• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ersoy Dede
Ersoy Dede
TÜM YAZILARI

Domuz Sosisli Barbekü Partisi

20 Mart 2015
A


Ersoy Dede İletişim: [email protected]

Amerika’nın 100 üyeli senatosunun 74 üyesi bir mektup kaleme aldı..  Senatörler ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’den, Hidayet Karaca ve Mehmet Baransu ile ilgili birşeyler yapmasını istiyor.. Bu 74 paralel senatör, kendi memleketlerindeki gazetecilerin çalışma şartlarından haberdar mı, bilmiyorum.. Herkesin hafızalarında tazeliğini koruyan, Ferguson’daki siyahi gencin öldürülmesinin ardından, Ferguson olayları ile bilgi toplamaya çalışan Alman gazeteciler Ansgar Graw ve Frank Herrmann kelepçelenerek gözaltına alındılar.. Bu Türkiye’ye basın özgürlüğü ayarı verilmesini teklif eden senatörler, o gün bir mektup kaleme aldılar mı; ‘bizim ülkemizde basın bıdı bıdı bıdı’ diye.. 

Orasında da değilim açıkçası işin.. Ben en üst karar mercii olan senatonun %74’lük bir kısmının, aynı konu etrafında buluşup, nasıl mektup yazdığının yahut ortak hareket ettiğinin sorgulanması gerektiğini söylüyorum.. Bakınız burada, bir uluslararası kampanya tertiplenmiş durumda. Daha evvel Temsilciler Meclisi’nden yine böyle bir mektup organizasyonu yapılmış ve yapının o alandaki gücü test edilmişti biliyorsunuz.. Şimdi ise Senatörler aynı metnin altına imza koyuyor. Senatörler, imza altına aldıkları mektubun muhtevası itibariyle, şüphesiz Türkiye Cumhuriyeti’ni karalamaya dönük bir kampanyanın parçası olmuş durumdalar.. Evet de kimin telkiniyle ya da teklifiyle yapıldı bu iş?.. Türkiye karşıtı bu mektubu kim kaleme aldı?. Cumhuriyetçi Senatör Roger Wicker ve Demokrat Senatör Chuck Schumer işi sahipleniyor. O vakit sözünün muhatabı da onlar olacaktır. Bu satılık senatörler, kaç para karşılığında yapıyor bu işleri, bilen var mı?.. Bedava bu kadar gürültü koparılmaz çünkü. Sadece bu iki senatör için söylemiyorum. Tesir ettikleri ve sonucunu da gördükleri diğer 72 kişi için de aynısı geçerlidir.

Bu para meselesini durup dururken açmış değilim.. Ortada yaşanmış vakalar var..  ABD Kongresi’nden Pennsylvania Milletvekili Matt Cartwright’ın, kampanyasına yapılan 7.500 Dolarlık bağışı iade ettiğini yazdı aylar evvel Amerikan Basını biliyorsunuz.. Niye?...  Meğer Cartwright’ın kampanyasına, Lehigh Dialogue Center’da düzenlenen bir bağış etkinliğiyle 7.500 dolar toplanmış.. Kongre üyesi ise daha sonra bir nedenden dolayı parayı iade etmiş.. Demek ki neymiş?.. Bu işlerin içinde para-pul dönüyormuş..  

Bakın bu para-pul işleri nasıl oluyor önce onu bir izah edelim. Elbette kimsenin kapısını çalıp da; “bizim bir mektup işi vardı, onu kaça bitiririz?” demiyorsunuz. Bununla doğrudan ilgilenen sivil toplum örgütleri var.. Özellikle kampanya döneminde bu vakıflar aracılığıyla geceler tertipleniyor ve oralarda bir takım bağışlar toplanıyor. Bazı milletvekili adaylarına çeşitli yurt dışı gezi davetlerinde bulunuluyor.. Bu davet veya bağışların kimler tarafından verildiği de bilmesi gerekenlerce biliniyor..  Daha evvel isimleri açıklandığı için yazabiliriz, gizli bilgi değil.. Turquoise Council of Americans and Eurasians, Turkish American Federation of Midwest Pasifica Institute, Türk-Amerikan Orta Batı Federasyonu gibi çok sayıda vakıf ve derneğin, Türkiye’yi tanıtma, kaynaştırma vesaire faaliyeti adı altında bu senatörlerle, kongre üyeleriyle falan içli dışlı olduğunu biliyoruz.. Bir de senatörlerin mesela eşlerinin başında oldukları bir takım yardım dernekleri oluyor.. Aile vakıfları, vesaireleri.. Bazı gizemli kişiler de buralara çeşitli bağışlar yapıyorlar.. Bu isimleri de bilmesi gerekenler biliyor elbette.. Bu denklemin en bilgisi kim sizce?.. Allah rızası için verdikleri paraların Teksas’ta barbekü partisinde kızartılan domuz sosislerine gittiğini bilmeyen gariban vatandaş.. Kalın sağlıcakla..

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23