Dünya’nın dört bir tarafından Mekke-i Mükerreme’ye gelen hacı adayları, menasikleri tamamlayıp hacı unvanını aldıktan sonra Peygamber Efendimizin kabrini ziyarete geliyorlar.

Medine-i Münevvere’ye 5,5 saatlik bir otobüs yolculuğundan sonra ulaşan hacılar, eşyalarını otele bıraktıktan sonra Mescid-i Nebevi’de namaza koşuyorlar. Edeben, günde bir defa Peygamber Efendimizin kabrini selamlayan hacılar, Nusuk uygulaması üzerinden randevu alınan Ravza-i Mutahhara’yı (Cennet Bahçesi) bir defa ziyaret edebiliyorlar.

Baki Kabristanı karşısında plastik bölmelerle oluşturulan padoklardan tek sıra beklemeye alınan hacılar, daha sonra geldikleri kafileyle birlikte Cennet Bahçesi tabir edilen alana girebiliyorlar. Tek tek ise randevu almak çok güç oluyor. Bazen 3 gün yoğunluktan randevu verilmediği olabiliyor.

Peygamber Efendimizin kabri ile hutbe okuduğu minberi arasındaki alana Ravza-i Mutahhara deniliyor. Peygamber Efendimiz, “Kim benim minberim ve ravzam arasını ziyaret eder ise, cennettedir” hadisi şerifi münasebeti ile bütün Müslümanlar bu alanda namaz kılıp, dualar ediyor. Her ekibe 15 dakikalık bir süre veren görevliler, ikinci grubu almadan alanı boşaltıyorlar. Türk hacıları ise bu alanda bol bol tövbe istiğfar edip, namaz kılıp dua ediyorlar.

Daha sonra Peygamber Efendimiz ve Hazreti Ebubekir ile Ömer Efendilerimizin kabri önünden geçen hacılar, büyük bir his yükü ile Ravza’dan ayrılıyorlar. Hacıların tekrar girmek için yanıp tutuştukları cennet bahçesine randevu almak için bazı grupların Mekke’den yola çıkarken müracaat ettikleri öğrenildi. Diyanet görevlileri ve acente rehberleri de heyetlerin, cennet bahçesine giriş işlemlerini takip ediyor, içeri alınmalarına yardımcı oluyor. Ravza-i Mutahhara’ya ikinci kez girmek çok zor oluyor.