• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Zekeriya Say
Zekeriya Say
TÜM YAZILARI

Karlov suikastı, Gülen’in sonu olacak mı?

20 Aralık 2016
A


Zekeriya Say İletişim: [email protected]

15 Temmuz alçak darbe kalkışmasından sonra terör örgütü FETÖ’nün lideri Fethullah Gülen’in “intihar fetvası” gündeme geldiğinde,

 

FETÖ’cülerin de  tıpkı;

 Anton Szandor Lavey’nin kurduğu Satanistler, Jim Jones’ınHalkın Tapınağı, Luc Jouret'nin Güneş Tapınağı ve David Van Marshall Applewhite’ın Cennetin Kapısı tarikatı gibi topluca intihar edeceğini düşünmedim desem yalan olur.

 

 248'i şehit, 2 binden fazla vatandaşımızı  da gazi eden bu hainlerin, kendilerine karşı oluşan bu nefreti azaltmak ve toplum vicdanından biraz merhamet görebilmek için intihar edeceklerine dair bir  beklenti içerisindeydim.

 

Tamam!..

Yukarıda isimlerini zikrettiğim ve toplu intihar ile adını duyuran tarikatların İslam’la ilgisi yok.

Fakat;

“Mesiyanik” bir cemaat olan bu ihanet şebekesinin lideri Fethullah Gülen’in de Müslüman (!) olmasına rağmen, “Hizmet” için intihar edebileceğine dair sohbeti var.

Eh, Gülen’in sözleri de bildiğiniz gibi haşhaşiler için fetva hükmünde...

 

***

 

İsterseniz öncelikle Gülen, “intihar fetvası”nda ne diyordu? kısmen  onu hatırlayalım:

 “Eğer benimle hizmete zarar gelecekse ve benim kendi kendimi yok etmem bu iş için, benim müesseselerime zarar gelmemesi için bir yolsa ben buna da razıyım. Küfürden sonra en büyük günahtır ama ben buna bile katlanmaya razıyım.

(…)

 Hizmetin selameti adına buna evet diyebilir misiniz? Bu hizmet için her şeye katlanmaya razıyız.

 

İntihar etmenin ne büyük bir günah olduğunu ben Allah’ımdan, Peygamber’imden öğrenmiş insanım ama …

(…)

 Eğer yapılacaksa böyle bir fedailik, çarparız kendimizi bu ateşe ve yok oluruz!”

 

Evet, gördüğünüz gibi Gülen, “Hizmetin selameti adına” intihar etmekten “fedailik” diye bahsediyor...

 

Bu yüzden de “Altın Nesil” adını verdiği fedailerini; robotlaşmış birer emir eri, adeta birer intihar komandosu olarak yetiştiriyordu..

 

1999’da MGK raporlarına yansıyan, “Gülenciler 3000 kişilik intihar komandosu grubu yerleştirilerek, devrime hazır hale getiriliyor” haberlerini, birer iddiada ve iftira kabul etmiş, bunların böyle bir hazırlık yapacağına ihtimal vermemiştik.

.

Meğer yanılmışız!..

 

“Ilımlı İslam”  söylemiyle şiddet karşıtı bir profil çizenlerin,  aslında birer intihar komandosu olduğuna, 248 canımızı vererek “ikna” olduk!..

 

***

 

İhanet şebekesini takiyye üzerine kuran Fethullah Gülen, sık sık  “Peygamberimizin sünnetinde şiddetin yeri” olmadığını, şiddete başvuranların “Sırat-ı müstakimden sapmışlar” olduğunu söylüyordu.

 

Gülen, Almanya'nın Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ) gazetesinden Rainer Hermann‘la yaptığı röportajda, din adına cinayetler işleyenler için “ İntihar suikastçileri cehennemin ortasına giderler" dese de;

 

Diğer taraftan, “intihar fedailerini”;

Fasıldan Fasıla adlı kitabının satırları arasından gizlediği subliminal mesajlarla bugünlere,  şu sözlerle hazırlıyordu:

Her devrin şartlarına göre bir hizmet vardır. Önemli olan, şartları ve şartların gereğini iyi tespit edip, işe koyulmaktır.

(…)

 "Yapılması gerekli olan şey, mevsimi gelince, O'nun ortaya koyduğu çözümlerin yorumlanmasıdır."

 

***

 

Her ne kadar,

FETÖ'cülerin ilk aleni suikastlarına 15 Temmuz’da sivilleri öldürdüklerinde şahit olsak da,

Yalnız birer katil olmadıklarını, Gülen’in bir işaretiyle canlarına dahi kıyabildiklerini;

 

Cumhuriyet Savcısı Seyfettin Yiğit,

Yarbay İsmail Çakmak,

Manisa’nın Ahmetli İlçe Kaymakamı Necmi Akman,

Komiser yardımcısı Muhammet Mertoğlu,

Komiser Yardımcısı Mutlu Ç,

Polis memuru Halil Gök'ün; intihar etmesiyle görmüştük.

 

Cennete gitmek için intisap ettikleri Gülen’den aldıkları emirle, “Cehennemin ortasını boylayacaklar”ını bile bile kendi canlarına kıymaları, ne denli psikopat olduklarının delili.

