Fidan, Şam yönetimi ile YPG arasında 2025 Mart ayında varılan mutabakata atıfta bulunarak, bu anlaşmada şu ana kadar somut bir ilerleme kaydedilemediğini vurguladı. Bakan Fidan, "En son Doha Forumu sebebiyle Dışişleri Bakanı kardeşim Esat Şeybani ile de konuştuğumda çok fazla olumlu gelişmenin olmadığını söyledi. Biz Türkiye olarak bu sürecin ilerletilmesini, sulh ile meselelerin çözülmesini, yeni bir çatışmanın, yeni bir karşı karşıya gelişin kimsenin lehine olmayacağını her zaman için söylüyoruz. Dolayısıyla burada sürecin diyalog yoluyla ilerletilmesi önemli. YPG'nin şunu görmesi gerekiyor. Hiçbir ülkede iki tane silahlı unsur olmaz. Elinizdeki silahlı unsurlar Suriye yönetiminin emrine girmek zorundadır.” dedi. Bakan Fidan ayrıca, “Burada dolaylı veya direkt bölücülüğü, istikrarsızlığı körüklüyor. Böyle bir yerde ekonomi de gelmez, istikrar da gelmez, güvenlik de gelmez. Her zaman için çatışma riski vardır. Her zaman için dışarıdan müdahaleye açık bir yara mevcut olur. Kürtlerin iyiliği için de, Arapların iyiliği için de, Sünnilerin, Şiilerin, Dürzilerin iyiliği için de birleşik, bütünleşik bir Suriye önemli. Ama bu demek değil ki, tek bir grubun, tek bir mezhebin, tek bir ırkın baskısı diğerlerinin üzerinde olacak. Bu da zaten eski rejimin farklı bir modaliteyle güncellenmiş hali olur. Buna da karşıyız. Yani ne federalizm getiriyoruz diye ülkeyi böleceğiz ne de bütünlük getiriyoruz diye insanları ezeceğiz, onları yer altına, radikal olmaya, silaha sarılmaya iteceğiz. Herkesin kendini eşit, özgür hissettiği müreffeh bir toplum kurmak mümkün. Yeni modern anlayış artık bunu gerektiriyor. “ açıklamasında bulundu.