AK Parti’nin en büyük rakibi!..
Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Yalçın Topçu’nun memleketi Kars-Ardahan bölgesinden biraz evvel geldik.
Dünkü yazımızda Sayın Bakan’ın mesajları vardı, ilâveten de “sokaktaki vatandaşın” duygu ve düşünceleri...
Devam edelim oradan:
Geçen seçim öncesinde vatandaşın siyasete ilgisi hayli cılızdı; bu sefer kahir ekseriyet “Seçimden nasıl bir sonuç çıkar?” muhabbetinde.
Genellikle, “Çok önemli bir değişiklik olacağını zannetmiyorum” deniyor, “Radikal bir değişiklik olacağını düşünmüyorum” filan.
Siz ne dersiniz; 1 Kasım 7 Haziran’dan ne kadar farklı olacak, bu sefer nasıl bir tablo çıkacak?
Bu sorunun cevabı, başka partilerin değil, sadece ve sadece AK Parti’nin hallerine, hareketlerine bağlı.
AK Parti’nin AK Parti’den başka rakibi yok!..
•
Geçen seçimde kaybetmek için elinden ne geliyorsa yaptı adeta AK Parti...
Mesela, aday tercihlerinde hatalar vardı...
En laik şehre başörtülü, en şeriatçı şehre diz üstü etekli aday konmuş, 367 krizinde darbecilerden yana tavır alarak Meclis’e girmeyen birinci sıradan aday olmuş!
Bir başka yerde iki aday, ‘ilçeleri say’ desen sayamaz; başka şehirde yerleşikler aile boyu...
Aday oldukları şehirle bağları birer çantadan ibaret!
Bazı illerin en çok oyu olan ilçelerinden tek aday konmamış, birkaç bin oy getirme ihtimali olan bazı ilçelere üst taraftan iki aday verilmiş, akla ziyan durumlar.
“AK Parti seçimi kaybetmek için elinden ne geliyorsa yaptı!” dedik ya, ekonomi yönetiminden birileri “Zengine var, yoksula yok” tavırlarıyla vatandaşı iyice çileden çıkartmış.
Garibâna verilmeyen paranın yüz katı “faiz lobisine” gitti, 7 Haziran seçiminden “istikrarsızlık” çıkınca...
Yazık ki ne yazık!..
•
Neyse ki vatandaş Sayın Erdoğan ve Sayın Davutoğlu’nun oluşturdukları sinerjinin hatırına yüzde 41’i verdi, bir de “CHP ile koalisyon oyunu” bozuldu.
Bundan sonrası, vatandaşın “istikrar” vurgusuna atfedeceği kıymet ile AK Parti’nin geçen seçimlerde eksik bıraktıklarını yapmasına bağlı.
Öyle, “mezhepçilerden”, “jet sosyeteden” filan oy gelmez; Milli Görüş’ün partisi Refah’ı iktidara “varoşlar” taşımıştı, Ak Parti’yi de “garip gureba” destekledi...
Bu gerçeği ıskalayan seçim kazanamaz!..
Bir de...
Gösteriş merakı ile savaş lazım, çok harcayanları hep birlikte dışlayalım!
Ya arkadaş,
Çukurambar taraflarında ne pahalı mekânlar var, ne işler dönüyor, ne görüşmeler yapılıyor!..
“En kral arabaya binmek Müslüman’a yakışır”mış, hadi oradan!..
Bu heriflerden bir grup saat yarıştırıyordu geçtiğimiz günlerde;
“Hatırlıyor musun, bunu Roma’dan almıştım.”
Öteki de Amerika’dan almış saati, bir muhabbet pahalı saat markaları üzerine...
Ben de, şöyle elimi yumruk yapıp saatimi gösterdim:
“Ankara-Ulus’tan aldım, 20 lira!”
Güldüler!..
Ne var lan, saatimle mi ispatlayacam kendimi, cep telefonumu pestilini çıkartana kadar kullanırım, sana ne modelinden markasından, camının kırığından!..
Başa değil ayağa bakıyorlar bu devirde, biz yapmayalım bari!..
Bu “sosyeteye girmeye çalışan köylü kızı” kıvamlı muhafazakarlar büyük zarar veriyorlar memlekete...
İlle de Çukurambar;
Hacı Bayram’a gitse, Hamamönü’ne gitse, oralarda yese içse, sokaktaki vatandaşla muhabbet etse, nerdeeee!
Sayın Erdoğan mütevazı, Sayın Davutoğlu da öyle; aşağılara indikçe bir görgüsüzlük ki sorma!..
Altında canavar gibi BMW, genç müteahhitmiş; kimsin oğlum sen, nereden kazandın, ne zaman müteahhit oldun, beş, altı sene evvel asgari ücretle iş arıyordun!..
Bir de “AKP’liler” var piyasada; fırsat buldukça Recep Tayyip Erdoğan’a saldırıyorlar, “AK Parti’ye zarar veriyor!” filan.
Bu soytarılar eskisi kadar kazanamıyorlar ya, mevzu bu!..
•
Milli vazife, önümüzdeki seçimden bir şekilde TEK PARTİ İKTİDARI çıkartmak şart...
Memleketi hedef alan şer ittifakını sevindirmemenin yolu, “yoksulu daha fazla kollamaktan”, omurgasız adamları da “bir an evvel yollamaktan” geçiyor!