muhtemel ağız içi komplikasyonların önüne geçilerek hastanın hayat kalitesi ciddi oranda artırılabiliyor.

Kemoterapi veya radyoterapj sırasında ise ağız boşluğunda mantar ya da uçuklar gibi ortaya çıkabilecek herhangi bir problem, yara örtücü jeller, pomatlar, rahatlatıcı gargaralar ve ağrı kesiciler yardımıyla kontrol altına alabiliyor.

Ancak hastaların da bazı uyarıları dikkate alması ve mümkün olduğunca ağız hijyenine dikkat etmesi gerek.

Doğru diş fırçası seçilmeli:

Hastaların mutlaka yumuşak bir diş fırçası tercih etmesi gerekiyor. Hatta bunu da kullanmakta zorlanılıyorsa diş fırçası kaynar suya batırılarak daha da yumuşak olması sağlanmalı.

Mentolsüz macunlar tercih edilmeli. Mentol içeren, keskin ve mukozayı tahriş edebilecek macunlar kullanılmamalı.

Aslında bütün diş macunları mentollü olsun veya olmasın zaten kanser tedavisi gören hastalara göre üretilmiyor. Sağlıklı insanların sağlığını tehdit eden kimyasallar içeriyor.

Yani diş macunlarından uzak durmakta ve içinde karbonatın iyice eritildiği su ile elma sirkesi karışımından yararlanmakta fayda var. Bu basit karışım hem ağız içi mukazasına zarar vermiyor ve hem de onun mikroplardan sürekli temiz kalmasını sağlıyor.

Düşünün hekimler hastalarına şu tavsiyede bulunmak zorunda kalıyor ve "Özellikle de diş etlerinde, ağız dokularında yanma, hassasiyet gibi durumlar ortaya çıkarsa hemen fırçalama bırakılmalı. Eğer diş etleri kendiliğinden veya ufak bir uyarı ile kanıyorsa ve hiçbir şekilde fırça ya da macun kullanılamıyorsa gazlı bezle temizlik yapılmalı" diyor.

Kan değerleri çok düşük olan hastalarda fırçalama sırasında kanama oluşabilir. Bunun için, ağız içi hijyeninin sağlanmasında alkol ve köpürme sağlayan zararlı kimyasallar içermeyen ancak bakterilere etki edebilen gargaralar kullanılmalı. Ama var mı böyle bir ürün? Yok! İlaç sanayiinin böyle bir çabası da yok!
Oysa tavsiye ettiğimiz basit bileşim, harika bir ağız gargarası. Yutacak olsanız bile zararı söz konusu değil.

Ağız ve dudaklar nemli tutulmalı

Ağız kuruluğu daha fazla plak birikimine yol açtığı için ağız hijyenine dikkat edilmesi önem taşıyor. Bununla birlikte sık sık ama yavaş yavaş su içmek ve besinleri su ile birlikte almak, tükürük salgısını artırmak için şekersiz sakız çiğnemek ya da şekersiz limonlu şekerleri emmek de ağızın nemlendirilmesinde yarar sağlıyor. Dudaklarda yara oluşmasını önlemek amacıyla petrol içermeyen bir ürünle sık sık nemlendirilmeli.

Tahrişlere karşı korunmalı:

Ağız dokularının tahriş yapan etkenlerin başında alkol ve sigara geldiği için öncelikle bunlardan uzak durulmalı. Bunun yanı sıra, dokuları etkileyecek sarmısak, soğan, baharatlı, tuzlu, asitli, sıcak yiyecek ve içecekleri tüketmemek gerekiyor.

Beyaz kan hücrelerinin sayısı azaldığında galeta gibi sert yiyecekler ağız dokularını yaralayabileceği için bu tarz sert, kuru gıdalar yenilmemeli.

Protezler sadece yemek yerken kullanılmalı:

Özellikle yüksek doz kemoterapi ve radyoterapi tedavisinden sonra 3 hafta süreyle protezler yalnızca yemek sırasında kullanılmalı.

Sonrasında sabunla temizlendikten sonra, sirkeli temiz su içerisinde muhafaza edilmeli. Buz uygulaması yapılmalı:

Kan akışını dolayısıyla ilacın ağız dokularına ulaşmasını azaltacağı için kemoterapi ilaçları verilmeden önce ve verildikten 1/2 saat sonra buz kalıpları emilerek ağız dokuları korunmalı.

Tedavi sonrasında da ağız hijyenine dikkat

Kanser tedavisi gören hastaların tedavileri sonrasında da ağız diş sağlığına dikkat etmeleri önem taşıyor. Çünkü özellikle baş boyun bölgesine yapılan radyoterapi uygulamaları çok fazla çürük oluşumuna sebep oluyor.

Onun için tedavi sonrası düzenli diş hekimi kontrollerine gidilmesi gerek. Diş çekimi tedaviden 1-1.5 yıl sonra yapılabiliyor. Ortodontik tedaviler ve implant uygulamaları için de yine en az 1-1.5 yıl geçmesi gerekiyor.

Kanser tedavisi öncesinde yapılması gerekenler

Radyografi alınmalı, ağız diş muayenesi yapılmalı.

Ağız hijyeni sağlanmalı ve kişiye özel ağız hijyeni yöntemi belirlenmeli.

Çocuk hastaların aileleri de eğitilmeli.

Enfeksiyon odağı olabilecek diş, diş eti tedavileri tamamlanmalı.

Uygun olmayan dolgu ve protezler değiştirilmeli.

Keskin kenarlara sahip dişler ve restorasyonlar düzeltilmeli.

Ümitsiz dişler çekilmeli.

Çürükleri önlemek için dişlere flor uygulanmalı,

Ortodontik tedavi sona erdirilmeli.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23