İspanyolların, "Halifelik döneminden beri Türklerin tarihindeki en önemli adım" ifadesiyle bahsettiği Milli Muharip Uçak KAAN, her gün biraz daha hızlanarak yolculuğuna devam ediyor. Türk havacılığının 'çılgın projesi' olarak görülen 5. nesil uçak, 21 Şubat 2024 tarihinde göklerle buluşmasının ardından ikinci uçuşuna hazırlanıyor.

Türk Havacılık Uzay Sanayii (TUSAŞ) mühendis ve teknisyenleri ise KAAN'ın ikinci prototipinde son aşamaya geldi. Havacılık projelerine ilişkin kulis bilgileriyle tanınan sosyal medya hesabı Avionot, ikinci KAAN uçağının montajında sona yaklaşıldığını duyurdu.

TUSAŞ kaynaklarının, ikinci prototipe F110 motor entegrasyonu sonrası KAAN'ın haziran ya da temmuz ayında tamamıyla hazır duruma geleceğini söyledikleri ifade ediliyor.

İkinci prototipin tamamlanmasının ardından KAAN'ın uçuş testleri iki uçakla birlikte daha hızlı ilerleyecek. Hemen ardından üçüncü prototipin yapımına geçilecek.

KAAN'ın ikinci prototipte bir miktar kısalacağı ve boyunun 21 metreden biraz daha az olacağı ifade ediliyor.

Savunma havacılık uzmanı Tolga Özbek, TUSAŞ kaynaklarından aldığı bilgiyi aktararak KAAN'ın yeni tasarımında bir dizi yapısal değişikliğe gidildiğini ve boyutunun çok az da olsa küçültüldüğünü söylemişti. Özbek'e göre, KAAN'ın burun kısmında da tasarım değişikliği bekleniyor.

Sözkonusu değişimler Milli Muharip Uçak KAAN'ın konsept tasarımını etkilemiyor. Türkiye'yi 5. nesil uçağa sahip dünyanın 4. ülkesi yapan KAAN, ikinci ve üçüncü prototipin ardından gelişimini daha hızlı biçimde sürdürecek.

Deneyimli pilot Barbaros Demirbaş komutasında ilk uçuşunu 21 Şubat'ta gerçekleştiren KAAN, 8 bin feet yükseklikte 230 knot hıza ulaşmıştı. Uçağın yeni prototiplerinin giderek daha hızlı seyir testleri yapması ve nihayetinde hedeflenen 1,8 ilâ 2,2 Mach arasında hızlara ulaşması bekleniyor.

ASELSAN tarafından geliştirilen ve bir süredir Özgür Projesi kapsamında modernize edilmiş F-16 savaş uçağında test edilen millî AESA burun radarının KAAN'ın ikinci prototipine takılıp takılmayacağı şimdilik meçhul. Ancak burun kısmındaki tasarım değişikliğinin ASELSAN ürünü galyum nitrür çip tabanlı MURAD radarıyla bağlantılı olduğu değerlendiriliyor.

Maksimum 55 bin feet irtifada görev yapacak KAAN'ın üçüncü prototiple birlikte tanker uçaktan havada yakıt ikmali testlerine sokulması da bekleniyor.

Genel olarak Amerikan F-22 Raptor uçağına benzetilen KAAN, alüminyum burunla birlikte titanyum merkez gövdeye sahip yüzey yapısı ve TUSAŞ'ın F-35'ler için de ürettiği hafif, radarı yansıtma oranı düşük kompozit karbon termoplastik kaportasıyla dikkat çekiyor.

adar kesit alanı (RCS) oldukça düşük olan ve bu özelliğiyle 'hayalet uçak' olarak nitelenen 5. nesil uçak, 9G'ye kadar manevra yeteneği, dahilî yakıtla 700 mil menzil ve art yakıcı (afterburner) kullanmadan süpersonik hız hedefliyor. TUSAŞ'ın KAAN için mühimmat ve füze testlerine üçüncü prototipten sonra geçeceği sanılıyor. ASELSAN mühendislerince tasarlanan modern kokpitteki aviyonikler, pilotun bilincini kaybetmesi durumunda uçağı güvenli biçimde piste indirecek sesli komutlu yapay zeka destekli otopilot yeteneğine imkan tanıyor.

KAAN'ın ikinci prototipinde son aşamaya gelindiği bilgisi uluslararası savunma siteleri tarafından da dikkatle takip ediliyor. Buna ilişkin ortaya çıkan bilgiler kısa sürede Yunan haber sitelerinde de manşetleri süsledi. Savunma analizleriyle tanınan Bulgarian Military, KAAN'ın ikinci prototipinde sona gelinmiş olmasını şu ifadelerle değerlendiriyor:

"Böyle bir projede ikinci bir prototipin geliştirilmesi ve test edilmesi her zaman çok önemli bir dönüm noktasıdır. KAAN'ın havadan denemelerinin ilk aşamasında ekip, uçğın uçuşa elverişliliğini titizlikle değerlendirecek. Bu, uçağın manevra kabiliyeti, stabilitesi ve çeşitli irtifa ve hızlardaki kontrolüne ilişkin değerlendirmeleri içerir; aynı zamanda performans beklentileriyle uyumlu olmasını sağlar.

Tüm bunlar yapıldıktan sonra KAAN'ın yetenekleri, performans testi aşamasında ölçülecek. Ekip burada hız, menzil ve dayanıklılık gibi hayati performans parametlerini değerlendirecek."

"Uçak daha sonra sistem testlerine girecek. Burada uçağın aviyonik, navigasyon, haberleşme, silah sistemleri gibi tüm bileşenlerinde kapsamlı bir inceleme yapılıyor. Doğal olarak bu aşamada tespit edilen aksaklıklar incelenecek ve düzeltilecektir. Yapısal testler aynı zamanda uçağın uçuş zorluklarına dayanabileceğini test etmek için değerlendirme sürecinin bir parçasıdır. Bu aşamada testler, aerodinamik yüklerin, titreşimlerin ve diğer yapısal gerilimlerin etkisinin kontrol edilmesini içerir. Son olarak KAAN, operasyonel testlere tâbî tutulacak. Bu kalkış, iniş, manevra kabiliyeti ve göreve özel senaryolar dahil olmak üzere gerçek operasyonel koşulları simüle eden şartlar altında uçulacağı anlamına geliyor."

Kaynak: TRHABER