Demir yumruğu tutan kadife eldiven..

Demir yumruğu tutan kadife eldiven..

MURAT ALAN

Devlet başkanlarının eşleri genelde gölgede kalır..

10. Cumhurbaşkanı Ahmet Sezer’in eşi Semra Sezer mesela..

Gerçi kocasının da, türdeşlerine anayasa kitapçığı fırlatmak dışında pek bir marifeti yoktu ama..  

Resepsiyondan resepsiyona televizyon ekranında görürdük Semra Hanımı..  

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in eşi Nazmiye hanım da öyleydi.. 

Bazıları da sorunlu icraatlarla hatırlanırlar..

Eşlerinin aksine magazine malzeme olanlar, toplum değerlerinden kopuk faaliyetlerle hatırlanıyorlar.  

8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ın eşi Semra Özal hanım örneğin..

Malum zihniyet ve medyasının karalama kampanyasının etkisini de göz ardı etmemek lazım ama papatyalar hadisesi de hafızamızda diri!..

Bazen de hanım hanımcık olur first lady’ler..

Fakat öyle bir ayakkabı giyerler ki, İngiltere kraliçesi bile “abooo bu ne” diyerek şaşkınlığını gizleyemez.

İsim veremem ayıp olur, “İnsan bazen hayret ediyor” diyeyim siz anlarsınız zaten.. 

Biraz da başarı öyküsünden bahsetmek lazım..

Emine Erdoğan Hanımefendi mesela..

Kaç gazeteci yazdı, ne söylediler bilmiyorum..

Ben kendisini New York’taki Türkevi’nde tanıma fırsatı buldum..

İyi bir basın danışmanı var.. Betül hanım sayesinde.. 

Bilmediğim birçok faaliyetinden haberdar oldum Emine Erdoğan hanımefendinin. 

Sessiz sedasız emin adımlarla perde arkasında o kadar çok iş yapmış ki..

Biraz da mahcup oldum..

Sürekli çetelerle, derin yapılarla, FETÖ’yle, darbecilerle, Suriye, Libya vs. vs..

O kadar çok boğuluyoruz Türkiye ve dünya gündemiyle..

Bir gün gündemden kopsak, sonraki gün 300 yıl sonra uyanmış Ashâb-ı Kehf gibi oluyoruz..

Başkan Erdoğan gibi, belki de 100 yılda bir gelen üstün nitelikli bir liderin gölgesinde kalmamış Emine Hanım..

Ama siyasi tartışmaların, kavga gürültünün de dışında kalmayı başarmış..

Kendi kimliğiyle şahane bir vizyon inşa etmiş. Emine Erdoğan Hanımefendi, sadece Türkiye’de değil, uluslararası arenada da saygın bir figür olarak tanınıyor. 

Çevre bilinci, toplumsal gelişim ve kültürel mirasın korunması gibi çeşitli alanlarda öncülük ettiği projelerle ülkemize değerli katkılar sağlıyor..

Fakat en çok da Başkan Erdoğan’a paralel oluşturduğu diplomatik bir misyonla dikkat çekiyor.

Demir bir yumruğunun yanında, adeta kadife bir eldiven gibi önemli bir görev ifa ediyor.

Bu duruma geleceğiz ama üstlendiği projelerin bir kaçına değinmek lazım..

Sıfır Atık Projesi: Çevre İçin Küresel Bir Örnek

Emine Erdoğan’ın himayesinde başlatılan Sıfır Atık Projesi, yalnızca bir çevre koruma hareketi değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir yaşam modeli sunuyor. Bu proje kapsamında, plastik atıkların azaltılması, geri dönüşüm süreçlerinin yaygınlaştırılması ve doğa dostu alışkanlıkların toplum genelinde benimsenmesi hedefleniyor.

İşin garip yanı..

Sabah-akşam “çevre”, “yeşil, “doğa” diyenler, soluğu maden sahalarında, HES projelerinin önünde alanların hiçbiri Emine Hanımın uluslararası alanda büyük destek gören projesine ses çıkarmıyor..

Projenin başarısı, Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşların dikkatini çekmiş ve Türkiye’yi bu alanda lider ülkelerden biri haline getirmişken, niye sessiz kalınır anlamak güç! 

2022 yılında Emine Erdoğan’ın, BM Genel Sekreteri António Guterres ile birlikte bu konuda bir mutabakat imzalayarak, “Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı”nı küresel bir girişim haline getirdiğini biliyor muydunuz?

Batıda olsa ödüle boğulur hatta yetmez Nobel verilir ama Türkiye’de derin bir sessizlik..

Emine Erdoğan’ın liderliğinde başlatılan bir diğer anlamlı girişim ise “Anadoludakiler” projesi. Bu proje, Anadolu’nun zengin kültürel mirasını ve yerel el sanatlarını yaşatmayı hedefliyor. 

Türkiye’nin dört bir yanından kadınların el emeği ürünlerini dünya pazarına tanıtan bu girişim, hem kadınların ekonomik gücünü artırmakta hem de geleneksel kültürümüzün yeni nesillere aktarılmasını sağlıyor. 

Gönül Elçileri Projesi ya da “7 Çok Geç” Kampanyası..

Projeyi biraz inceledim, yurt geneline yayılabilse seküler kesimin bugün hâlâ anlattığı köy enstitülerini geride bırakabilir. Bu kampanya, çocukların erken yaşta eğitim almalarının önemine dikkat çekiyor ve eğitim fırsatlarının daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamayı hedefliyor. İstanbul’daki gelişmiş bir ilçede sunulan eğitim fırsatını, Şırnak’ta gariban bir ailenin evladına da sunmayı amaçlıyor. 

Emine hanımın öncüsü olduğu ve bana göre en önemli proje “Kültürel Diplomasi ve Küresel Tanıtım.” 

Başkan Erdoğan’ın katıldığı organizasyonlarla koordineli bir şekilde konferanslar, paneller ve sergiler düzenlenerek Türkiye’nin insani diplomasi alanındaki öncü rolüne vurgu yapılıyor, Kültür Bakanlığı ve hatta belki de gölge Dışişleri Bakanlığı gibi hareket ediliyor. 

Bakü’de Akit Medya Grubu olarak bizim de katıldığımız COP 29 İklim Zirvesi’nde aynı durumu gördük.

Emine Hanımın himayesinde açılan stand zirvenin yıldızı durumundaydı..

Daha da önemlisi BM Zirvesi’ndeki çalışmalarıydı. 

Eylül 2024’te New York’taki Birleşmiş Milletler merkezinde düzenlenen zirvede Türkevi, Başkan Erdoğan ve eşi Emin Erdoğan Hanımefendi tarafından alternatif bir BM karargâhı gibi kullanılmıştı.

Emine Hanım, Afrika ülkeleri devlet başkanlarının eşleri ile ABD’deki Müslüman toplumun önde gelen kadın aktivistlerine Türkevi’nde bir araya getirmiş, Türkiye’nin tarihi misyonunu, Ortadoğu ve Afrika’daki faaliyetlerini tek tek izah etmişti. 

Uluslararası aktörlerin yalan bombardımanına karşı başlatılan bu çalışma, sanırım diplomasiye de yeni bir bakış açısı kazandırıyor. 

Selametle..