• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
TÜM YAZILARI

Nasıl bir belediye başkanı?..

27 Kasım 2018
A


Yavuz Bahadıroğlu İletişim: [email protected]

Belediye başkan adayları belirlenirken (bazıları belirlendi bile), bazı hatırlatmalarda bulunmak istiyorum.

Birincisi şu: Başkanlar imanlı, kararlı, şefkatli, hamiyetli, çalışkan, mazisi temiz, gözü-gönlü tok, halkla iletişimi sağlam, mesai mefhumu olmayan, dik duruşlu, sağlam karakterli, bilgili, bilinçli ve kültürlü olmalı…

Unutmayalım ki, Sayın Erdoğan’ı önce başbakanlığa, sonra cumhurbaşkanlığına, oradan da devlet başkanlığına taşıyan performansın kaynağı İstanbul Belediye Başkanlığıdır. Düşmanlarının bile kabul ettiği gerçek şudur: Sayın Erdoğan, “halkın hasreti”ne uygun bir Belediye Başkanı olmuştur…

Halk da onu mükâfatlandırıp bugünkü mevkiine yükseltmiştir ve ısrarla o mevkide tutmaktadır.

Sayın Erdoğan’ın millet nazarında “makbul” hale gelmesi salt belediye hizmetleriyle ilgi değildir, vakıa o hizmetleri başarıyla ifa etmiştir, ama asıl mesele yazının girişinde saydığım niteliklerin çoğuna sahip bulunmasıdır. 

Bu niteliklerinden dolayı millet ekseriyeti onu “kendinden biri” olarak görmüştür.

Gerçek şu ki, Sayın Erdoğan, halka daima yakın durmuş, ne siyasi, ne kültürel, ne de ekonomik hiçbir ayırım yapmadan halkla bütünleşmiş, kendisini bu duruşuyla her kesimden insana sevdirmiştir.

Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, Sayın Erdoğan’ın İstanbul’da, arkadaşlarının başka bölgelerde belediye başkanı olarak çizdikleri profil AK Parti’yi hem var etmiş, hem de iktidara taşımış, ayrıca da iktidarda tutmuştur. 16 yıllık iktidardan sonra bile rakibinin olmaması söylediklerimizin senetidir!

Böylece “Belediye başkanı modeli” de kendiliğinden ortaya çıkmış bulunuyor: Her biri, İstanbul eski Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi bir belediye başkanı olmalı…

Şimdiye kadar bazı başkanlar bunu başardı, bazıları başaramadı. Başaramayanlar gitti, başarabileceği düşünülenler geldi.  

Önümüzde yeni bir yerel seçim var. Bunun için bazı ittifaklar da yapılıyor. Konu mühim: Zira yerel seçimler, genel seçimleri etkileyecek…

Yani hiçbir Ak Partili seçmenin “şu konuda iktidara kızdım, oy kullanmayacağım” deme lüksü yoktur! Temel soru şudur: “Türkiye’yi, CHP+İP+ HDP’den oluşan bir “benzemezler koalisyonu” mu yönetsin, yoksa Ak Parti devam mı etsin?” Her seçmen bu soruyla imanı ve vicdanıyla cevap vermek zorundadır. Aksi takdirde yıllarca aydınlatamayacağımız koyu bir baranlığın kapıları aralanmış, Amerika’ya yeniden teslimiyetin yolu açılmış olur.

Seçilmiş ve seçilecek belediye başkanlarına da çok büyük görevler düşüyor. Sayın Erdoğan’ın İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde görev yapan belediyelerle ekiplerin gösterdikleri “ortak şuuru”, sonraki bazı Ak Parti’li belediyelerde göremedik. Ayrı telden çaldılar: Bazılarına tam bir “vur patlasın çal oynasın” havası hâkim oldu. Ezelden ebede muhalif medyaya “yaranmak” için şarkıcıya, türkücüye, dansöze, mankene çuvalla para döktüler. Kültür programlarını ötelediler. Kültür insanlarını küstürdüler. Kendi seçmenlerinden çok CHP örgütünün baskılarına boyun eğdiler. Üste para vererek, mensubu bulundukları partiye sövdürdüler!

Bu tablonun değişmesi lâzım. Belediyelerin “kültür mirası”mıza sahip çıkması ve halkı eğitmesi gerekiyor. Geniş kitlelere sadece teknik hizmet sunmak yetmez, aynı zamanda “Genel Kültür Akademisi” gibi de hizmet vermek lâzım. 

Umarım 31 Mart sonrasında “hasret”imize kavuşuruz.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23