Haber Merkezi Giriş Tarihi: 2025-10-08 15:22

Arap ülkesi Türkiye'den çekindi! Yunanistan, Rum ve İsrail'in ortak tatbikatına katılmama kararı aldı

SDE'nin aktardığı habere göre, Fransız Radyosu Uluslararası (RFI), "Uluslararası Rapor" podcast'inde Türkiye ve Mısır'ın 13 yıl aradan sonra gerçekleştirdiği ortak deniz tatbikatını mercek altına aldı. 22-26 Eylül 2025 tarihleri arasında Doğu Akdeniz'de düzenlenen "Dostluk Denizi" (Bahr El Sadaka) tatbikatı, iki ülkenin donanma ve hava kuvvetlerini bir araya getirerek stratejik bir dönüm noktası olarak değerlendirildi. RFI muhabirleri, tatbikatı Gazze'deki çatışmaların bölgeyi istikrarsızlaştırdığı bir dönemde "eski rakiplerin yeni bir ittifak arayışı" olarak yorumladı.

Tatbikata Türkiye adına TCG Oruçreis ve TCG Gediz fırkateynleri, TCG İmbat ve TCG Bora hücumbotları, TCG Gür denizaltısı ile iki F-16 uçağı; Mısır tarafında ise ENS Anwar El Sadat ve ENS Gamal Abdel Nasser gemileri katıldı. Ortak harekât planlaması, su üstü ve denizaltı savunma harbi ile arama-kurtarma eğitimleri içeren tatbikat, iki ülkenin askeri uyumluluğunu artırmayı hedefledi. RFI'ye konuşan Kadir Has Üniversitesi'nden Uluslararası İlişkiler Profesörü Serhat Güvenç, "Bu tatbikat, ilişkilerin konsolidasyonunu işaret ediyor ve İsrail'e yeni bir hizalanma mesajı veriyor" dedi.

Güvenç, Doğu Akdeniz'de geleneksel olarak Kıbrıs, Yunanistan ve İsrail'in yer aldığı tatbikatlara Mısır'ın bu kez katılmamasını, Kahire'nin Türkiye karşıtı kampın artık bir parçası olmadığını gösterdiğini söyledi.

RFI analizi, tatbikatın arka planındaki diplomatik yumuşamaya dikkat çekti: 2013'te Mısır'da Müslüman Kardeşler'in devrilmesiyle başlayan gerilim, Libya'daki vekil savaşlar ve Doğu Akdeniz'deki deniz yetki alanı anlaşmazlıklarıyla derinleşmişti. Ancak son yıllarda Ankara-Kahire arasında büyükelçi atamaları, savunma sanayi iş birliği (örneğin insansız deniz araçları anlaşması) ve Gazze'ye yönelik ortak tutum, buzları eritti. Tatbikat, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Mısır ziyareti sonrası hız kazanan normalleşme sürecinin askeri yansıması olarak görülüyor. RFI, bu gelişmenin ABD ve İsrail'in "Büyük İsrail" planlarını sınırlayabileceğini, aynı zamanda Filistin devletinin 1967 sınırlarında kurulması için baskı oluşturabileceğini belirtti.

25 Eylül'deki "Seçkin Gözlemci Günü"nde iki donanma komutanının katılımı, iş birliğinin üst düzeyde taçlandığını gösteriyor. Ancak RFI, ittifakların tam örtüşmediğini; Libya ve Suriye gibi konularda hala farklı yaklaşımlar olduğunu hatırlatıyor.

Bu tatbikat, Gazze'deki insani krizin gölgesinde Doğu Akdeniz'i yeniden şekillendirirken, Avrupa Birliği'nin (özellikle Fransa ve Yunanistan'ın) tepkilerini de tetikleyebilir. RFI, "Uzun süredir gergin olan bu deniz, artık dostluk tatbikatlarına ev sahipliği yapıyor" diye özetliyor.