• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
TÜM YAZILARI

“Laik”, “Modern” ve “Sosyetik” olmak zordur!

27 Şubat 2019
A


Yavuz Bahadıroğlu İletişim: [email protected]

Gelenekselin dışına çıkıp Avrupalılar gibi yaşamaya çalışanlara biz eskiden “sosyetik” derdik…

Şimdi “modern”, bazen de “laik” diyorlar. 

Çok zor iş biliyor musunuz “modern”, “laik” ve “sosyetik” olmak?

Bakın neden?..

Bir kere zayıflama kürü yapacaksınız…

Bunun için de kendinizi açlığa mahkûm edeceksiniz…

Yani Müslümanca oruçtan kaçıp, Hıristiyanca perhize sığınacaksınız…

Bir de “yoga” var tabii: Namazdan kaçanların sığınağı: Müslümanın namazından kaçanlar, Hinduların ayinine koşuyor!

“Öğreti” diyorlar ya buna, “Hint öğretisi”… Ne öğretiyor diye merak ettim… Hayrı olsa Hindular yararlanacak.

 Mübalâğasız 250 kilo bir Hintli kadın, garip el işaretleri ile bizim “Müslüman” andavalları yönetiyor. Arada anlaşılmaz bir şeyler geveliyor.

“Ne diyor?”

Meğer “Aradığınız herşey içinizde” diyormuş.

Bizim andavallar durmadan kafalarını sallıyor: “Bildi bildi!”

Neyi bildi? Bir şeyler bilseydi önce kendine uygular, cüce boyuyla 250 kilo almazdı!

Bizimkiler rahatladıklarını söyleyip bir birlerini kandırıyorlar, ama iki kişilik kanepeye zor sığan yogacı Hintli kadın hiç rahat değil: İki yardımcısının yardımıyla ancak kıpırdayabiliyor.

Yoga denen ilkellik bizim “sosyete”nin katkılarıyla bir ara o kadar yaygınlaştı ki, “çocuk yogası” adı altında az daha okullara bile giriyordu.

Bereket versin Akit Gazetesi erken davranıp bakanlığı uyardı: “Yoga”nın anavatanı Hindistan’da bile olmayan “Çocuk yogası”,Milli Eğitim Bakanlığı genelgesiyle yasaklandı.

Yahu Hinduizm, Budizm gibi inançların “dini âyin”i, az daha okullarımıza girecek, çocuklarımız henüz namazı-orucu öğrenmeden “Budizm âyini”ni öğrenecekti.

Dedik ya, “Yoga, namazdan-oruçtan kaçanların sığınağı” diye.

Yine dedik ya, “sosyetik” olmak, “modern” olmak, “laik” olmak zordur diye!

Bu kadarla bitse iyiydi: Bir de bunun “güzellik merkezleri”, “spor salonları”, “modayı takip” ve “estetik operasyonlar” boyutu var ki, insan oradan oraya koşturmaktan, orasını-burasını kestirmekten telef oluyor!

Neymiş? İncelecekmiş…

İncelip ne yapacak? Bikini giyecekmiş…

Bunun için, “sosyetik-modern” hanımlar her türlü işkenceye katlanıyorlar.

Asla kaçırmadıkları televizyon programları da var: Eğil-doğrul, yana yat, öbür yana yat, kaldır, indir!

Ötesini saymıyorum bile…

Boşuna “zordur” demiyorum…

Çin işkencesinden farksızdır!

O kadar ki, bazılarının hayatı ameliyat masalarında bitiyor. Güzelleşecekken azıcık ölüyorlar! 

Bazılarında kendi yüzünden geriye bir şey kalmıyor: Gülemiyor, ağlayamıyor, suratında hiçbir mimik kıpırdamıyor: Alçıdan yapılma gibi öyle ifadesiz bakıyorlar.

Sık sık depresyona girmek, panik atak filan geçirmek, psikiyatristlerle psikologlara abone olmak gibi götürüleri de cabası…

 “Sevgilim terk etti, depresyona girdim!..”

 “Yüzümde siyil çıktı, depresyona girdim!..”

“Magazin dergilerim gelmedi, depresyona girdim!..”

“Dizide rol alamadım, depresyona girdim!”

Giresiniz de çıkamayasınız inşallah!

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23