 

*******

 

Gülenist alçakların  nasıl bir psikopat katile, suikastçıya dönüşebildiğine dün akşam  bir kez daha şahit olduk.

 

Ankara Çevik Kuvvet Müdürlüğü'nde görevli  bir polis memuru olan Mevlüt Mert Altıntaş,  Ankara’daki bir fotoğraf sergisinin açılışında konuşan Rus Büyükelçisi Andrey Karlov’u davetlilerin gözü önünde öldürdü.

 

Saldırının Rus Büyükelçisine yapılması, mahiyet ve zamanlama olarak bakıldığında münferit bir eylem olamayacak kadar planlı.

 

Çünkü, bugün; Türkiye, Rusya ve İran Dışişleri bakanları, Suriye ve Halep'i görüşecekler!..

 

Bu saldırının diğer bir alçaklığı ise;

Öldürdüğü binlerce masum sivil için Rusya’ya lanet okurken, ilişkilerimiz  tekrar gerilmesin, Halep’teki kardeşlerimizin tahliye edilmelerine bir mani çıkmasın diye bizi tasalanmak zorunda bırakması.

 

***

Detaylar ortaya çıktıkça, okların yönü Gülen’i işaret ediyor.

 

Fethullah Gülen'in önceki gün örgüt üyelerine;

“Düşmanlara karşı alınacak önlemler' konusunda talimatlar verdiği ve konuşmasını "Onların da oyunlarını boz ve işlerini bitir" sözleriyle noktaladığı ortaya çıktı.

 

Gülen açıklamasında;

 

"Şayet düşmanlık yapanlar  ıslahını murat buyurmadığın ve kendileri hesabına ıslah istemeyen kimseler varsa, onların da oyunlarını boz ve işlerini bitir." demiş.

 

***

1994 doğumlu olan  saldırgan Mevlüt Mert Altıntaş'ın 15 Temmuz darbe girişiminin hemen öncesinde iki günlüğüne izin aldığı öğrenildi.

Altıntaş’ın , 3 gün önce “Türkiye'deki elçilerin güvende olmadığına” dair yazı yazan Today's Zaman'ın Ankara temsilciliğini yapan Abdullah Bozkurt’un  evinde kaldığı belirlendi.

Sadece bu detaylar ve Gülen’in sözleri bile, cinayetin arkasıdna FETÖ’nün olduğunu ispat etmeye yeter.

 

Zaten deşifre olduklarına FETÖ’cüler de inanmış olacak ki, saldırıdan birkaç dakika sonra sosyal medya üzerinden hemen manipülasyona  başladılar.

 

Bu manipülasyon sürecinin en komik açıklaması,

Gülen’in “Operasyon Çocuğu” Emre Uslu’dan geldi.

Uslu;

Saldırıdan sonra sol elinin işaret parmağıyla tekbir getiren saldırgan Altıntaş için:

“Ben polisi tipinden tanırım. Bu kişide POLİS tipi yok. Tipik bir İHL’li bu.”şeklinde bir tweet attı.

Uslu bilmiyor demek k; öyleyse biz anlatalım;

 İHL’liler sol elini tekbir getirmek için değil, ancak taharet almak için kullanır.

O yüzden İHL’lileri,  sizin takiyyeci şerefsizlerle karıştırma!..

 

***

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın saldırıyı; "Rusya ile ilişkilerimizi bozmaya yönelik bir provokasyon.” olarak nitelendirdi.

 

Moskova yönetiminden de benzer açıklamaların gelmesi, saldırganın arkasındaki güçlerin heveslerini kursaklarında bıraktı.

 

Tabi bu arada;

FETÖ’cüler bir Rus öldürerek kendilerine yeni bir cephe açtılar.

Bu da Fethullah Gülen’i himaye eden Amerika’nın elini zayıflattı.

Amerika, Gülen’i iade etmemek için hukuki bahaneler ortaya sürerek Türkiye’yi oyalıyordu.

Şimdi işin içine Rusya da katılmış oldu.

ABD, sırlarının deşifre olmaması için, Gülen’i canlı olarak iade etmeyecektir!..

Benjamin Franklin’in de, dediği gibi;

 “Üç kişinin bildiği sır sır kalmaya devam eder, tabii eğer ikisi ölmüşse!”

Bu durumda ABD’nin tek kurtuluş yolu, Gülen’in ölmesi.

Zaten, bildiğiniz gibi 8 Kasım seçimleri öncesinde,  Wikipedia’da Fethullah Gülen’in ölüm tarihi olarak 13 Nisan 2017 tarihi yazılmıştı.

Amerikalılar bu tarihi erkene alırlar mı? bilinmez ama,

Gülen’in, “hizmet’in selameti için intihar etme” potansiyeli mevcut.

Bir bakmışız; Gülen, villasının çatısından bahçeye uçuvermiş!..

 

***

 

Tabi insanın aklına şu da gelmiyor değil;

Amerika, Gülen’in temizlenme işini Rusya’nın KGB ajanlarına ihale etmek istemiş olabilir mi?

Önümüzdeki günler ilginç olaylara gebe!..

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23